En Sıcak Konular

Tamer Korkmaz


Tamer Korkmaz
0 0 0000

Ortaya bir buçuk karışık provokatör!



Yeşilçam'ın vurdulu kırdılı filmlerinde kadrolu kötü adam olarak istihdam edilen figüranları andıran 'Son Provokatör' tam seksen güvenlik görevlisine takılmadan Akdeniz Üniversitesi kampusuna girdi ve “solcu gençlere” ateş etti!

“Gayrı Nizami Saksı”da yetiştirilmiş…

“Her tür provokasyon yapılır” levhası asmış gibi duran saldırganda…

Darp, tehdit, uyuşturucu ve silah bulundurmaktan beş suç kaydı; yani “her yol” var…

Buna mukabil, bambaşka bir görüntü verecek şekilde tasarlanmış:

Sakallı; alnında Zülfikar dövmesi; MHP teşkilatının düzenlediği değişik programlarda “senaryoya uygun düşecek şekilde” fotoğraf vermişliği de cabası…

“Ortaya bir buçuk karışık provokatör” demem bundan…


* * *
Alacakaranlık kuşağı senaryosunda bu sakil karaktere rol verenler…

Provokatörün görüntüsü üzerinden kendisini ve olayı tanımlamamızı, böylelikle provokasyonun amacına hizmet edecek kutuplaşma tuzağına düşmemizi bekliyorlar!


* * *
Kimi sol kuruluşlar, sendikalar vesaire hadiseye 12 Eylül öncesinde yaşadıklarımızdan hiç ders almamışçasına, fevkalade konforlu bir biçimde “faşist saldırı” etiketi yapıştırıverdiler…

Akdeniz Üniversitesi yerleşkesinde toplanıp yürüyüş yapan solcu öğrenciler, “sakallı provokatör”ün basında yer alan ateş eden fotoğrafını kesip yapıştırdıkları pankartlarına “Ülkeyi yobaz ve gericilere bırakmayacağız” diye yazmışlardı…

Bugüne kadar Ergenekon çetesi aleyhine tek kelime olumsuz laf etmemiş olan kimi Hürriyet yazarları ise “kadrolu tahrikçi”den “O asla provokatör değildir” diye bahsediyorlardı…

Bu tür “gözleri tamamen kapalı” tavırlar netice itibarıyla gözlerimizi bağlamaya yarar; provokasyonları imal edenlerin işlerini kolaylaştırır!

Ne tesadüf: Ergenekon'a “hayali örgüt” muamelesi yapanlarla Akdeniz Üniversitesi'ndeki silahlı saldırganı provokatör olarak görmek ve göstermek istemeyenler aynı kişiler…


* * *
Provokatörü istihdam edenler onu nasıl tanımlamamızı istiyorlarsa; “provokatör falan yok kardeşim, gidin işinize” diyenler de bu tanımlamaya balıklama atlıyorlar…

12 Eylül öncesinde atladıkları gibi…

O kanlı kâbus yıllarında bütün olup biteni “faşistler-devrimciler” ya da “sağ-sol” karşıtlıkları üzerinden tanımladıkları için perde arkasında yaşananların anlamını çözememişlerdi…

Tam da bu yüzden “Mister Kontrgerilla” eliyle icra edilen kurgusal kutuplaşmanın tuzağına düşmüştü, bütün bir ülke…


* * *
“Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayı provokasyon olarak görmek doğru değil” ya da “Gerçeği bir türlü görmemek, siyasileri kurtarmak için biz o tiplere provokatör deriz” diye yazarak kamuoyunu açıkça yanıltan eski tüfek kalemler ve onlarla aynı çizgideki “provokasyonların dolmuşuna gönüllü olarak binenler” tayfası sadece şu iki sorunun malum cevabı ile dahi yüzleşemezler:

İpekçi Suikastı'nın kadrosunda yer alan “Sağcı” Yalçın Özbey ile Sabancı Suikastı'nın tetikçilerinden “Solcu” Mustafa Duyar'ı Almanya'da bir süre aynı evin sakini yapan kimin gizli eliydi, acep?

Ya da “Sağcı” Abdullah Çatlı'nın 1982'de Paris'te cezaevine düştüğünde yardım istemek için ilk aradığı kişinin 12 Mart öncesinin önde gelen sol liderlerinden Sarp Kuray oluşu bir tür kamera şakası mıydı?

yenişafak



Bu yazı 1,271 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Eylül 2012 Otuz beşe bakla
    • 24 Ağustos 2012 Arkadakiler
    • 17 Ağustos 2012 ''Düğme''li olsun!
    • 10 Ağustos 2012 Kumpas
    • 3 Ağustos 2012 Yıldızın parladığı o sahne
    • 20 Temmuz 2012 Steril
    • 6 Temmuz 2012 Bir ıslık da biz çalalım!
    • 3 Temmuz 2012 Hava sahamıza giren Wall Street J'eti
    • 5 Haziran 2012 Hayal Teknesi!
    • 15 Mayıs 2012 Büyük Satranç Sahnesi!
    • 8 Mayıs 2012 Hükümete ''Tomahawk'' atmışlardı!
    • 4 Mayıs 2012 Gözlerimiz tamamen kapalı!
    • 24 Nisan 2012 ''ABD Karışmadı'' Yalanı
    • 10 Nisan 2012 Kime, ne lazımmış?
    • 6 Nisan 2012 Şapkanın Altındakiler
    • 20 Mart 2012 Hokus, pokus...
    • 6 Mart 2012 Kafasını koparalım, diyorlardı!
    • 28 Şubat 2012 28 Şubat'ın Balans Ayarları!
    • 17 Şubat 2012 Anahtar
    • 14 Şubat 2012 Hedef tahtası

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,248 µs