En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Harekâtların stratejik ve taktik sonuçları



Nihai olarak bağımsızlığı hedeflemiş, ulus bilinci yaratmaya çalışan, ulusal kurtuluş idealine oturtulan etnik nitelikli terör hareketleri ve yansıması olan siyasi akımların, sadece sınır ötesi harekâtla sıfırlanmayacağı biliniyor. Ancak, terörün, terör örgütünün, silahlı mücadele olmadan etkisiz hale getirilmesi, baskı altında tutulması da mümkün değil. Sadece askeri mücadele ile olmaz denilirken, kastedilen, terörle topyekûn mücadele yürütülmesi. Silahlı mücadeleden vazgeçilmesi değil.

TSK operasyonlarının etkisi
TSK'nın gerçekleştirmiş olduğu ve bir yenisini daha yürüttüğü sınır ötesi kara harekâtlarının terörle mücadelenin silahlı ve silahsız yönlerinden çok önemli etkileri olduğunu belirtmek gerekir. Bu operasyonlar hem stratejik hem de taktik düzeyde önemli sonuçlara yol açmıştır:
1 - Kurulduğu günden 1990'ların başına kadar, Anadolu topraklarını da kapsayacak bağımsız Kürt devleti hedefine kilitlenen PKK'nın, stratejik düzeyde hedef ve söylem değiştirmesinde -en azından değiştirdiğini ilan etmek zorunda kalmasında- TSK'nın silahlı mücadelesinin ve sınır ötesi harekâtlarının etkisi büyüktür.
2 - 1992'de gerçekleştirilen ilk büyük sınır ötesi harekât sonrasında, PKK, Türkiye ve Kuzey Irak'taki "güvenli üs bölgeleri"ni kaybetmiş, Talabani'nin yardımıyla Zeli'ye çekilmek zorunda kalmış ve o kampa da operasyon düzenlenmişti. PKK, bu büyük operasyon sonrasında iç dağınıklık yaşamış, toparlanmakta zorluk çekmiş ve ateşkes yolları aramaya yönelmişti. Silahlı eylem gücü büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştı. Bu harekât sonrasında PKK, bağımsızlık hedefi konusunda söylem değiştirmeye başladı.
3 - 1995'te gerçekleştirilen büyük çaplı sınır ötesi harekât öncesinde (Dr. Nihat Ali Özcan'ın tespit ettiği gibi) 5. kongresinde, PKK, "Maoist uzun süreli halk savaşı stratejisi"ni terk etti. Harekât, Türkiye'den toprak koparılmasının mümkün olmayacağı düşüncesini güçlendirdi ve örgütün eylem gücü çok zayıfladı.
4 - 1997'de gerçekleştirilen iki büyük sınır ötesi harekât sonrasında, PKK hem Türkiye içinde güvenli bölgelerini kaybetti hem de Kuzey Irak'ta KDP bölgesini terk ederek İran yakınlarında Kandil'e çekilmek zorunda kaldı. TSK'nın 1997 ve 1998 boyunca Kuzey Irak'ta etkili olması sonucudur ki, Türkiye, Suriye sınırına dayanarak, Abdullah Öcalan'ın yakalanmasıyla sonuçlanacak siyasi ve diplomatik süreci başlatabildi ve sonuç aldı.
5 - Bu süreç ve Öcalan'ın yakalanmasından sonradır ki, PKK, bağımsızlık yerine, "demokratik cumhuriyet" hedefini öne çıkardı, taleplerini "kültürel talepler olarak" tarif etmeye başladı, "üniter yapı içinde çözüm" söylemine geçti. Uzun süre düşük profilli hedefler dile getirirken, konjonktürel olarak güçlendiğini düşündüğü zamanlarda yeniden, "özerklik"ten başlayarak taleplerin dozunu artırdı.

Güneş harekâtı
Yürütülen Güneş harekâtının sonuçlarını bugünden kestirmek elbette mümkün değil. Ancak, şimdiden bu harekâtın taktik sonuçları olacağı açıktır. Bu harekât PKK'nın Türkiye sınırı yakınındaki güvenli üs bölgelerini uzun süre kullanılamayacak biçimde tahrip edecektir. PKK, "bahar planları"nı bozacaktır. Türkiye, Kuzey Irak'a karadan giremez, güvencesi ortadan kalkacaktır. Barzani'nin söylem ve eylemini etkileyecektir. Hesapları değiştirecektir.

milliyet



Bu yazı 984 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,658 µs