En Sıcak Konular

Murat Yetkin


Murat Yetkin
0 0 0000

Bush'la askerli görüşme



ABDDışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın dünkü Ankara temaslarının bir görünen, bir de görünmeyen yüzü vardı. Görünen yüzünde, Rice'ın Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yaptığı basın toplantısı öne çıktı. Babacan'ın topu Bağdat'a atmaya çalışan Rice'a, canlı yayımlanan basın toplantısında 'anahtar rolün ABD'de' olduğunu hatırlatması dünkü temasların en sivri yanı oldu. ABD açısından ise Rice'ın 'PKK'nın ortak düşman' olduğunu söylemesi kayda geçebilir. Her iki dışişleri bakanı tarafından kullanılan 'Devamı Vaşington'da' sözcükleri ise durumu özetliyordu.
Türk Dışişleri Bakanı'nın, ABD Dışişleri Bakanı'nın yüzüne, uluorta Irak'tan Türkiye'ye sınır ötesi PKK operasyonlarındaki sorumluluğunu hatırlatması, Türkiye açısından bir üslup değişikliği, üslup sertleşmesidir.

Bunun dışında bir sürpriz olmadığı söylenebilir. Ankara zaten Rice ziyaretinden fazla bir şey beklemiyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan bir gün önce Radikal'e bu temasların ABD Başkanı George Bush ile 5 Kasım'daki buluşmasına 'öngörüşme' olduğunu açıklamış, 'hazırlık mahiyetinde' gördüğünü söylemişti.

Zaten dün asıl görüşme de Dışişleri'nde, ya da Rice'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaretinde değil, Başbakanlık'ta oldu.

Başbakanlık'taki görüşmenin birkaç önemli özelliği vardı.

Görüşmenin hemen öncesinde AK Parti il başkanlarına hitap eden Başbakan Erdoğan, artık "Bıçağın kemiğe dayandığını" söylemişti. Erdoğan, Rice ile görüşmesini Bush'a hazırlık niteliğinde gördüğünü söylerken, Bush'un Türkiye'nin gerçek niyeti konusunda kuşkusu olmadığını iyice anlamasını da istiyordu. Başbakanlık'ta, Rice'ın bir amacının da Erdoğan'ın Bush görüşmesinden beklentilerini azaltmak, taleplerinin tonunu düşürmek olduğu kanısı vardı. İl başkanları üzerinden ABD Büyükelçiliği'ne bıçağın kemiğe dayandığı mesajını ileten Erdoğan, görüşmeye zaten alttan almamak niyetiyle girdi.

Belki bu durumu iyice belirginleştirmek için, görüşmeye Babacan ve Dışişleri Başdanışmanı Büyükalçi Ahmet Davutoğlu ve AK Parti'yi temsilen Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış'ın yanı sıra, askeri konulardaki başdanışmanı, aynı zamanda Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Nusret Taşdelen'i de aldı. Bu alışıldık olmayan bir gelişmeydi. Başbakan, iki gün önce de, ABD temaslarına Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun başkanlığında üst düzey bir askeri heyeti dahil ettiğini açıklamıştı. Saygun, büyük ihtimalle Erdoğan'ın Bush'la görüşmesinde Oval Ofis'te bulunacak.

Beki de Türk tarafının artık PKK ile mücadelede siyasi konuları askeri konulardan ayrı görmediğini böyle sergilemesinin de etkisiyle, ABD tarafı da dünkü görüşmeye üst düzey bir askeri kattı.
ABD Dışişleri'nin askeri konulardaki başdanışmanı (Türkiye'de böyle bir makam olsa, belki de 'müdahale' denir) Korgeneral William Fraser, görüşmelerde Bakan Yardımcısı Dan Fried ile birlikte yer aldı. Bu durum, pazartesi günü Beyaz Saray'daki görüşmede Bush'un da yanında orgeneral düzeyinde bir asker bulundurabileceğine işaret ediyor.

Bu, gözden kaçırılmaması gereken bir durum. Türkiye ve ABD arasında Irak'taki PKK varlığına ilişkin görüşmeler, dün itibarıyla fiiliyattan resmiyete dökülerek, askeri boyut kazanmış görünüyor.
Bunun mutlaka bir anlamı var. Türkiye'nin ABD'den gelen 'mali kaynaklarını keseceğiz, Barzani'ye araya PKK ile mesafe koymasını söyleyeceğiz' gibi vaatlerinin Ankara tarafından kaale alınmaması, bu arada Ankara'nın nafile de olsa bütün siyasi yolları denemesi ardından, ABD işi askeri boyutta görüşmeye razı olmuş görünüyor.

Kaynaklara göre, işin bu aşamaya gelmesinde, geçtiğimiz hafta ABD'nin Irak'ın kuzey bölge komutanı Tümgeneral Benjamin Minox'un "PKK ile mücadele talimatı almadım" demesi rol oynadı. Ankara buna tepki gösterdi ve bu durum ABD'ye iletildi. Artık Pentagon'un en azından PKK şefleri hakkında yakalama talimatı çıkardığını ve siyasi görüşmelere askerlerin dahil edilerek, Irak'taki birliklerin 'Haberimiz yoktu' deme imkânının ortadan kaldırıldığını biliyoruz.
Bush-Erdoğan görüşmesi konusunda az da olsa sonuç alıcı umut besleme imkânına yol açan bir gelişme işte bu askeri boyut sayılmalı. Çünkü oradan sonuç çıkmazsa, atasözünde söylendiği gibi 'Pire için yorgan yakmaktan' çekinmeyen, bunu Kıbrıs'ta gösteren Türklerin, pireden çok büyük PKK sorunu için başka şeyler de yapmaya kalkacağını Amerikalılar anlamış görünüyor.

Radikal



Bu yazı 1,075 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Mart 2012 İki önemli mesele
    • 15 Mart 2012 Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
    • 23 Aralık 2010 Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
    • 11 Aralık 2010 Üniversitelerde ikinci 68 mi?
    • 5 Aralık 2010 Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
    • 21 Kasım 2010 'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
    • 19 Kasım 2010 'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
    • 15 Kasım 2010 2010 model Ecevit çıkışı
    • 7 Kasım 2010 Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
    • 23 Ekim 2010 Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
    • 18 Ekim 2010 Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
    • 3 Ekim 2010 Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
    • 30 Eylül 2010 ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
    • 26 Eylül 2010 Bilim dünyasına biraz daha ilgi
    • 16 Eylül 2010 CHP'nin hatası ve faturası
    • 11 Eylül 2010 Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
    • 30 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
    • 25 Temmuz 2010 Orduda değişim
    • 22 Temmuz 2010 Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
    • 20 Temmuz 2010 AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,618 µs