En Sıcak Konular

Ahmet Hakan


Ahmet Hakan
0 0 0000

Asılmışların paylaşımı



CHP Lideri Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında, "Darağacındaki Üç Fidan"a selam sarkıtmış...

Demiş ki:

"Bugün acı bir gün... 1972’nin 6 Mayıs’ında Deniz Geçmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı idam ettik. Bu üç yiğit insanı 36 yıl sonra anmayı görev biliyorum."

Baykal bununla da yetinmemiş...

"Ne bir haram yedi / Ne cana kıydı" dizelerini anımsatırcasına, "Denizler"in kimseyi öldürmediklerini de vurgulamış...

"Niçin öldürdük" sorusuna cevap veremediklerini söylemiş...

Bence güzel etmiş, güzel eylemiş...

Hiç yadırgamadım...

Ne yadırgaması yahu!

Bütün içtenliğimle takdir ettim...

Hatta grup toplantısında CHP’liler hep birlikte, "Şarkışla’ya düşürmesin / Allah sevdiği kulunu / Gemerek’te çevirmişler / Deniz Gezmiş’in yolunu" türküsünü söyleselerdi bile...

Yadırgamazdım... Sadece "Helal olsun" derdim...

* * *

Ama gelin görün ki...

Bendeki "Gelişmiş empati duygusu" pişmiş aşa su katıyor.

Burada kalamıyorum...

Aklıma "öbür asılmışlar" geliyor...

Hiç çaresi yok...

Menderes’in o unutulmaz acıklı yüz ifadesi...

Polatkan’ın korku ve umut karışımı bakışı...

Zorlu’nun razı olmuş zorlu gözleri falan...

Mıh gibi aklımda tuttuğum bu fotoğrafların yaydığı acıklı hava, "Biz kimi öldürdük kardeş?" sorusuyla birlikte vicdanımı kanatıyor...

O üç adam, "Bizi niçin öldürdüğünüz sorusuna cevap verebiliyor musunuz?" sorusunu soruyorlar...

Hele daha birkaç ay önce yargı erkinin en tepesindeki isimlerden birinin, "Bunlar asıldığında halkımız coşku içindeydi" saptaması aklıma geliyor ki...

Hepten tepem atıyor...

* * *

6 Mayıs’ta Baykal "Darağacındaki Üç Fidan"ı andı ya...

Hiç ama hiç kuşkunuz olmasın...

Bir Eylül günü de...

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bugün acı bir gün" diye konuşmasına başlayacak ve "Menderes ve arkadaşları"nı anacaktır...

"Deniz Gezmiş ve arkadaşları"ndan ise köşe bucak kaçacaktır.

Tıpkı Baykal’ın "Menderes ve arkadaşları"ndan köşe bucak kaçtığı gibi...

Bizim memlekette işler böyledir...

Çekiliriz cephelerimize, alırız gardımızı...

Ve her birimiz kendi "asılmışlarımız" için ağıt yakarız...

"Asılmışlar" bizden olunca, "Ne suçu vardı bu üç yiğit insanın?" diye sorarız...

Ama "asılmışlar" bizden değilse...

O zaman gelsin "karşı devrimci" suçlaması... Ya da "Allahsız anarşist" suçlaması...

Biraz naif kaçacak ama...

Şöyle bir dileğim var:

Bu memlekette hep birlikte ve hiçbir ayrım yapmadan "Asılmışlar baladı" söylemeye başladığımız zaman...

Yani AKP Grubu’nda "Deniz Gezmiş ve arkadaşları" için, CHP Grubu’nda ise "Menderes ve arkadaşları" için...

Anma tertiplediğinde...

Bir şeyler gerçekten değişmiş olacak...

Vakit yazarından özür

BEN ne büyük bir iyimserlikle bakmış olmalıyım ki...

"Güzel bir şey oldu" demiş, ardından da "Bir yazar Hüseyin Üzmez olayı nedeniyle Vakit’i bıraktı... İşte onur, işte erdem" diye eklemiştim...

Çünkü aldığım bilgi bu doğrultudaydı...

Ayrıca kendisini az çok tanıdığım Vakit yazarı Mehmet Emin Kazcı’nın böyle bir olay karşısında Vakit’i bırakabileceğini hesaba katmıştım...

Fakat yanılmışım... Hem de fena halde yanılmışım...

Meğer Mehmet Emin Kazcı, "Hüseyin Üzmez olayı" nedeniyle bırakmamış gazetesini... Bırakma nedeni başkaymış...

Ne diyeyim?

Bol keseden dağıttığım "onurlu" ve "erdemli" sıfatlarını geri aldığımı bildirir, yaptığım hatadan dolayı herkesten özür dilerim...

hurriyet



Bu yazı 1,262 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Temmuz 2010 Yeter ki Tayyip gitsin duygusu
    • 3 Eylül 2009 Umreden mahrem notlar
    • 26 Şubat 2009 28 Şubat bitti mi?
    • 22 Şubat 2009 Aydın Doğan’la bir fasıl gecesi
    • 9 Şubat 2009 Hastasıyım bu istismarın
    • 18 Ocak 2009 Benim gözümle Kemal Gürüz
    • 24 Kasım 2008 CHP’nin Tayyip’i
    • 6 Ağustos 2008 Ahmedinejad’ın Anıtkabir’de ne işi var
    • 23 Temmuz 2008 Kandıra’dan mesaj var
    • 9 Temmuz 2008 Gaza gelme Latif Abi
    • 4 Haziran 2008 Önder Sav’a açık mektup
    • 25 Mayıs 2008 Kısa Türkiye tarihi
    • 19 Mayıs 2008 Ağustosta rapsodi
    • 7 Mayıs 2008 Asılmışların paylaşımı
    • 5 Mayıs 2008 Biri Tayyip’e fısıldadı: Parti kapatılmayacak
    • 10 Nisan 2008 Organize’de iki saat
    • 13 Mart 2008 Bayan Çölaşan yalan söylüyor
    • 7 Mart 2008 Da Vinci Baykal’ın şifresini çözdüm
    • 2 Mart 2008 Yaşar Paşa’ya da bir şey söylenir mi?
    • 17 Şubat 2008 Artık şu İranlılara yüz vermesek diyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,385 µs