En Sıcak Konular

Emin Pazarcı


Emin Pazarcı
0 0 0000

Marksizm'den cihat çağrısına!



Önceki gece terör örgütünün televizyonunu izliyordum. DTP'nin Diyarbakır'da düzenlediği mitingin görüntüleri veriliyordu... Önde bir imam vardı... Elinde de Kur'an-ı Kerim. Uzun süre yürüyüşçülerin en önünde yer aldı. Din adına PKK propagandası yaptı. Yetmedi, kürsüye çıktı. Elindeki Kur'an'ı sallayarak topluluğu coşturmaya çalıştı. "Melle" denilen imam, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a düzenlediği operasyonun durdurulmasını istiyordu.
 

Askere tepki gösterilmesi için halkı kışkırtmaya çalışıyordu. Bu, din adına yapılan bir cihat çağrısıydı! Kime karşı? Kuzey Irak'taki terör kamplarını ortadan kaldırmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı.

Görüntüler, terör örgütünün yurtdışından yayın yapan televizyonunun izlediği politikaya son derece uygundu... Televizyona her çıkan konuşmacı, teröristlere "gerilla" adı verip, kalkışma çağrıları yapıyordu: - Protesto gösterileri düzenleyin, siz şehirlerde harekete geçerseniz, dağdakiler çok büyük güç kazanır. Daha da ileri gidip, teröristleri büyük metropollerde terör eylemleri düzenlemeleri için kışkırtanlar da çıkıyordu. DTP'nin Diyarbakır mitingi verilirken, imam hep görüntüdeydi.

Bu defa ön planda Abdullah Öcalan posterleri yoktu, elinde Kur'an taşıyan imam vardı. Terör örgütünün televizyonunun kameraları onun üzerine odaklanmıştı. İmam, sürekli olarak bağırıyor, din adına bir tepki ortaya çıkarmaya çalışıyordu. İmam, elindeki Kur'an-ı Kerim'le kürsüde dolaşıp duruyordu. Bütün bunlar bir siyasi partinin düzenlediği mitingde ortaya çıkıyordu. Bu görüntü, laikliğe karşı büyük tehlike olarak gördükleri başörtüsü karşısında kale gibi duranları harekete geçirmedi. Bir siyasi partinin Kur'an-ı Kerim'i kullanarak terör örgütüne destek sağlamaya çalışması, kimsenin kılını kıpırdatmadı.

Gereden nereye... PKK, Marksist-Leninist bir örgüt olarak ortaya çıktı. Zaten Abdullah Öcalan da Marksist çizgiden yetişmiş bir isimdi. Yıllarca Marksizm adına mücadele etti. Örgütün, geçmişte dinle de diyanetle de hiçbir ilişkisi olmadı. Üstelik, "din afyondur" söylemiyle dini değerleri hep ayaklar altına aldı. Zamanla dünyadaki gelişmelere ayak uydurup, Marksizm ideolojisinden vazgeçti.

Örgüt adına yapılan açıklamalarda "Marksizm'in terk edildiği" belirtildi. Ancak, Marksizm'in izlerini hep taşıdı. Şimdi de sıkışınca İslam'a sarıldı! Kitleleri kışkırtmak için eline Kur'an-ı Kerim verilen bir imam baş tacı edildi. DTP tarafından düzenlenen mitingde sürekli olarak ön plana çıkarıldı. Terör örgütü, bu defa da halkın dini duygularını istismar etmeye soyundu! En ilginci de...

AK Parti, yıllarca çeşitli çevreler tarafından dini referans alan bir parti olmakla suçlandı. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldırmak için adım atarken de bu suçlama iyiden iyiye arttı. PKK terör örgütü ise AK Parti'nin hükümet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı, Kur'an-ı Kerim'le cihat çağrıları yapmaya başladı. Demek ki iyice sıkıştı! İşte Türkiye böylesine ilginç bir ülke...

İstismarın her türünden örneklerle karşı karşıyayız. Yıllarca masum insanların kanını döken, kundaktaki bebekleri katletmekten çekinmeyen bir örgüt bile, halkın karşısına geçip İslam adına destek isteyebiliyor. Hem de geçmişte her türlü dini değeri ayaklar altına alıp çiğnemesine rağmen! Bu da boğulmamak için can havliyle nasıl çırpındığını gösteriyor!

bugün



Bu yazı 925 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 12 Eylül 2008 Ermeniler, işgal ve yeni dönem
    • 5 Eylül 2008 Türkiye'deki dinlenme paranoyası
    • 1 Eylül 2008 Kadehle laiklik, genelevle sosyal güvenlik
    • 21 Temmuz 2008 50.000 YTL’ye 23 terörist
    • 4 Temmuz 2008 Darbeyi kimler yapacaktı?
    • 30 Haziran 2008 Başbakansız Türkiye
    • 23 Haziran 2008 Mucizenin delileri
    • 9 Haziran 2008 Kriz, kriz, kriz...
    • 2 Haziran 2008 Hem matrak hem vahim
    • 26 Mayıs 2008 Körler ve sağırlar
    • 2 Mayıs 2008 Başbakan'ın acelesi
    • 28 Nisan 2008 Baykal şimdilik kurtardı!
    • 14 Nisan 2008 PKK’da ''sevişme'' kriteri
    • 31 Mart 2008 Keşke çoban kadar olabilse
    • 10 Mart 2008 Üç kritik sebep
    • 27 Şubat 2008 Marksizm'den cihat çağrısına!
    • 21 Ocak 2008 Barzani'den Türkiye'ye tuzak
    • 16 Mayıs 2007 "Hayırlı evlat" Erkan Mumcu
    • 14 Mayıs 2007 Miting savaşları
    • 2 Nisan 2007 TSK’daki tavır değişikliği

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,437 µs