En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Yeni hükümetin öncelikleri



Yeni olan her şey bir umuttur. Tayyip Erdoğan'ın kurduğu 60. Hükümet de bu anlamda bir umut teşkil ediyor; Türkiye'yi fert başına milli geliri 10 bin doları bulan bir ülke haline dönüştürecek ekonomik başarıları, buna imkân sağlayacak terörsüz bir barış ortamını ve uluslararası arenada sözü dinlenir bir ülke olmayı bu hükümet sağlamaya çalışacak...

Her yeni kurulan hükümet, beklentisi olanlara sevinç veya hayal kırıklığı yaşatır. Kendilerini veya yakınlarını bakan koltuğunda görmek isteyenleri düşünün, beklentileri yerine gelmemişse hükümete şans tanırlar mı? Buna karşılık, halkın büyük bölümü ve özellikle iktidar partisine oy vermiş taban için koltukta hangi politikacının oturduğu değil, hükümetin kendisi için ne yaptığı ve ne yapacağı önemlidir.

60. Hükümet ne yapacak?

Bu sorunun cevabını hükümet programı Meclis'te görüşülürken öğreneceğiz. Hükümet sözcüsünün verdiği bilgiden programın kısa süre içerisinde Meclis'e sunulacağı anlaşılıyor. Bu hükümet de, ilk kurulan Ak Parti Hükümeti gibi, takvime bağlı bir âcil eylem planı hazırlayacakmış...

'Âcil eylem planı' ve hükümet programında yer alacak konular elbette önemli; ancak daha önemli olan, hükümet icraatlarının hangi öncelikli hedefler üzerinde yoğunlaşacağı, kimlerin çıkarlarına daha fazla hizmet edeceğidir... 60. Hükümet'in Meclis'te okunacak programında ve âcil eylem planında cevabını arayacağımız ilk soru budur.

Ak Partili başbakanlar tarafından kurulan 58. ve 59. hükümetlerde öncelik 'istikrar' kavramı etrafında örülen bir uyumluluğa verilmişti. 'Hiçbir toplumsal kesimi karşısına almama' olarak özetlenebilir bu politika. O tür 'uyum' ve 'istikrar' eksenli politikalardan en fazla yararlananlar, tahmin edilebileceği üzere, 'istikrarı bozabilecek gücü elinde tutanlar' olur. Ülkeyi son beş yıldır yöneten hükümetler de, istikrarı bozmamak için, sayıca az ama güçlü kesimlere ters düşmeyen politikalar izlediler.

Haklarını yemeyelim: Toplumda en az kazanan, ya da işsiz kesimler de ihmal edilmedi son iki hükümet tarafından; ancak onları rahatlatmayı amaçlayan tedbirler, daha çok, sosyal içerikli yardım uygulamalarıydı. Sosyal Dayanışma Fonu ile belediyelerin yardımlarıyla umutların sönmesi engellendi.

Bu kez öncelik yine 'istikrar' hedefli politikalara mı verilecek? Büyük gruplar ve zenginler, ülkedeki istikrar sayesinde, varlıklarını son beş yılda birkaç katına çıkardılar; buna karşılık, istikrara en fazla muhtaç olunduğu kritik dönemlerde, istikrarsızlığı ateşleyici davranışlar sergileyebildi aynı çevreler. Paradan para kazanma, 1'i 10'a satma sayesinde büyüyen servetlerin sahipleri, ülkedeki daha geniş 'istikrar' arayışlarına kulaklarını tıkayabildiler. İşsizliği azaltacak, çalışanın imkânlarını artıracak, dar gelirliyi rahata kavuşturacak, orta sınıfı güçlendirecek hiçbir uygulamayı, kendileri düşünmediği gibi, hükümetleri de o yoldan uzak tutmaya çalıştılar.

Benzer bir durum başka alanlarda da kendini belli ediyor, ama ekonomi bu dönemde herhalde daha büyük önem taşıyor. Sözgelimi, bütün vatandaşların refahtan nasibini aldığı bir ülkenin dış politikada da eli rahatlayacaktır. Bu sebeple, 10 bin dolara ulaşması beklenen milli gelirden en fazla yararlananların kimler olacağını belirlerken, 60. Hükümetin, ekonomide önceliği kime/neye vereceğini doğru teşhis etmesi şart.

Kuruluş tarzına bakılırsa, Tayyip Erdoğan'ın tercihiyle oluşan 60. Hükümet ekonomide refahı tabana yayma politikası izleyecek... Eğer bu tespit doğruysa, bunun topluma hizmet sunan sektörlerden dış politikaya kadar yansımalarının olması beklenmeli.

60. Hükümet'e başarılar diliyorum.

yenişafak



Bu yazı 854 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,884 µs