En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

PKK kime rehberlik ediyor?



Sokaklarda gösterilen tepki, bir millet haline gelmenin de göstergesi. Koca bir millet "tasada bir ve ortak" olduğunu, acı olaylar karşısında canlı ve güçlü tepkilerle gösteriyor.
İnsanlar ülkelerine sahip çıkıyorlar. Askere yapılan saldırıyı doğrudan kendilerine yapılmış addediyorlar. Sorumluluk ve görev üstlenmek istiyorlar. Terörü alt etmek için mücadele eden sivil-asker iradenin arkasına çok değerli halk desteğini veriyorlar.

Ama hepsi bu kadar olmalı. Bu kadarla kalmalı. Yüreğimizde hissettiğimiz acı ve öfke, sadece halkın duyarlılığının ve siyasî iradeye vereceği canlı desteğin muharrik gücü olarak anlaşılmalı. Ötesine geçip terörle mücadelenin yöntemini ve hedeflerini belirlememeli. Kılı kırk yaran ince hesapların, şartları ve imkânları gerçekçi bir şekilde değerlendiren akıl dolu bir stratejinin yerine geçmemeli.

Bir yandan kanın biriktirdiği öfke, öbür taraftan terörün daha da girift hale getirdiği bölgesel tablo bir akıl tutulmasına yol açabilir. Sokaklara, caddelere taşan öfkenin uzağında soğukkanlı bir akla ve sağlam ölçülere ihtiyacımız var. Toplum terör eylemlerine duygusal yükü ağır kitlesel tepkiler veriyor. Eğer toplumda yükselen infialin peşine takılırsanız inisiyatifi farkında olmadan terör örgütüne kaptırabilirsiniz. Çünkü terörün temel mantığı, kitlesel tepkiler üzerinden siyasi iradeyi eyleme zorlamaktır.

Hangi kararı ne için verdiğimizi ve neden tartıştığımızı soralım:

Haziran ayında sınır ötesi operasyonu tartıştık. Gabar pususu olmasaydı tezkereyi çıkartacak mıydık? Bugün sınır ötesi harekâtı yaparsak, gerekçe Dağlıca baskını olmayacak mı? Şu soruyu açıkça sormalıyız: Kararımızı ve eylemimizi kim belirliyor?

Türkiye'nin terör sorununun çözümü için sınır ötesi operasyonu tek çare olarak görenler, PKK ile aynı şeyi istediklerinin farkındalar mı? Barzani'yi hedef gösterenler, Barzani'nin askerî üslerinin vurulmasını savunanlar, bu işten en çok PKK kurmaylarının memnun olacağını biliyorlar mı?

Habur Kapısı'nın kapanmasını ve Kuzey Irak'a ekonomik müeyyideler uygulanmasını savunanlar, PKK'nın bölgesel gücüne nasıl katkıda bulunacaklarının farkındalar mı? Bölgenin yoksullaşması, Kuzey Irak'ın ekonomik entegrasyon için kısa zamanda başka partnerler bulması kimin işine gelir?

İngiltere ve ABD ile yürütülen diplomatik temaslar, sorunun çözümünün özünü oluşturuyor. ABD fırsat vermeseydi PKK bu hesapların içine giremezdi. Şimdi PKK'yı durdurmak için ABD'nin kendine çeki düzen vermesi, hesaplarını gözden geçirmesi gerekiyor. Diplomatik temaslar bu amacı gözetiyor. PKK'nın asıl stratejik hedefi ise Türkiye ile ABD'yi oluşturduğu puslu havada karşı karşıya getirmek. PKK bütün taşları yerinden oynatacak bir hamle yapıyor: Türkiye'yi Kuzey Irak yönetimi ve ABD ile çatışmanın içine sokuyor.

Son olarak PKK içindeki hassas dengeleri altüst ederek şiddet dışındaki çözümler için bir fırsata dönüşen DTP'nin, Gabar ve Dağlıca eylemlerinden sonra şamar oğlanına dönmesi üzerinde duralım. PKK'ya söz söyleyemeyen ama her fırsatta şiddetin çözüm olmadığını vurgulayan DTP'nin yok edilmesi, binbir başlı PKK içinde kimlerin işine yarar?

PKK kan döktü, bizi acıya ve öfkeye boğdu. Aynı zamanda iki eylemle, bölgedeki dengeleri altüst etti. Şimdi sakin bir şekilde bakalım. "İnceldiği yerden kopsun", "Tankımızla topumuzla girelim, vurup kıralım", "ABD ve AB umurumuzda değil" diyenler tam da PKK'nın çok sayıda mayın döşediği yolda ilerlemiyorlar mı?

Öfkeyle ayağa kalkıp, kitlesel tepkilerden terörle mücadele yol ve yöntemleri devşirenlerin, farkında olmadan PKK'nın peşine takıldığını başka nasıl anlatabiliriz?

zaman



Bu yazı 989 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,499 µs