0 0 0000

Fakirlik ebedi oldu

Şimdi türban meselesiyle bu kitlelerde yaratılan heyecana bakınca bu insanların fakirliklerinin kalıcı olmaya başladığını fark edemez halde olduklarını görüyoruz

AKP’ye oy veren insanların en büyük umudu, içinde bulundukları fakirlik kısır döngüsü dışına çıkma imkanının açılacağıydı.

Fakirlik hatta açlık toplumda yayılırken, halk sistemin partileri olarak bilinen merkez sağ partilerinden umudu kesmişti. Hatta o sağ partiler fakirliği doğuran politikaların mimarı olarak bile görülüyorlardı. Sol zaten bu konuda da ortada yoktu.

AKP bu konuda, ‘Beyaz Türkler’ kategorisinin karşısına konuşlandırılan zencilerin konumlarından kurtuluş umudu haline gelmişti.

Ancak AKP fakirlikten kurtulunmasının garantisi olmak yerine fakirliğin kalıcı olmasının garantisi olarak ortaya çıktı.

Kitlelere din içerikli sosyal haklar verilmesinin bir anda ön plana çıkması da bu fakirlik kalıcılığının bir başka göstergesi oluyor.

Ekonomik koşullarında bir iyileşme olması ihtimalinin tamamen ortadan kalktığını görmeye başlayacak kitlelerin AKP’ye karşı da isyan etmeleri, kendilerine verilen din içerikli sosyal haklar ile engellenecek.

Peki AKP fakirlikle mücadele eden parti olma şansını neden kaybetti? Bunun birkaç nedeni var:

1- AKP her ne kadar eşitlikçi, adaletçi retoriği kullansa da bu parti son derece net sosyal sınıf tercihleri bulunan bir partidir.

AKP’nin tercihi, zenginden, güçlüden yanadır. Dini içerikli söylemlerinin de bununla çelişmediğini düşünüyorlar. Partinin esas ekonomik hedefi; yeni zenginler yaratmak ve servete el değiştirtmektir. Kendilerine karşı gördükleri işadamları ve zenginlere alternatif olarak yeni işadamları ve zenginleri yaratmakta, bunları konuşlandırmaktadırlar. Bu sınıfı yaratmak için fakirliği yaygınlaştırmak gerekse bile, parti onu da göze alabilmektedir.

Çünkü din referansları nedeniyle fakirler, partiye gereken tepkiyi vermemektedirler. Kendilerinden gördükleri bazı insanların işadamı veya zengin olarak ortaya çıkmasını desteklemektedirler. Bunun verdiği keyifle onların yükselmesi için kendi haklarından taviz verebilmektedirler. Dini referanslı sosyal hakları ile yetinebilmektedirler.

AKP dışında hiçbir parti kendi fakirini bu şekilde uyutabilme imkanına sahip değildir.

2- Fakirliğin ortadan silinmesi, AKP’nin varlık nedenini tehdit edebilir. Bu parti, kitleler arasında desteğini fakirlere verdiği yardımlar, sadakalar, hediyeler ile sağlamıştır. Yani AKP yardımda bulunacağı fakirler kitlesine daima ihtiyaç duyacaktır. Onlar partinin oy deposudur.

Sadaka yardımla yaşamını sürdüren bu insanların kendilerinden diye düşündükleri bazı seçilmiş insanların zengin edilmesiyle mutlu olup umutlanmakla yetinmesi ve din referanslı haklar ile mutlu olmakla yetinmesi gerekiyor ki; AKP’nin sistemi yürüsün.

Kömür, yiyecek yardımları, para aktarmalar hep aynı sistemin bir parçasıdır.

Fakirler elde tutulacak ve kaybedilmeyecektir. Bunlar partinin sürekli güçlü kalabilmesi için tabandırlar.

Müthiş sosyal adaletsizliklerin yaşandığı bu ülkede sıradan insana en fazla yakın olma iddiasında bir partinin de fakirliği sürekli kılıyor olması aslında acıklıdır.

Oldukları yerde tutulan o insanlar aslında AKP’ye oyu, geçmiş iktidar dönemlerindeki haksızlıklara karşı düzeltme getirir belki diye vermişlerdi.

Ülkede fakire sahip çıkabilen bir sol parti de olmadığından AKP onların son umuduydu.

Şimdi türban meselesiyle bu kitlelerde yaratılan heyecana bakınca bu insanların fakirliklerinin kalıcı olmaya başladığını fark edemez halde olduklarını görüyoruz.

Bu insanları AKP’nin elinden kurtaracak, onların gözüne takılmış din gözlüğünü çıkartıp hayatın gerçeklerini görmelerini sağlayacak bir siyasi tavra ihtiyaç var.

Alternatif bir siyasi tavır ne yazık ki ortada yok. Bu nedenle Türkiye’de bazı insanlar için fakirlik artık ebedi olmuş durumdadır. AKP de sınıfsal tercihleri net bir burjuva partisidir. Yeni burjuvalar ise kendi içinden çıkaracağı seçilmiş işadamları olacaktır. Gazeteleri onlar alacak, ihaleleri onlar kapacak, spor takımlarını onlar yönetecek.

Ülke ekonomisinde ciddi bir kriz olmadıkça AKP bu yolda aksamadan yürüyebilir ama bu kadar fazla fakirin olduğu bir ülkede kriz çıkmaması da sürprizdir. Bu yüzden AKP’nin yolu da risklerle doludur.

 

Bu yazı 1,158 defa okundu.