En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Korkmayın, daha kötü olmayacak!



Dün gece bir aksilik olmadığına ve bugün de seçim yapıldığına göre (ki, ‘birileri’ son ana kadar bir ‘aksilik’ çıkmasını bekledi), ‘11. Cumhurbaşkanımız artık Abdullah Gül’dür...’ diyebiliriz.

Hayırlı uğurlu olsun...

Gül nasıl bir Cumhurbaşkanı olacaktır? ‘İcra’yla ne düzeyde bir ilişki kuracaktır? Selefinden farkını vurgulamak için hangi bilmediğimiz icraatlara imza atacaktır? Parlamentoyla uyumlu çalışabilecek midir, yoksa selefi gibi bazı statükoları mı koruyacaktır?

Bilmiyoruz...

Ben bilmiyorum en azından.

Köşk’le parlamento (yahut icra) arasındaki ilişkileri, bundan sonra, yeni anayasa belirleyecek.

Herhalde...

Başarılabilirse, ülke, ilk kez ‘sivil’ ve doğru dürüst bir anayasayla tanışacak.

Yeni Cumhurbaşkanı’nın rolü ve icra üzerindeki etkisi de bu anayasaya göre belirlenecek.

Şunu tahmin etmek hiç de zor değil:

Daha kötü olmayacak.

Çünkü, yetkili ama sorumsuz Cumhurbaşkanı dönemi kapanacak.

İyi ki kapanacak.

Basından bir kısım arkadaş, ‘kişilik özellikleri’nden yola çıkarak (Gül daha hesapçıymış, Erdoğan daha dobraymış) yeni Çankaya projeksiyonu yapıyor, erken ‘çatışma modelleri’ üzerinde çalışıyor ama, yeni anayasa bunu da geçersiz kılacak.

Fakat, ben hálá ‘eski dönem’deyim.

Aklım hálá ‘selef’te...

Dün bir sürü göz yaşartıcı yazı okudum.

Sezer’in ne mükemmel bir insan olduğu, görev yaptığı dönem içinde nasıl da mütevazı davrandığı, harama ve yolsuzluğa asla tevessül etmediği, arkasında bir parti desteği bulunmadığı halde şevkle çalıştığı, hep tasarrufu gözettiği, üç ampulden birini söndürdüğü, kırmızı ışıkta durduğu yazıldı çizildi.

İyi yazılardı doğrusu...

Ben de bir Sezer portresi çizmek isterdim.

Bana göre ‘şevkle’ çalışmadı.

Hiç böyle bir niyeti olmadı.

Tamam, tasarrufçuydu, mütevazıydı, harama ve yolsuzluğa tevessül etmedi, kırmızı ışıkta durdu, ama akılda kalacak bir icraatı da olmadı. Yaptığı en iyi şey bazı ‘statükoları’ korumaktı. Buna ‘başarı’ diyeceksek, evet Ahmet Necdet Sezer başarılı bir Cumhurbaşkanı’ydı.

Başarılıydı, çünkü Çankaya’ya atfedilen öneme göre davrandı.

Hadi daha açık konuşalım:

Devletin ve Bekir Coşkun gibi düşünenlerin Cumhurbaşkanı’ydı.

Halkla hiç işi olmadı.

Bilakis, halkın değer tercihleriyle kavgalı bir yönetici portresi çizdi.

Şimdi deniyor ki, Çankaya’da rüştünü ispat eden ve dürüst bir insan olduğunu kanıtlayan Sezer, ‘lidersizlik’ten kıvranan ulusalcıların başına geçsin, hatta mümkünse CHP’ye genel başkan olsun.

Olabilir mi?

Sanmıyorum.

Birincisi, Sezer’in kişilik özellikleri engel böyle bir görevlendirmeye.

İkincisi, olması istenen ‘şey’in halkta bir karşılığı yok.

Bilakis ‘sol’, Sezer’in temsil ettiği yahut temsil eder göründüğü değerlerle arasına mesafe koyduğu oranda kendini gerçekleştirebilir ve gerçek sol hüviyetine kavuşabilir.

Bence ilişmesinler Sezer’e...

Bıraksınlar, emekliliğin keyfini sürsün.

Haa, olabiliyorsa anılarını yazsın ve bize tahayyülündeki ‘arkaik Türkiye’yi anlatsın.

Bu da bir hizmettir. 

Star



Bu yazı 1,008 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,176 µs