En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

İttihat ve Terakki'nin sonu mu?



Ankara, AK Parti iktidarını hazmedemedi. Osmanlı'nın alışkanlıklarını sürdüren bir sistemde 'tebaa' iktidar olamazdı.

Ta baştan beri bu hazımsızlığın her türlü ölçüsüz narasını duyageldik...

Darbe tehditleri ayyuka çıktı... Çeteler cirit atmaya başladı... Ergenekon ortalarda her gün şiddetini artırarak fütursuzca salınmaya koyuldu.

Çünkü meşru ve demokratik bir iktidar değişimi, eski refleksi derinden rahatsız eder olmuştu.

***

Ben bu sürecin başlangıcının...

Ayışığı ve Sarıkız darbe aranışlarıyla başlayıp...

Hrant Dink cinayeti ile doruğa çıktığına inanıyorum.

Aradaki ürkütücü gelişmeleri saymaya gerek yok.

Ne olup bittiği...

Nasıl olduğu, belki de en iyi Nokta Dergisi'nin son dönemindeki yayınlardan anlaşılabilirdi.

'Darbe ihbarı' yapan Nokta, askeri mahkeme kararı ile arandı.

Dergi arandı ve baskılara direnemeyerek kapatıldı.

O vahim süreçte iktidar ve Ak Parti çok sessiz kaldı.

Sivil demokratik bir reflekse de rastlanmadı.

Üstelik 'darbe yapacağı' söylenenler değil, dergi yönetimi yargılanmaya başlandı.

***

Dün, mahkeme haberlerine dayalı olarak son gelişmelerini anımsattığım Hrant Dink cinayetine giden süreç ise bence çıldırmış eski zihniyetin aklını yitirme noktasıydı.

O sürecin zeminini ise Ak Parti'nin hala kaldırmadığı 301. madde oluşturdu.

Türkiye'yi kanlı bir arenaya çevirmek isteyenler o madde etrafında kan dansı yaptılar.

Rahiplere olan saldırılar...

Malatya'daki o korkunç katliam...

***

Oyunu kurallarına göre oynamayan...

Halk desteğiyle geleni, şiddetle göndermeye kalkan bir gözü dönmüşlük...

Azgın ittihatçılık işi çığırından çıkarmaya başladı.

Üstelik dünya konjonktürü burada istikrar ararken...

Tatsız... Zor... Ve tehlikeli bir sürece geldik.

***

Bu karmaşadan çıkabileceksek...

Hoyratlıkla değil, hukuksal bir sürece saygı ile çıkabileceğiz.

Ergenekon gibi çok ciddi bir iddianın peşini kovalarken hoyratlığa ne gerek var ki?

Üstelik özene...

Üstelik ilkeye...

Hakka, hukuka, demokrasiye ve çifte standarda imkán vermeyen bir samimiyete iktidar açısından çok daha fazla ihtiyaç duyulurken.

Neden mi ihtiyaç duyuluyor?

Çünkü İttihat ve Terakki bunların hiç birini takmayan bir şiddetten geliyor.

O yanlış kulvara girince, kimse kökleşmiş İttihat ve Terakki zihniyeti ile baş edemez.

Haklı ile haksızı karıştırmadan, bu tırmanan süreçten sükûnetle nasıl çıkılır?

Şu an için en önemli soru bu.

***

Bir asırlık İttihat ve Terakki geleneğinde oyun çok.

Ama onun da başa çıkamayacağı rakip, halk iradesi, evrensel hukuk, gerçek bir demokrasi.

Ve bu ilkelere taraf olmuş bir siyasal irade.

Bu temel pusuladan her şaşan yanlış davranış, Ergenekon'u güçlendirir.

Halk iradesine karşı bir kalkışma düzenleyene hukukun yaptırımı, hiç bir özel gayrete ihtiyaç bırakmayacak kadar ağırdır zaten.

İşin özünü...

Ve ciddiyetini gölgede bıraktıracak garipliklere de, alaturkalıklara da yer olmayan çok kritik bir aşamada Türkiye...

İttihatçılık bitiyor.

Son raundu elinden geldiğince sert oynamak isteyecek.

Buna karşılık, ancak evrensel hukuka ve demokrasiye ciddiyetle tutunmak Türkiye'yi bir kargaşadan kurtarır.

star gazetesi



Bu yazı 1,738 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,236 µs