En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Kazanan Sadece Baykal



Kongre salonunda, konuşmalarda, yüzlere yansıyan ifadelerde bir iktidar heyecanı var mıydı sorusuna olumlu cevap verebilmek güç. Yeni bir arayıştan da söz edilemez. Kurultaya böyle bir anlam yüklenmiyor zaten. CHP politikalarında kongre öncesi ile sonrası arasında bir fark da gözlenmeyecek.
Yarın CHP sözcülerinden yeni şeyler duymayacağız. Kongre bir dönüm noktası veya eşik değil CHP için. Rutin bir işlem...

İlk gün genel başkanlık seçimi vardı. Beklendiği gibi aday adayları 'gerçek aday' olma başarısını gösteremedi. Hiçbiri tüzük gereği zorunlu olan 250 delegenin imzasını alamadı. Haluk Koç çok umutluydu ancak o da yeterli imzayı bulamadı. Siyaset tarihine aday olmayı başaramayan aday adayları olarak geçtiler.

Kongreye Deniz Baykal'ın konuşması damgasını vurdu. Aralıksız iki buçuk saat konuştu. Uzun konuşmasında ne denli belagat ustası olduğunu gösterdi. Tecrübesini konuşturdu. Zaman zaman düşük dozda, zaman zaman sesini yükselterek bütün salona kendisini dinletmesini bildi. Çokça AK Parti iktidarının politikalarını eleştirdi. Sert ifadeler kullandı; 'Erbakan milli görüşçü idi Erdoğan işbirlikçi' dedi. Bir kitle partisinin lideri, hükümetin dışa açılım politikasını 'işbirlikçi' diye niteledi. Bu daha çok marjinal partilerin üslubu. Parti içi muhalefeti doğrudan hedef almadı. Dokundurmakla yetindi. Çünkü her biri koltuğunu tehdit etmekten çok uzaktı.

Baykal'ın 'CHP başarısız' diyenlere verdiği cevap ilginçti. CHP'nin tekrar açıldığı 1992 sonrası seçimde aldığı yüzde 4,7'den bugün yüzde 20'lere nasıl geldiğini ayrıntılarıyla anlattı. 'Bir başarı hikâyesi' demeye getirdi. 90'lı yıllarda solun toplam oyu yüzde 30'un üzerindeydi. CHP siyaset sahnesine yüzde 4,7 ile döndü ama daha sonra SHP'yi bünyesine kattı. Son seçimde DSP ile ittifak yaptı. 22 Temmuz seçimlerindeki yüzde 20 oyu sadece CHP olarak düşünmemek gerekir, içinde eski SHP var, DSP var. Eğer solun potansiyeli yüzde 20 ise CHP başarılı sayılabilir.

CHP'nin katı çizgisi kitleleri soldan uzaklaştırdı. Sol potansiyel eridi. Bir başarı hikâyesinden söz edilemez. 1992'deki CHP ile 2008'deki CHP arasında büyük fark var. Baykal, merhum İsmail Cem'le birlikte 'Yeni Sol' diye bir kavram ortaya attı. Sosyal demokrat evrensel değerleri politika olarak benimsedi. Ayrıca, bugün inanmakta güçlük çekebilirsiniz. O dönemde tek parti döneminin handikaplarını atmak, özellikle tek parti dönemi uygulamalarından kendini soyutlamak için radikal değişiklikler bile gündeme geldi. Yeni bir kimlik, yeni bir amblem en yetkili ağızlar tarafından seslendirildi. Ancak SHP ve DSP'ye karşı 'Atatürk'ün partisi' avantajından yararlanmak isteyenlerin dediği oldu. Değişime cesaret edilemedi. CHP, Baykal'ın öncülüğünde 2000'lerin başında da 'Anadolu solu' sloganıyla yeni bir açılım denemesi yaptı. Bu da tıpkı 'yeni sol' gibi retorikte kaldı.

Baykal'ın dünkü uzun konuşmasında 'yeni açılımdan' söz edilemeyeceği gibi ortaya bir iktidar perspektifi de konulamadı. Yerel seçimlere bir yıldan az zaman kaldı. Sonbaharla beraber Türkiye seçim havasına girecek. Adayların isimleri konuşulmaya başlanacak. Örgütü yerel seçime hazırlamak, motive etmek için kongre iyi bir zemindi. Ne yerel ne de muhtemel bir genel seçim üzerine bir hedef konulmadı. İktidar heyecanını yitiren partilerin seçim kazanması mümkün değildir.

Kongrenin anlamını konuşurken CHP'yi yakından tanıyan bir dostum 'Muhalefetin de yönetimin de asıl amacı bu kongre değil.' dedi ve ekledi: 'Herkes yerel seçim hezimetine göre hazırlık yapıyor. Yönetim olağanüstü kongrenin önünü bugünden kesmenin hesabı içinde... Yeni üye kayıtları, il ve ilçe kongrelerinde delege yapıları buna göre belirlendi. Bazı hamlelerle muhalifler kazanıldı ve parti dikensiz gül bahçesine çevrildi. Muhalefet de asıl hesaplaşmayı yerel seçim sonrasına bırakmış durumda.' İlginç tespit. Umut Oran'ın aday adaylığının bugüne değil 'geleceğe dönük' olduğu düşüncesi siyaset kulislerinde oldukça yaygın.

Anlayacağınız CHP cephesinde değişen bir şey yok. Halkı kazanacak yeni siyaset anlayışı yerine devletin gölgesinde katı, sert ve keskin muhalefete devam...

zaman



Bu yazı 957 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,519 µs