0 0 0000

'Irak haftası'

Önümüzdeki hafta 'Irak haftası' olacak; zira Irak'taki Amerikan Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Petraeus ile Amerika'nın Irak Büyükelçisi Crocker, birlikte Kongre'ye Irak'taki son durum konusunda adeta bir dönüm noktası mahiyetindeki raporlarını sunacaklar.
General Petraeus yarın önce Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi ile Milletlerarası İlişkiler Komitesi'nin ortak toplantısında konuşacak. Salı günü de Büyükelçi Crocker ile birlikte öğleden önce Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde raporunu anlatacak, öğleden sonra da Senato Silahlı Kuvvetler önünde hem rapor ile ilgili kapanış konuşmasını yapacak ve hem de eleştirilere cevap verecek.

Irak ile ilgili çoktandır merakla beklenen bu raporlar nasıl raporlar olacaklar, General Petraeus ve Büyükelçi Crocker Kongre'ye neyi önerecekler, raporlar hangi yöne ağırlık verecek, güvenliğe mi, siyasi duruma mı, bunlar bilinmiyor; zira raporlar henüz tamamlanmış ve Senato üyelerine ön nüshaları verilmiş değil. Böyle olduğu için basına da öyle fazla bir şey sızmış değil. Bu bakımdan herkes pazartesi ve salı günlerini bekliyor.

Diğer yandan General Petraeus'un askerî ve siyasi özelliklerinin ışığı altında bugünden rapor ile ilgili bazı önemli sorular da sorulmuyor değil. Bunların arasında şunlar var: General Petraeus, Irak'taki durum konusunda sadece ham bilgileri ham bir rapor halinde mi sunacak? Yoksa durum ile ilgili Beyaz Saray'ın arzu ettiği bir 'pembe tablo' mu çizecek? Ya da Irak ile ilgili gerçekleri kendi bakış açısından mümkün olan en iyi perspektif ve çerçevede mi anlatacak?

General Petraeus'un askerî durum konusundaki raporuna ilaveten Büyükelçi Crocker da acaba Irak'taki son siyasi durumu nasıl değerlendirecek? Crocker da Petraeus'un paralelinde mi konuşacak? Yoksa başka bir tablo mu çizecek? Bu ve benzeri sorular ve raporların bizatihi kendilerini önümüzdeki hafta ve muhtemelen daha sonraki haftalar Amerikan siyasetinin başlıca tartışma konuları olacaklar elbette. Ayrıca raporlar, sonuçları ve bunların çerçevesinde yapılacak değerlendirme ve tartışmalar Irak'ın geleceği konusunda birinci derecede endişe duyan bizim gibi ülkelerde uzun süre konuşulacak, tartışılacak.

Raporlar işte bu bakımdan da birçok ülke için çok önemli bir dönüm noktası olacak. Raporlar konusunda benim kendi fikirlerime gelince; ben askerî bakımdan raporların yeni bir şey sunmayacağını, bugünkü gidişatı değiştirmeyeceğini düşünenlerdenim. Bu çerçevede General Petraeus, 3000-4000 askerden meydana gelecek bir kuvvetin geri çekilmesinin yakında mümkün olabileceğini belirtecek ve böylece hem halk ve Kongre nezdindeki çekilmecileri bir nebze tatmin etmiş olacak. Aynı zamanda bununla Bush yönetimini de memnun etmiş olacak. Böylece, Bush yönetimi Kongre'ye ve muhalefete 'bakın, son operasyon başarılı gidiyor ki biz asker geri çekebiliyoruz' şeklinde bir savunma yapabilecek. Sonuçta bana göre, bugünkü mevcut askerî durum bakımından çok fazla bir şey değişmeyecek. Bugünkü 'Surge' denen strateji, küçük tadilatlarla aynen devam edecek, Amerikan Kuvvetleri bugünkü seviyelerde en azından 2008 yılının sonlarına kadar Irak'ta kalacak; ama bu arada da Irak'ta büyük askerî üsler inşa etmeye çalışacaklar ki herhangi bir çekilmenin söz konusu olması halinde bu büyük üslerde azaltılmış sayılarda kalabilsinler. Tabii burada soru bu üslerin nerelerde kurulacağında odaklanıyor. Irak ile ilgilenenlerin en başta sorması gereken soru bu zaten.

Raporlar askerî bakımdan bugün için çok önemli ve yeni unsurlar ihtiva etmeyecek; ama bu raporlar Amerikan siyasetinde büyük tartışmaların başlamasına ve bunun başkanlık seçimlerinin sonuçlanmasına kadar devam etmesine de yol açacak. Buna hiç şüphe yok.

'Irak haftası' yarın başlıyor...

 
zaman

Bu yazı 858 defa okundu.