Bu ülkede (‘böyle bir ülkede’ demem gerekirdi aslında ama, ‘hain ikinci cumhuriyetçiler’le aynı safa düşmek istemiyorum) espri yaptığınızda, ‘Dikkat, bu bir espridir’ diye bağırmanız gerekiyor.
Soyutlama yapmayacaksınız.
Hele, ‘olmayana ergi’ metodunu hiç kullanmayacaksınız.
Dümdüz olacaksınız.
Bilgisi, görgüsü, müktesebatı tartışmalı adamlara laf anlatmaya hiç yeltenmeyeceksiniz.
Hemen düzeltiyorum o zaman:
Beni ciddiye almayın.
Benim, ‘şair-külhan-entelektüel’ arkadaşla bir derdim yok.
Bugüne kadar kimsenin kovulmasını istemedim.
Bundan sonra da istemem.
Şair-külhan arkadaşımız köşesinde bin yaşasın. Kendisine cevap verme ihtimali bulunmayan adamlara bol keseden giydirmeye devam etsin. Cevap verme ihtimali bulunan ve cevap veren adamlara da sataşmamaya özen göstersin. Fiyakasını bozmasın.
Hepsi tamam da, azıcık da kendisine çeki düzen versin yahu.
Biraz efendi olsun.
Biraz ‘empati’ yapsın.
Seviyesizleşmesin.
Çok mu zor?
Tamam, laikliğe tapabilirsin, ‘cumhuriyet ideali’ne imanla bağlı olabilirsin, Türkiye’nin 1950 öncesinde güllük gülistanlık olduğuna inanabilir ve tabiri amiyane ile okurlarını ‘kekleyebilirsin’, bazı darbelerin hayrımıza olduğunu savunabilirsin, gelmiş geçmiş tüm sağ siyasetçilerden nefret edebilirsin.
Pek pek gülüp geçeriz.
Biz de öyle yapıyoruz.
Gülüp geçiyoruz.
Hiç değilse bunu edepli, efendi, seviyeli bir dille yap. ‘Kötü’ kategorisinde anılsan da, bu ülkenin ‘bilinir’ şairlerinden birisin, okur-yazarsın, üstelik yaşını başını almış koskoca adamsın.
Bu ‘diller’ yakışıyor mu sana?
Kaçtır hatırlatıyorum: ‘Entelektüel’ kontenjanından geçinen bu arkadaş, rahmetli Adnan Menderes’in kötülüklerinden söz ederken ‘çemkiriyordu’ gibi bir ifade kullanmıştı. Üstelik bunu, darağacında haksız bir şekilde can vermiş bir adamın arkasından söylemişti.
Düpedüz terbiyesizlik etmişti...
Hangi ideoloji, hangi ‘kutsal dava’ bize ağzımızı bozma hakkı veriyor?
Nerede ahlak?
Doğan Medya Etik İlkeleri’ne ne oldu?
Diyelim ki Menderes, ‘başına getirilenler’ ağzı bozuk yazarların yüreğini soğutmaya yetmediği için, hálá ‘günah keçisi’ özelliğini koruyor; ona her tür sözü söyleyebilirsiniz, her tür terbiyesizliği yapabilirsiniz...
Peki, yaşayan insanlara yöneltilmiş ‘sahibine kuş taşıyan yeni mürteci’ ifadesi de ne oluyor?
Ne kadar ayıp...
Ne kadar çirkin...
Hemen açıklayayım: Hürriyet’in ‘entelektüel’ yazarı, sık sık okumadığını belirttiği star gazetesi yazarı Eser Karakaş’a ‘köpek’ diyor.
Evet, ‘köpek’ diyor.
Hadi köşesinde mahfuz tutulsun.
Mahfuz tutulması, bir ‘düzeyi’ göstermesi açısından kamunun yararına...
Ayrıca, bu satırların yazarına ‘ekmek parası’ sağlıyor.
İşlevsel bir tarafı da var...
Peki, bu küfürlerin bir ‘müeyyidesi’ olmayacak mı?
Emin Çölaşan’ın üslubundan yakınan ve ona kapıyı göstermek zorunda kalan Aydın Doğan, ‘İyi de güzel kardeşim, biz sana düşüncelerini yazasın diye para ödüyoruz, ona buna küfür edesin diye değil. Niçin böyle yapıyorsun? ‘Kamil’ olacak yaşı da çoktan geride bıraktın. Yakışıyor mu sana?’ demeyecek mi?
Star
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle