En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Siyasal çözümden ne anlaşılıyor?



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD ziyaretiyle birlikte "terör-PKK-Kürt sorunu" bağlamında "siyasal çözüm" tartışması gündeme geldi.
Beyaz Saray'da Cumhurbaşkanı Gül'le ABD Başkanı'nın "kapsamlı siyasal çözüm"ü konuştukları da -kaynak gösterilmeden- öne sürüldü, ancak Gül, bu iddiayı doğrulamadı.
Cumhurbaşkanı Gül, "Dışarıdan gelen terör devam ederken politik çözümden söz edilebilir mi?" diyerek itirazını dile getirdi. Ancak, Gül, Türkiye'nin kendi sorununu çözmeye yönelik düzenlemeler yapabileceğini, onun ayrı bir konu olduğunu da belirtti.
İhtimal ki Gül, bu ifadesiyle, hükümetin de gündeminde olan yeni anayasa, örgüte katılımı engelleyecek veya dağdakileri çözecek önlemleri kastetti.
"Siyasi çözüm"den anlaşılması gereken nedir?

PKK-DTP ne anlıyor?
"Siyasal çözüm"den PKK-DTP çizgisinin ne anladığından başlayalım. Bu çizginin Türkiye'nin gündeminde tutmaya çalıştığı siyasal talepler, "demokratik cumhuriyet" adı altında Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden yapılanmasını istiyor.
Türkiye'nin bu yeni yapısını yeni anayasaya geçirilmesini istiyor.
Nedir bunlar?
Başlangıçta Türkiye Cumhuriyeti'nin iki uluslu (Türk ve Kürt) olduğunun anayasaya geçirilmesi biçiminde olan talep, bugünlerde, Kürt kimliğinin anayasa güvencesine alınması, o da yapılamayacaksa, "farklı kültürlerin" güvenceye kavuşturulmasına dönüştürülmüş durumdadır.
Bu talebin özü, Türkiye Cumhuriyeti'nin "ulus devlet" yapısında bir "kapı aralamak" anlamındadır.
Bir diğer talep, Türkiye'nin "özerk bölgelere" ayrılmasıdır. Kamufle edilmiş ifadelerle diğer bölgeler içinde geçerliymiş gibi gösterilen bu talebin özü "Güneydoğu'ya özerklik tanınması, Diyarbakır'ın özerk bölgenin başkenti olarak ilan edilmesi"dir.
Bir diğeri, Kürtçenin eğitim ve resmi yazışma dili olarak kabul edilmesidir.
Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin "üniter ve ulus devlet" yapısını bozup federasyon altyapısı oluşturmaya yönelik taleplerdir.
Ayrıca, mümkünse Abdullah Öcalan'ı da kapsayan, olmazsa Öcalan dışındakileri kapsayacak bir genel af ve siyasi hakların iadesi talebi de PKK-DTP çizgisinin talepleri arasındadır.
PKK-DTP açısından "siyasal çözüm"den anlaşılan budur.

Hükümet ve devletin anladığı
Hükümetin algıladığı ise, "bireysel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, PKK'ya katılımı önlemek için bu bölgede işsizliği azaltacak önlemler alınması, eğitim düzeyinin yükseltilmesi, meslek edindirme projelerinin uygulanması, GAP yatırımlarının tamamlanması ve nihayet PKK saflarında dağa çıkmış, ancak suça bulaşmamış olanları indirecek hukuki düzenlemeler"dir.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu çerçevedeki önlemlere soğuk bakmadığı da biliniyor.
Hükümetle birlikte diğer kurumların algısını bir arada ifade eden "devlet anlayışı"na baktığımızda ise çerçeve şöyle çizilebilir:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, üniter, ulus devlet yapısı değiştirilemez. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti çerçevesi içinde, anadilin konuşulması, öğrenilmesi, öğretilmesi, farklı kültürlerin yaşanması, yaşatılması, -bireysel ve kültürel alanda kalmak koşuluyla- kabul edilebilir. Siyasal alana taşınması ise kabul edilemez."
Rahmetli Ecevit'in başkanlığındaki 57. hükümet ile Gül ve Erdoğan hükümetleri döneminde ve AB sürecinde gerçekleştirilen reformların bireysel ve kültürel çerçevede talepleri karşıladığını, devlet cephesine hâkim olduğunu da hatırlatmak gerekir.
Bundan ötesinin "özerklikten federasyona, oradan bağımsızlığa" uzanacak bir ayrılıkçılığı hedefleyeceği de yine hâkim görüştür.

milliyet



Bu yazı 922 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,427 µs