En Sıcak Konular

Şamil Tayyar


Şamil Tayyar
0 0 0000

CHP’yi şok eden miras



The Guardian Gazetesi, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini şöyle yorumlamıştı: ‘Köşke ilk kez seccade girecek.’

Bu iddiaya ilk tepki, İsmet İnönü’nün torunu Gülsüm Bilgehan’dan geldi. CHP’li Bilgehan, Vatan’dan Mine Şenocaklı’ya Mevhibe Hanım’ın seccadesini göstererek şöyle diyordu: ‘ Her evde seccade varken Çankaya’da olmaz mı?’

Masamda bu seccade mevzuuna ilişkin ilginç bir doküman var. Meğer, seccade ilk kez İnönü’yle de girmemiş Çankaya’ya. Sahte Atatürkçüler kızacak biliyorum, ama gerçek bu: Seccadeyi ilk olarak Çankaya’ya taşıyan Atatürk.

Resmi belgelerden anlatmaya başlayalım. Atatürk, vasiyetini 5 Eylül 1938’de hazırladı, vefatından 65 gün önce. Çankaya’daki kişisel eşyalarını kurucusu olduğu CHP’ye miras bıraktı. Miras listesinde yer alan tüm eşyalar, Atatürk’ün ölümünün hemen ardından 3 Aralık 1938’de dönemin CHP temsilcisi ve Erzurum milletvekili Nafi Atuf Kansu’ya teslim edildi.

CHP, eşyaların bir kısmını müzelere devrederken bir kısmını devralmayıp Çankaya’da bıraktı.

10. Cumhurbaşkanı Sezer’in geçen yıl yaptırdığı bir envanter çalışması, Atatürk’ün vasiyetiyle ilgili çarpıcı bir ayrıntıyı gün ışığına çıkardı. Atatürk’ün Terekesi’nde, CHP’ye miras bıraktığı ancak partisinin almadığı eşyaların dökümü var. Çankaya’da CHP’nin malı olarak gözüken bin 708 eşya bulunuyor.

Sıkı durun. Bu eşyalar arasında 37 adet seccade var. Hepsi Atatürk’ten CHP’ye miras. Seccadeler mevcut CHP yönetimi için İş Bankası hisseleri gibi değerli bulunmayabilir ama Atatürk için öyle değildi.

İnanmayan, köşkteki Atatürk Terekesi’ne bakabilir. Tereke numarası ve seccadenin renginden desenlerine kadar ayrıntılı kayıtlar mevcut.

Sayın Baykal canınızı sıktım, üzgünüm.


Hangi Çölaşan yalancı?


Emin Çölaşan’ın yeni kitabını biliyorsunuz. Baştan sona Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök’e saldırıyor. Aile mahremiyeti midir, yazılmalı mıdır, doğru mudur ayrı bir tartışma konusu. Kişisel kanaatim, çoğu doğrudur.

Bir de madalyonun diğeri yüzü var. Hatırlarsanız, TGRT Haber’de Emin Çölaşan ile Melih Gökçek 29 Mart 2007 günü karşı karşıya gelmişlerdi. O günün en çok izlenen programlarından biriydi.

Gökçek, yayında Çölaşan’ın eski bir yazısını okudu: ‘Taha Kıvanç isimli gazeteci liboş dün yine üfürmüş, diyor ki Hürriyet Gazetesi Emin Çölaşan’a sansür uyguluyormuş. Eğer gazetemin benim yazılarımdan hatta cümlelerimden birine sansür uygulandığı kanıtlanırsa, kanıtlamanın da ötesinde bir tek belirtisi gösterilirse ben mesleği o gün bırakırım.’

Yazının özeti: Çölaşan, Taha Kıvanç müstear ismiyle yazan Fehmi Koru’ya meydan okuyor. Asla gazete yönetiminin kendisine sansür uygulamadığını söylüyor. Bir de iddiası var, aksi halde mesleği bırakacak.

