En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

Bin yıllık tarih, yüz yıllık hafıza



Ahmet Hakan'ın 'Tarafsız Bölge' programında Malezya konusunda tecrübelerini, bilgilerini aktaran gazetecileri, gözlemcileri, yorumcuları izleyenler ne kadarını fark edebildi bilmiyorum. Türkiye'nin birkaç haftalık mesaisini gasbeden tuhaf, saçma, faydasız bir tartışmadan geriye ne kaldığını görmek açısından önemli göstergelerin, ciddi değerlendirmelerin de yer aldığı programda üzerinde, üzerinde durulması gereken bilgi eksiklikleri cömertçe dile getirildi. Aslında düşünce dünyamızdaki çarpıklıkları içeren önyargı ya da ön kabullerin belirlediği şeylerdi bunlar.

Demek ki, birkaç günlük bir gözlemle, bir ülkenin siyasi durumu, kültürel derinliği, zenginlikleri ve zaafları anlaşılamıyormuş. Bir yılı aşkın bir süre yaşamama rağmen benim bile o ülke ile ilgili değerlendirmelerimi “cesaretle” ifade edebildiğim söylenemez.

Türkiye kamuoyunun kanaatlerini etkileyenlerin bir olaya bakış açısı, ele alma derinliği, gerçekçiliği, doğruları okuma becerisi konusunda elbette endişelerimiz var. Bunu Malezya modeli konusunda da bariz bir şekilde gördük.

Ancak insana sadece Türkiye'deki bir tartışmayı beslemek için, tartışma alanını incelemeye gönderilenlerin, hemen yanıbaşında birine sorup öğrenebileceği basit şeyleri bile ihmal etmesi dokunuyor gerçekten.

Hepsine değinmeyeceğim ama bir örnek vereyim. Türk medyasında tanınan bir isim Başbakan Abdullah Bedevi ile ilgili bir sokak afişinden söz ederken, Arapça afişler de asıldığını söylüyordu. Buna da Malezya'nın İslamlaşması veya Türkiye için “İslami tehdit” olma ihtimaline işaret olduğu tezini beslemeye çalışıyordu.

Malezya Güneydoğu Asya'da bir ülke. İnsan en azından haritaya bakar ve Arapça'nın bu uzak bölgelerde konuşulmadığını anlar! İslami geçmişinden hareketle Arap alfabesi hâlâ kullanılır. Ancak kullanılan dil Malayca'dır. Arap alfabesinin kullanıldığı Malayca yayınlar vardır. Dergiler vardır. Hatta ciddi trajı olan gazeteler vardır.

İşte bizim, bir ülkeyi anlama becerimiz böyledir.

Kamu kurumlarında başörtüsü zorunluluğu varmış! Nerede varmış? Yasak da yok zorunluluk da yok. Sadece İslam Partisi'nin hakim olduğu Tayland sınırındaki Kelantan eyaletinde başörtülü memurlar vardır. Diğer bölgelerde bu isteğe bağlıdır. Bu da yalanlardan biri tabii.

Sorun aslında şu; Malezya Kralı'nın karısının başörtüsü, Malaylar'dan daha çok Türkiye'dekileri rahatsız etti. Tabii tartışma bu rahatsızlık üzerine başlarsa ve Türkiye'deki iç siyasi tartışmayı beslemek için abartılarak sürdürülürse verilen bilgilerin, gözlemlerin sağlıklı olması mümkün olur mu?

Maalesef, konuyu tartışanların büyük çoğunluğunda, tipik oryantalist bakışı bütün boyutlarıyla hissetmek üzüntü vericiydi. Neredeyse Malezya'ya antropologlar gönderecektik!

Uzun yıllar Malezya'da yaşayan, orada bulunduğum süre içinde tanıştığım Michigan Devlet Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Hasan Kösebalaban'ın konuya ilişkin değerlendirmesi önemliydi ve konuyu tartışanlara ciddi bakış açısı kazandıracak nitelikteydi.

Tartışmanın “Malezya'yı tanımadıkları çok belli olan çevrelerin duydukları birkaç marjinal olaydan yola çıkarak iç siyasete servis ettikleri ucuz bir dezenformasyon kampanyası” olduğu belirtilen yazıdan birkaç cümle sunmak istiyorum.

“Malezya'daki sistemde gayr-ı Muslimler üzerinde İslam'ın herhangi bir kuralı ne özel ne de kamusal alanda zorla uygulanmaktadır. Halkın vergileriyle kurulmuş hiçbir müessesede başörtüsü ya da herhangi bir dine ait simge yasak ya da zorunlu değildir.”

“Malezyalılar kendi mütevazı şartlarında birarada yaşamanın muhteşem bir örneğini sergilediler. Malezya'nın temsil ettiği çoğulcu değerler Türkiye'nin bin yıllık tarihi boyunca yaşattığı değerlerin aynısıdır. Tarihi hafızaları yüzyıldan ibaret olanlar ve abonesi oldukları güvensizlik kültürüyle aynı zamanda seçkin konumlarını korumaya çalışanlar bu değerlerin uzağına düşmüş olabilirler. Ancak bin yıllık Anadolu hoşgörüsü ve Mevlana felsefesinden beslenen Türkler kendilerini Malezya'da evlerinde hissederler….”

yenişafak



Bu yazı 1,041 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,281 µs