En Sıcak Konular

Ismet Berkan


Ismet Berkan
0 0 0000

Türban nasıl çözülür?



Üniversitelerde uygulanmakta olan türban yasağını kaldırmanın mümkün olup olmadığı tartışmalı ama herhalde yasağı kaldırmak için işe Anayasa değişikliğiyle başlamakta fayda var.

Türban yasağının dayanağı Anayasa'da yer alan Cumhuriyet'in temel niteliklerinden 'laiklik' ilkesi olduğuna göre, bu maddeyi kaldırmak veya değiştirmek zaten imkansız. O zaman, belki Anayasa'ya laiklik ilkesini nasıl anlamak gerektiğiyle ilgili bir açıklama maddesi eklemek veya daha basiti Anayasa'daki ilgili maddeye üniversitelerde genel ahlaka uygunluk gibi bazı kriterler dışında herhangi bir kılık-kıyafet sınırlaması getirilemeyeceğini özel olarak zikretmek gerekiyor. Ancak bu dediğim gibi veya bunun versiyonu kimi değişiklikler Anayasa'da yapılabilirse türban yasağını kaldırmak mümkün olabilir.

Yalnız, bu Anayasa değişikliğini eğer 16 Mayıs 2007'den önce gerçekleştirmek istiyorsanız referandumu da göze almanız gerekiyor.

O referandum da, ister istemez hükümete güven oylamasına dönüşür. Daha vahimi ve önemlisi, aynı referandum kolayca Türkiye'de laikliğin oylandığı bir referanduma dönüştürülebilinir.

O yüzden, kimsenin referanduma gitmeyi düşüneceğine ben inanmıyorum. Türkiye'yi böylesine kutuplaştırmak çok ama çok vahim sonuçlara, hiç beklenmedik sonuçlara bizi götürebilir, aman dikkat! İşte o yüzden, türban meselesinin kaşınmasının kimseye bir faydası yok.

Ama öte yandan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin özellikle çelik çekirdekteki taban kitlesi için bu sorunu çözmesi gerektiği de anlaşılıyor. AKP bu denli sıkışmışken kendisine bir çıkış arıyor. O çıkış da, geçmişte çok kullanıldığı gibi mazlum rolüne geçmek, yani 'Biz yapmak istiyoruz ama derin devlet bize yaptırtmıyor' diyebilmek. O bakımdan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel için söyledikleri ne kadar sert ve ağırsa, Demirel'in Murat Yetkin'in sorusu üzerine Erdoğan'a verdiği cevap da o kadar acıtıcı.

Doğrusu, üç yılı aşkın süredir devam eden iktidar döneminde bir uzlaşma ortamı yaratılabilmeliydi ama olmadı, olamadı. Burada belki kabahat AKP'nin değil ama yine de uzlaşma ortamını yaratmak sonuçta onların göreviydi. Uzlaşma olmadan bu sorunu çözmek kolay değil. Yukarıda meselenin siyaseten güçlüklerini anlatmaya çalıştım. Açıkçası, AKP bugüne kadar bu sorunu çözmeyi öncelikleri arasına da koymadı zaten. Yoksa, belki de üniversitede türbanın serbest bırakılması ama bu arada imam-hatip sorununun kökünden çözülmesi gibi bazı paket formüllerle Türkiye'yi rahatlatacak uzlaşmalar bulunabilirdi.

Geçmişte Türkiye'nin İslamcı partileri türban yasaklarını oya tahvil etmeyi başardılar. Ama geçmiş geçmişte kaldı. Şimdi AKP iktidarda ve üstelik Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa da sahip. Ayrıca 20 kişilik ANAP Grubu da türban konusunda Anayasa değişikliği için yanda hazır bekliyor, açık çek veriyor. Ama dedim ya, bu işi uzlaşmasız çözmenin siyasi bedelleri var, AKP belki de kendini o bedellere hazır hissetmiyor.

Bu yazı 913 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Temmuz 2012 ‘Tanrı Parçacığı’ bize neler vaat ediyor?
    • 10 Mart 2012 Tartışmayı içerikten biçime kaydırmak
    • 25 Haziran 2011 PKK dağdan nasıl iner
    • 26 Şubat 2011 1968 neden 68’de olduysa, şimdi de isyanlar ondan oluyor
    • 26 Aralık 2010 Seçim soruları: AK Parti kaç alacak, ya CHP?
    • 2 Kasım 2010 PKK’nın içine girdiği açmazı görmek
    • 31 Ekim 2010 ‘Kırmızı Kitap’efsanesinin sırları
    • 27 Temmuz 2010 Askeri vesayetin hukuki altyapısı
    • 24 Temmuz 2010 Enerji stratejimiz var mı?
    • 21 Temmuz 2010 Sahiden 12 Eylül'ü mü oylayacağız?
    • 14 Temmuz 2010 İran çelişkileri ve iç politika yansımaları
    • 7 Temmuz 2010 Liderler neden görüşecek, neyi görüşecek?
    • 5 Temmuz 2010 Dindar solcular
    • 3 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu, bu kafayla hiçbir şeyi çözemez!
    • 26 Haziran 2010 Hep aynı denklemin içine sıkışmak
    • 24 Haziran 2010 Eşit yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyet
    • 13 Haziran 2010 Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke...
    • 6 Haziran 2010 Mahkûmun açmazı: Hayattaki karşılığı
    • 24 Mayıs 2010 Maalesef bizde hattı muhalefet yoktur, sathı muhalefet vardır
    • 4 Mayıs 2010 Eski defterleri açmak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,288 µs