0 0 0000

Fener Sevilla da kaldığı yerden

Ve Fenerbahçe Vestel Manisaspor ile birlikte rehavet sorununu da yendi. Oynadığı ve de başarılı olduğu büyük maçlardan sonra çıktığı lig maçların da genellikle dökülen takım bu sefer Sevilla maçının havasını taşıyordu üzerinde. Belki bu motive olamama hastalığından daha önce kurtulmuştu Fener, ama bunu önceki maçlarda anlayabilme imkânımız olmadı. Zico Sevilla ile oynanan ilk maçtan sonra Bursaspor maçında takımda 9 değişiklik yapmıştı. Galatasaray ile oynanan kupa maçından sonra ki Ankaragücü maçında da bir kısmı zoraki gerisi Zico’nun tasarrufunda olan yedek ağırlıklı kadro vardı sahada. Sebebi şu olsa gerek, rehavete giren oyuncuları kenara çekip aynı zamanda oynanacak bir sonraki önemli maç içinde onları dinlendirmek. Bu Fenerbahçe’ye maalesef 5 puana mal oldu. Takımda oyuncu dinlendirmek doğru bir hareket olabilir, ayrıca yedek oyunculara da zaman zaman forma vererek onları da hazır tutmak teknik ekibin görevidir. Ama bu iş takımın ana iskeletini komple bozarak olmaz, hele hele bir lig maçında asla olmaz, eğer o lig de üst sıraları hedefliyorsanız. Nasıl olur peki kulübenizi hazır tutmak, önde olduğunuz rahat götürdüğünüz maçlarda o oyuncuları oyuna alarak olur. 57. dakikada 4–0 öne geçen, hafta içi zorlu 120 dakikalık bir oyun oynamış oyuncuları şimdi değil de ne zaman dinlendireceksin. İlk oyuncu değişikliğini 85. dakikada yapan Zico’yu anlamak mümkün değil. Keşke Zıco’nun bu hamleleri yaparken neyi hesapladığını tam bilebilsek de, bunları yazarken bir haksızlığa sebebiyet vermesek.

İyi skora yazı yazmak kolaydır, önemli olan kazandığınız zaman da yaptığınız hataları görebilmek. Belki spor yorumculuğunun en büyük eksiği, iyi sonuçtaki olumsuzlukları ve kötü sonuçta ki olumlu durumları görmüyor olmak. Fenerbahçe adına bu maçtaki olumsuzluk Zico’nun ifratla tefrit arasında ki durumunu görmemiz oldu.

Ve maç…
Fenerbahçe adına Sevilla maçı bitmemiş gibiydi, oyuna 120+ dakikaları gibi başladılar. İstekliydiler, oyun şablonu belli ve oyuncular artık onu iyi okur durumdaydı. Bir de karşılarında işlerini kolaylaştıran bir takım vardı. Ofsayt taktiğimi yapmaya kalktılar bilinmez ama defanslarını ilerde kurup geride bıraktıkları geniş alanlarda Alex’e bol bol güzel asist yapma fırsatı verdiler. Son iki lig maçında kötü bir futbol izleyen Fenerbahçe taraftarının yüzü skordan değil oynanan güzel oyundan güldü. Fenerbahçe’nin ilk golü ofsayt, yan hakemin bunu kaçırmaması gerekir, yinede bu Fenerin galibiyetini gölgeleyemez. Bu hafta sonu oynanan maçlarda özellikle dikkat ettim hakeme el kol işareti yapan çok oldu, Manisalı futbolcular içinde de vardı ama bunlara kart göremedik. Alex’in düdükten önce kullandığı atış ise kurallar gereği sarı kartla cezalandırıldı. Futbolun ince kuralları sadece Fenerbahçe için işlemeye devam ediyor.

Bu yazı 1,164 defa okundu.