0 0 0000

Bir adımlık mesafe

WASHINGTON

Amerikan başkentine Türk heyetlerinin biri gidiyor, diğeri geliyor. Düşünce üreten kuruluşların hemen hepsinde Türkiye eksenli bir veya birden fazla toplantı var. Gazetelerde Türkiye'nin adı eskiden pek geçmez iken şimdi en popüler ülkelerin başında geliyoruz. Televizyonlarda Türkiye reklâmları dönüyor, özel programlar yayınlanıyor.

Sevinelim mi, üzülelim mi?

Türkiye'nin ilgi odağı oluşu, Amerikan halkının, verilen kayıplar yüzünden yüreği ağzında olan-biteni izlediği Irak'a ve “Bush saldırı kararını ne zaman verecek?” diye kalp çarpıntısıyla beklenen İran'a komşuluğumuz sebebiyle daha çok... Genel seçimden Ak Parti'nin hayli önde çıkması, ardından cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül'ün seçilmesi de belli çevrelerin ilgisini çekiyor elbette. Türkiye'nin bölgede ve uzak coğrafyada taşıdığı önemi bilen Amerikalıların kaygısını esas uyandıran ise bir başka konu: Ermeni karar tasarısı...

Ülkemizin en geniş tabanlı iş dünyası temsilcisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) heyeti iki ülkeyi yakından ilgilendiren ekonomik projelerini anlatmak için ABD başkentinde; Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun iki günlük yoğun programında, yalnız dışişleri ve ticaret bakanlıkları yetkilileriyle Dünya Bankası ve IFC gibi uluslararası kuruluşlar sorumlularıyla görüşmeler yok; sivil toplum örgütleri ve kamuoyu oluşturan kuruluşlarla da temaslar yapıyor TOBB Başkanı.

Çantasında taşıdığı projeler Türkiye sınırlarını aşan önemde. Filistin ile İsrail arasında 'birlikte yaşama' alışkanlığı edindirmeyi amaçlayan 'Erez Ticaret Bölgesi' projesinin müellifi Rıfat Hisarcıklıoğlu; buna Pakistan ile Afganistan arasında da ticaret bölgeleri oluşturmayı amaçlayan yeni bir proje daha eklendi. Toplumsal sorunların temelinde fukaralığın yattığını bilenler, TOBB heyetinin anlattıklarını can kulağıyla dinliyor ve destek çıkıyorlar.

Bütün temaslarda mutlaka açılan konuyu herhalde tahmin edersiniz: Kongre'ye geldi-gelecek gözüyle bakılan Ermeni karar tasarısı... Buraya yolunu düşüren diğer sivil toplum örgütleri liderleri gibi, Rıfat Hisarcıklıoğlu da, sesi kısılma pahasına, tasarının Kongre'den geçmesinin yanlışlığını anlatıyor. Türkiye-ABD arasındaki ikili ilişkileri radikal bir biçimde sarsmakla kalmayacak ihtimalin gerçekleşmesi, ABD'nin önem verdiği pek çok projenin de işlevsiz kalmasını getirecek. Amerika'nın zaten yerlerde sürünen itibarı da, Türkiye'ye dost gözlerle bakan çok geniş bir coğrafyada, ölümcül bir yara daha almış olacak.

TOBB heyetinin temasları, diğer sivil toplum örgütlerinin çabaları, resmi temsilcilerimizin gayretleri, Amerikan kamuoyunu gelişmelerin tehlikesi konusunda uyarmak için yapılan faaliyetler, Ramazan vesilesiyle iftar sofrasında toplanan Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerini ikna çalışmaları başarılı olacak mı?

Amerikan sisteminin çalışma tarzını, siyasetin kurallarını bilenler bu soruya “Tasarı bu defa da geçmez” cevabını veremiyorlar. Beyaz Saray'ın hiçbir ağırlığı kalmadı ki, George W. Bush karşı çıktığı için girişim sonuçsuz kalsın? Tam tersine, Bush'un Türkiye-yanlısı görüntüsü, Kongre'deki Demokrat Parti çoğunluğunu, onun kuyruğuna bir de Türkiye'nin canını acıtarak basma hevesine sürükleyebilir. Demokrat Parti'nin son seçim başarısında ve Beyaz Saray'a bu defa DP'li bir başkanı sokma arayışında Ermeni oylarının etkisi var.

Önceki girişimlerin akamete uğramasında etkisi bilinen Musevi Lobisi de tavır değiştirdi; etkili Musevi örgütü Anti-Defamation League (ADL) Ermeni iddialarına sahip çıkmaya başladı; diğer Musevi örgütleri de saf değiştirme hazırlığında. Uçakları Türkiye toprakları üzerinde fink atan İsrail ise gelişmeyi izlemekle yetiniyor.

TOBB heyetinin burada bulunma sebebi de inmekte olan son darbe öncesinde sonradan hayıflanma noktasına gelmeleri mukadder Amerikalı sorumlu ve yetkilileri uyarmaya çalışmak... Yürütülen 'barışçı' projelere ilgi duyan, çoğu kez hayranlık ifade eden herkese, “Bir yanlış adım, bütün yapılanları boşa çıkartabilir” demek için son haftalara girildi çünkü.

“Amerika yılların dostluğunu bir çırpıda feda etmez, kendisini de zora düşürecek yanlış adım atmaz” diyenleri de biz uyaralım: ABD yanlışa bir adımlık mesafede duruyor.

yenişafak

Bu yazı 1,020 defa okundu.