0 0 0000

Mahallenin anketi

Sivil Anayasa hazırlığıyla birlikte ‘Mahalle baskısı’ ve ‘Malezya sendromu’ gibi yeni kavramlarla tanıştık. Yetmedi; laiklik, başörtüsü, ramazan yasakları gibi periyodik tartışma konularını yeniden gündeme taşıdık. Velhasıl medya suni gündemle meşguldü.

Acaba toplum bu tartışmaları hangi perspektiften izliyor? Yeni kavramları ne ölçüde benimsedi? Yasaklar hakkında neler düşünüyor? Hangi liderlere daha çok güveniyor? Hayatından memnun mu?

Metropoll kamuoyu araştırma şirketi, eylül içinde kapsamlı bir çalışma yapmış. İçinde yukarıdaki tüm sorulara cevaplar var.

Toplumun yüzde 69.1’i hayatından genel olarak memnunken, 30.1’i memnun değil. Yani her üç kişiden ikisi mutlu, mesut. İlginç olan başka bir nokta var: Hayatından memnun olanların tamamı AK Partili değil. Öyle olsaydı yüzde 47’nin 70’e dayanması gerekirdi.

Yavaş yavaş mahalleye doğru gelirsek. Dışarıya örtünerek çıkan kadınların yüzde 44.9’u küçük yaştan beri, yüzde 27.4’ü gençlik yıllarından itibaren, yüzde 18.8’i evlendikten sonra, yüzde 8.1’i son yıllarda örtünmeye başlamış.

Son cümleden dolayı akla hemen şu soru gelebilir: AK Parti iktidara geldiği için örtünen kadın sayısı arttı mı? Son yıllarda örtünen kadınların yüzde 20’si MHP, yüzde 11.1’i CHP, yüzde 7.2’si AK Parti’ye oy vermiş. Başka bir ifadeyle, son dönemde örtünenlerin birinci tercihi, iktidar partisi değil.

Ayrıca örtülü kadınların yüzde 90.2’si ‘Kendi rızamla örtündüm’ diyor. Aile baskısı görenlerin oranı yüzde 5.6, başkasının yönlendirmesiyle örtünenlerin oranı yüzde 4.3 gibi çok düşük düzeyde.

Şerif Mardin’in kulakları çınlasın

Peki, örtünmeyenler baskı görüyor mu? Araştırmaya katılan kadınların yüzde 91.1’i mahalle baskısıyla karşılaşmamış. Yüzde 6.7’si ‘zaman zaman’, yüzde 2.2’si ‘her zaman’ baskı gördüğünü iddia ediyor. Yani, ‘Mahalle baskısı var’ diyenler, yüzde 9’un altında.

Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda da toplumun talebi yüksek. Katılımcıların yüzde 59’u ‘yasak bitsin’ derken, yüzde 29.9’u yasağın devamından yana. Yasağa karşı çıkanlar ağırlıklı olarak AK Parti (%74.1) ve MHP (54.9) tabanından. Yasakçıların yüzde 73.1’i ise CHP’li.

Başörtüsü serbest olursa başı açık öğrenciler baskıya maruz kalır mı? Yüzde 63.9 ‘hayır’ diyor. Baskı oluşacağını düşünenler yüzde 27 civarında. Bu düşüncede olanların yüzde 62.5’i ise CHP’li. Bu veriler, soruna ideolojik yaklaşıldığını gösteriyor.

Malezya korkusu yersiz

Gelelim can alıcı soruya: Türkiye, Malezya’ya benzer mi? ‘Kesin benzer’ diyenler sadece yüzde 4.2 oranında. ‘İleride benzeyebileceği’ endişesi taşıyanların oranı yüzde 15.5. Türkiye’nin Malezya’ya benzemeyeceğini düşünenler ise yüzde 64.2 gibi yüksek oranda. Diğer sorulara verilen cevaplarda olduğu gibi, Malezya endişesi taşıyanların çoğunluğu (yüzde 45.2) yine CHP’li.

Katılımcılara ‘Türkiye’ye şeriat gelir mi?’ diye sorulduğunda, ‘Hayır’ diyenlerin oranı (yüzde 73.1) ‘Türkiye, Malezya’ya benzemez’ diyenlerden daha fazla. Katılımcıların sadece yüzde 16.3’ü şeriat endişesi taşıyor.

Ramazanda bazı lokantaların kapanması da çalışmanın bir parçası. Katılımcıların yüzde 75.1’i sürekli, yüzde 9.1’i zaman zaman oruç tutuyor. Ancak yüzde 58.5’i lokantaların ramazanda kapalı olmasından yana tavır koyarken, yüzde 28.7’si ‘açık olmalı’ diyor.

Turpun büyüğü sağda

Bu verilerin daha iyi algılanabilmesi için kamuoyu araştırmasından toplumun siyasi eğilimleri ve siyasi yelpazedeki konumlarını mercek altına almaları da isabetli olmuş. Toplumun yüzde 41.6’sı kendisini sağda, yüzde 15.3’ü solda görüyor. Kendini merkezde konuşlandıranlar yüzde 17.1 oranında. Yüzde 14.4’ü ise bu kategorik ayrıma dahil olmak istemiyor. Yani pastanın büyük dilimi, merkez değil sağ cenah.

Sağ ve sol kutuplar arasındaki oy geçişleri ise 22 Temmuz seçim sonuçları esas alındığında biraz sınırlı gözüküyor. CHP’de 7.7 oranında sağcı, AK Parti ve MHP’de yüzde 4 oranında solcu oylar var.

Fakat, farklı bir siyasi tanımlama daha var. Ağırlıklı olarak, kendilerini yelpazenin sağında konuşlandıranlar, muhafazakar kimliğini sahipleniyorlar. ‘Aşırı muhafazakarım’ diyenler yüzde 2.6, ‘Muhafazakarım’ diyenler yüzde 21.2, ‘Ilımlı muhafazakarım’ diyenler yüzde 51.2 oranında. Yüzde 25 ise muhafazakarlığa tepkili.

Gül, Çankaya’da tırmanıyor

Araştırmada liderler de tartıya alınmış. En beğeniler lider, Başbakan Recep Tayip Erdoğan. Katılımcıların yüzde 30’unun oyunu alan Erdoğan’ı, yüzde 16’yla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül izliyor. Dikkatimi çeken nokta; Daha önce beğenilme oranı yüzde 7.1 olan Gül’ün Çankaya’ya çıktıktan sonra ivme kazanması.

Erdoğan ve Gül açık ara önde. İkiliyi yüzde 2.6’yla Baykal, yüzde 2.5’le Bahçeli, yüzde 1.7’yle Sezer, yüzde 1.4’le Demirel izliyor. Buradaki küçük ayrıntıya da dikkat çekmek isterim. Sezer’in cumhurbaşkanıyken yüzde 4.3 olan beğenilme oranının görevden ayrıldıktan sonra yüzde 1.7’ye düşmesi. Gül yükselirken Sezer’in inişe geçmesi dikkat çekici.

Masa başında değil sahada yapılmış önemli bir çalışma. Sonuçlar üzerinde herkesin iki defa düşünmesi lazım.

 
star gazetesi

Bu yazı 1,025 defa okundu.