En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Fırsat kaçarsa, yazık olur!



Evet, PKK gitgide sıkışıyor! Bu konuda herhangi bir kuşku yok.
Nokta operasyonları, PKK'nın uluslararası diplomatik alanda da tecrit edildiğini gösteriyor.
Ve bu izolasyon sürecinde, PKK'nın şiddet ve silahı bırakması için değişik yönlerden büyük bir baskı dalgasının kabardığı dikkati çekiyor.
ABD'nin desteği çok açık.
AB, anlayışlı bir havada.
Arap dünyası sessiz.
Komşu ülkeler de öyle.
Talabani'yle Barzani'ye gelince...
Kendi kamuoylarına dönük olarak onlardan sessiz kalmaları beklenemez. Ama bu tepkilerinin daha çok 'politik' boyutunun ağır bastığı söylenebilir.
Her iki Kürt lider de, işin gerçeğine bakılırsa, PKK'dan hiç de memnun değiller. Çünkü Türkiye'yle başlarının belaya girmesini istemiyorlar. Türkiye'nin düşmanlığını değil dostluğunu önemsedikleri için de, -ve tabii ABD'nin de itişiyle- PKK'yı sıkıştırıyor Talabani'yle Barzani...
Kısacası:
Erdoğan hükümeti, PKK'ya karşı hedef küçültme konusunda diplomatik ve askeri açılardan başarılı bir çizgi izlemiş durumda.
Bugüne kadar böyle.
Ama daha işin başındayız.
Arkasının gelmesi lazım. Meselenin özünde silah değil siyaset yatıyor çünkü. Silah-siyaset dengesinde ölçü eğer bundan sonra yine kaçarsa, hava bir anda değişmeye başlayabilir.
Buna dikkat gerekiyor.
Askeri operasyonlarla gelen medyatik başarı geçmişte de yaşandı. Ama 'medyatik başarı' ile yetinildiği için de değişen bir şey olmadı. Dağın yolu yıllardır kesilemedi. PKK silah bırakmadı. Şiddet sona ermedi.
Bir başka deyişle:
Resmi tez devam edip gitti.
Devletin ezberi de değişmedi:
"Kürt sorunu yoktur; yoksulluk ve terör vardır; PKK'yı bir güzel döver, ekonomik paketleri açar, bu arada Kürt realitesi falan diye ağızlara bir parmak bal çaldık mı bu iş biter."
Ama bitmedi!
Sorun kötüleşerek devam etti.
Bu süreç yine yaşanacak mı?
AKP hükümetinin bu kez sorunu daha farklı açılardan, daha kapsamlı, daha bütüncül tutmak istediğine dair belirtiler baştan beri var.
Dağdan indirme konusunun da 2003 deneyimine göre daha farklı tutulacağı öne sürülüyor.
Bilemiyorum.
O kadar çok şey yaşadık ki, yoğurdu üfleyerek yemekten başka çaremiz yok.
Oysa kritik bir noktadayız.
Medyatik başarı ile yetinmeyelim.
Yanlış, eksik adımlar 'dağın eli'ni bundan sonra da güçlendirir.
PKK içinde silah ve şiddeti bir hayat tarzı olarak benimsemiş olanların bütün bekledikleri, Ankara'nın meselenin özünü, yani 'Kürt sorunu'nu eskisi gibi görmezlikten gelmesidir. Sorunu, yalnız 'şiddet ve yoksulluğa' indirgemesidir.
Bir fırsat var avucumuzda.
Kaçmasın, yazık olur.
Bejan Matur'un yazısı güzeldi:
"Evden gitmiş olanlar geri dönsün. Dönsünler ki, bu toprakların ürettiği kardeşliği, acıyı, kederi hep beraber savurup yeniden hatırlayalım. Onların gitmesiyle artan boşluğu onların dönmesi doldurmayacak, sadece bunu bilelim.
Bizim, ölen herkes için hep beraber gerçek bir yas tutmaya ihtiyacımız var. Hesaplaşmaya, yüzleşmeye ihtiyacımız var.
Bahçe kapısı açık kalsın yine; ama hatırlayalım, o çocuklar öldü. Ve soracaksak hesabımızı doğru soralım.
O çocuklar dönsün ve kim nerede kayıp, kim ne uğurda yok oldu görülsün. Karda ölenlerin, kurşuna dizilenlerin hesabı görülsün ki, kardeşlik epeydir kaybettiği anlamını yeniden üretsin.
Eline aldığı silahı hiç kullanmamış olan bir sabinin dağda donarak öldüğünü biliyorum. Çünkü benim çocukluk arkadaşımdı o. Onun kaybının bendeki tek tesellisi, karda ölmenin mutlu bir ölüm olduğunu bilmek.
Ölümlerden mutlu olanını seçmek dışında bir ihtimal bırakılsaydı keşke bize...
O çocuklar dönsün ve yuva yuvalığına kavuşsun. Çünkü yuva olmayan, ev olmayan bir ülke memleket değil." (Bejan Matur, Zaman, 25 Aralık 07, s.22)

milliyet



Bu yazı 928 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,394 µs