Ey Çölaşan! Hangisi doğru? Kitabında yazdıkların mı, televizyonda söylediklerin mi? Hangi Çölaşan yalan söylüyor. Bence birincisi. Doğruysa o zaman sözünü tut ve mesleğe veda et. Biz seni, saplantılarına yenik düşmüş son halinle değil objektif gazeteciliğinle zirveye tırmandığın ilk halinle anmak istiyoruz.

Güle güle Emin ağabey.


Göbeğini kaşıyan adamdan mesaj var


Gelen tepkilerden anlıyorum ki, bayramın ilk günü yayınlanan ‘ Göbeğini kaşıyan adam ağlıyor’ başlıklı yazım, gönül gözü açık vatandaşlarımızı bir hayli duygulandırmış. Gönülden gönüle yol gidermiş. Ben de en ufak riya katmadan içimden geldiği gibi yazmıştım.

Duygularını benimle paylaşan gönül dostlarına teşekkür ediyorum. Hepsine cevap veremediğim için beni bağışlasınlar. İzinleriyle birkaç mesajdan alıntılar yapmak istiyorum.

İstanbul’dan yazan ve subay oğlu Doğu’da terörle mücadele veren baba İsmail K’nın beni hüzne boğan satırları: ‘ Birilerine göre tipik bir göbeğini taşıyan adamım yani. Bu bayram günü yazınız taş gibi oturdu göğüs kafesime. Zaten yağdı, yağacak bulut misaliydi bir kaç gündür gözlerim. Şimdi sağanağa döndü. Bu yazıyı size gönderir göndermez eşimi alıp hemen Edirnekapı Şehitliği’ne gidiyorum. Orada yatan aslan parçalarının mezarları başında akıtmak istiyorum göz yaşlarımı... Öyle hayali adalara yolculuklara çıkmaya, darı unundan baklava yapmak, incir ağacından oklava yontmak gibi hobilerden yoksunum. Ancak bu geliyor elimden...’

M. Bilgehan da şöyle diyor: ‘Sessiz çoğunluğun çığlığını o kadar güzel ifade etmişsiniz ki inan gözlerim yaşardı. Göbeğini kaşıyan adamlardan biri olarak sizleri alkışlıyor ve kaleminizin hep böyle doğruların yanında olmasını temenni ediyorum.’

‘ Ülke adına hiçbir fedakarlıktan kaçmayan insanlar bu ülkede göbeğini kaşıyan adam ilan edilebiliyor’ diye serzenişte bulunan Osman Adatepe, devam ediyor: ‘Birileri bu insanları küçümseyebiliyor... Sormak istiyorum, bu göbeğini kaşımayan adamlar nerelerini kaşıyorlar?’

Son cümle benden: Allah herkese gönlüne göre versin.

star gazetesi



Bu yazı 1,144 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün vakası
    • 8 Ağustos 2012 Atatürk yaşasa ismini değiştirir miydi?
    • 1 Ağustos 2012 Hatay’da neler oluyor?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye’ye PKK operasyonu
    • 25 Haziran 2012 Vurulan jet değil çünkü...
    • 18 Haziran 2012 Başbakan’ın başka seçeneği yok
    • 14 Mayıs 2012 Kim bu üst komutanlar?
    • 7 Mayıs 2012 CHP’de derin çatışma
    • 28 Mart 2011 Kalemim size emanet
    • 16 Mart 2011 Arşiv bir açılsa görürsünüz
    • 9 Mart 2011 Sen de yoğunlaş, koçum benim
    • 7 Mart 2011 Ergenekon’da neler oluyor?
    • 4 Mart 2011 1 Mart operasyonu
    • 23 Şubat 2011 Olmadı sayın Bakan
    • 22 Şubat 2011 O mektubu kim verdi?
    • 18 Şubat 2011 Kılıçdaroğlu-Yalçın pazarlığı
    • 16 Şubat 2011 Yeni Türkiye nasıl kurulacak?
    • 7 Şubat 2011 CHP’yi yıkmaya mı geldi yoksa?
    • 4 Şubat 2011 Böyle terbiyesizlik olmaz
    • 28 Ocak 2011 Asılacakların listesi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,197 µs