En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

İlerleme raporunda dikkat çekmeyenler



İLERLEME Raporu’nun yayınlanması, geçmişte kalmış bir dosttan gelen mektup gibiydi.

Bizim kadar Avrupa Birliği de bu ilişkiyi "zamana" bıraktığı için, iki taraf da birbirini fazla sıkıştırmıyor.

İlerleme raporunda beklenmedik bir şey yok. Türkiye’nin AB kriterleri ışığında çekilen bir resmi yansıyor rapordan.

Raporun ruhu, bazı ipuçlarıyla göstermiş kendini.

Avrupa Komisyonu AKP’yi destekliyor.

Raporun çatısı, Türkiye’nin reform sürecinde yavaşlama olduğu belirlemesine dayanıyor.

Ama bunun nedeni ilginç.

"Cumhurbaşkanı (Sezer) ile hükümet arasındaki gergin ilişkiler, siyasi reformların yavaşlamasına neden oldu."

Avrupa Birliği Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili tespiti bu. Ombudsmanlık ve vakıflar yasası gibi bazı temel reformların Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilmesi de buna örnek olarak gösteriliyor.

Reform sürecinin yavaşlamasının nedeni AB’ye göre eski Cumhurbaşkanı.

AKP’ye verilen bu desteği önümüzdeki dönemde çok iyi değerlendirmek gerekiyor.

Türkiye’nin terörle mücadelesine desteğin yanı sıra, AB sürecinde ilerlemek için de geçmişe göre daha fazla destek sağlanacak bir dönemi, reformlarla bir fırsat dönemi haline getirebilir AKP.

Kıbrıs meselesinden, Avrupa kamuoyundaki imaj meselesine kadar değişik kanallarda ilerleme sağlanabilecek bir psikolojik iklimin ipuçlarını görmek mümkün Brüksel’de. Aşırı iyimserliğe kapılmadan tabii.

* * *

RAPORDA benim dikkatimi çeken ikinci nokta ise mali yardımlarla ilgili. Avrupa Birliği her yıl 500 milyon Euro mali yardım fonu kullandırıyor Türkiye’ye. Değişik bütçeli farklı programlar da var.

Geçen yıllarda bu fonlar, yeterli projeler yapılıp sunulmadığı için tam olarak kullanılamıyordu. Raporda bu durumun değiştiği belirtiliyor.

"Katılım öncesi fonların kullanımı yavaş yavaş gelişiyor" deniyor.

Bugün artık Türkiye’de her kurumun, Avrupa fonlarından yararlandığı bir projesi var.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de. Avrupa Birliği ile yetkileri konusunda sorunu olan TSK da Avrupa fonlarını kullanıyor.

En son Dışişleri Bakanlığı, "kültürler arası köprü" konulu bir proje ile AB Mali İşbirliği programına katıldı.

Bir yetkili, "AB konusunda bürokraside sorun yok. Ama Avrupa Birliği’nin Türkiye ile müzakere sürecinde tam üyelik hedefini göstermemesi, umutsuzluk yaratıyor" diyor.

* * *

AKP geçen yıl, Avrupa Birliği sürecinde tıkanıklık olsa da Türkiye’nin ev ödevlerini yapmaya devam edeceğini söylemişti. Bunun gerçekleşmesinin tek koşulu var. O da yapılması gerekenleri söyleyecek ve yapılanların uygulanmasını sağlayacak olan mekanizma. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği bu mekanizmanın can damarı. Raporda, Türkiye’nin bu mekanizmayı daha da güçlendirmesi isteniyor. "Personel ve kaynak sağlanmalı" deniyor.

Genel Sekreterlik ile ilgili yasa bir yıldan beri Meclis’e inmeyi bekliyor. AKP, AB konusundaki samimiyetini, teknik alt yapıyı bir an önce güçlendirip harekete geçirerek gösterebilir.

Eğer 301’de olduğu gibi, Avrupa süreci de rapor dönemlerinde akla gelen silik bir anıya dönüşür.


hürriyet



Bu yazı 917 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,286 µs