En Sıcak Konular

Erdal Şafak


Erdal Şafak
0 0 0000

Talkın - salkım



Gördünüz mü başımıza gelenleri? Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'nin yıllar önce eski eşine birkaç fiskesi (!) bugün AB yolunda ayağımıza batan diken oluverdi.
Tüm kanallarda günlerce tartışıldığı için mutlaka haberiniz olmalı; Türköne, bir canlı yayında ikinci eşi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Özlem Türköne'yle tartışan sunucuya sinirlenip "Rastladığı yerde döveceğini" söyleyince, hınzır gazeteciler 11 yıl önce boşandığı ilk eşi Doç. Dr. Mualla Kavuncu'yu bulup sordular: "Mümtaz'er Bey'in şiddet eğilimi var mıdır?"
O da yıllardır beklediği anlaşılan fırsatı kaçırmayıp, "Cemaziyülevvel"ini sayıverdi: "Ben dayağını yedim birkaç kere!"
Nasıl kabullendiği sorusuna da müthiş bir yanıt verdi: "Kadınlar söylemiyor ama eğitimli erkeklerde de dayak yaygın!"
Mualla Hanım'ın "İfşaatları" anında Avrupa'da yankılandı. Türkiye'nin adını duyunca tüyleri diken diken olan Avrupa Parlamentosu'nun Avusturyalı aşırı sağcı milletvekili Andreas Mölzer, soru önergesini dayayıverdi: "Türkiye'de kadınlara yönelik dayak ve şiddete karşı ne gibi önlemler alınıyor?"
AB Komisyonu'nun genişleme komiseri Olli Rehn yanıtı geciktirmedi: "Kadına şiddeti önlemeyi de kapsayan kadın haklarına saygı Avrupa değerlerinin temel unsurudur. Aday ülke olarak Türkiye'nin buna saygı duymasını ve yasaları uygulamasını bekliyoruz."
"Zılgıt" bu kadarla kalsa neyse; Rehn "Kadına şiddetin, müzakerelerin parçası olarak yakından izleneceğini, İlerleme Raporu'nda özel yer verileceğini" açıkladı. Buyurun, buradan yakın!

Rapora hazır mısınız?
AB Komisyonu'nun raporda bu konuyu nasıl değerlendireceğini geçmiş yıllardaki benzer belgeler sayesindeşimdiden kestirebiliyoruz. Aşağıyukarı şöyle bir metinle karşılaşacağız:
"Her ne kadar Başbakan Erdoğan hükümet programında aile içi şiddete sıfır tolerans gösterileceğini, bu soruna kalıcı çözüm bulmak için seferberlik taahhüt etse de...
Kadına karşı şiddet polis okulları müfredatında zorunlu dersler arasına alınsa da...
Şiddete uğrayan eşe tedbir nafakası bağlanması kabul edilmiş olsa da...
Türkiye'de kadına karşı şiddet artarak devam ediyor. Nitekim Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı'nın 2006 raporunda da şiddete maruz kalan kadın sayısının bir önceki yıla göre yüzde 70 arttığı kaydediliyor.
Ayrıca bir süre önce medyatik bir polemik sırasında da kadına şiddetin gizli kalmış boyutlarına ilişkin anlamlı veriler ortaya çıktı.
Türk yetkililer şiddet kurbanı kadınlar için öncelikle sığınma evi (hükümet "Kadın huzurevi" kavramını tercih ediyor) sayısını artırmalı, ayrıca vs, vs..."
Türköne bir ay kadar önce Zaman gazetesinde yayınlanan yazısında "Koca dayağı denilen aile içi şiddet, kadınların özel sorunu değildir. Bir politik sorundur. Politik olan bazen özeldir" diyordu.
AB Komisyonu raporda onu da not eder herhalde!

sabah



Bu yazı 1,067 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Temmuz 2012 Körfez'e büyüteç
    • 22 Temmuz 2012 Tarih yolları kesiştirince...
    • 4 Nisan 2012 Demokrasiyi taçlandırmak
    • 1 Nisan 2012 Suriye aktörleri
    • 4 Mart 2012 Fıkra gibi
    • 1 Şubat 2012 Konsey'i beklerken
    • 16 Ekim 2011 1961 Ekim'i
    • 26 Eylül 2011 New York'tan dönüş gündemi
    • 20 Ağustos 2011 Şam'la satranç
    • 12 Ocak 2011 Aslında biz bize yeteriz
    • 8 Ocak 2011 Referandum
    • 26 Aralık 2010 Krizin öbür yüzü
    • 27 Kasım 2010 Senede bir gün
    • 18 Kasım 2010 Savaş Lordu
    • 16 Kasım 2010 Beşik sallanıyor
    • 9 Ekim 2010 Sri Lanka modeli
    • 26 Eylül 2010 Dolmabahçe'de medyatik kahvaltı
    • 28 Ağustos 2010 BDP'lilerin söylemleri
    • 30 Haziran 2010 Ortaklık
    • 15 Mayıs 2010 Atina'dan

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,302 µs