En Sıcak Konular

Erdal Şafak


Erdal Şafak
0 0 0000

Bir fotoğrafın düşündürdükleri



Bu köşede ilk kez fotoğraf yayınlanıyor. Gerekçemiz: Dogmaların kırılmasına, ezberlerin bozulmasına karınca kararınca katkıda bulunmak.
Anlatacaklarımızın bazı siyasilerin işine gelmeyeceğini biliyoruz; canları sağ olsun.
Bu fotoğraf iki gün önce Yeni Asır gazetesinde yayınlandı. Ortadaki ceketlikravatlı kişi Erdal Kalkan. 1987-1991 arasında SHP Edirne Milletvekili'ydi. 2000-2003 arasında CHP Parti Meclisi'nde görev yaptı. Şimdi AK Parti'nin İzmir Milletvekili.
Seçim kampanyası sırasında "Biz 30 yıldır CHP'den başka partiye oy kullanmıyoruz" diyen bir Alevi'ye cevabı unutulmayacak: "Ben de!"
Peki Kalkan'ın çevresini saran kadınlar kim? Partililer. 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti'ye oy veren İzmirliler.

Taban ve özgürlükler
Seçimden sonra muhalefet sözcüleri AK Parti'nin oylarındaki artışa kılıf bulmak ya da en azından kendilerini rahatlatmak için epey "Argüman" saydılar: "Önüne gelene yeşil kart verildi", "Milyonlarca torba odun, kömür, erzak dağıtıldı", "Varoşlar sadakaya teslim oldu", "Türkiye laik ve antilaik kamplaşmasına sürüklendi", "Tarikatlar ve cemaatler AK Parti'yi destekledi" gibi...
Peki bu fotoğraftaki kadınlar yeşil kartlı mı? Bu kadınlar kömür ya da erzak torbasına muhtaç mı? Bu kadınlar varoş sakinleri mi? Bu kadınlar tarikatların birinden mi? Bu kadınlar antilaik mi? Kesinlikle hiçbiri değil.
Bu fotoğrafın yansıttığı tablo "Özgürlükler genişledikçe, bireylerin tercihleri de çeşitlenir" diyen siyasal bilimcilerin tezlerinin ispatı sayılabilir mi bilmiyoruz ama "Bir parti peşpeşe başarıyı yakalıyorsa onun tabanını artık farklı tanımlamak gerekiyor" görüşünü savunanları haklı çıkarıyor.
Hiç kuşkusuz bu olgunun AK Parti yönetim kadrolarında da ciddi yansımaları görülecek. Çünkü kendini daha önce farklı tanımlayan, siyasi yelpazenin farklı noktalarında duran kişiler bugün AK Parti'ye yöneliyorsa ve seçim sonuçlarının gösterdiği gibi bu tercihlerini kalıcılaştırıyorsa, o insanların genişlettiği taban kesinlikle tavanı da etkiler, belli bir süreçte tavanı da mutlaka değiştirir.

"Son kale" düşer mi?
Bir nokta daha: Bu fotoğraf Erdal Kalkan'ın "Seçim çalışmaları" çerçevesinde yaptığı bir toplantıda çekildi. Ne seçimi mi? Normal olarak 2009 Mart'ında yapılması gereken ama AK Parti'nin 2008'e çekebileceği iddia edilen yerel seçimler!
Evet, diğer partiler 22 Temmuz'un muhasebesiyle ve iç hesaplaşmasıyla uğraşırken, AK Parti hiç vakit yitirmeden yerel seçimler için çalışmaya başladı. Hem de çıtayı yükselterek. Çünkü Erdoğan "Bu kez mutlaka İzmir'i de istiyorum" talimatı verdi.
Erdal Kalkan da, AK Parti'nin diğer İzmir milletvekilleri gibi, her hafta sonu soluğu seçim bölgesinde alıp ilçe ilçe, mahalle mahalle dolaşıyor. Şöyle konuşuyor:
"Yerel seçimlerde İzmir'i kazanmamız için kadınlara ihtiyacımız var. Birincilik ancak kadınlarla olur. Kadınlarımız bizim herkesi kucaklayan, demokrat yüzümüzü insanlara anlatacak."
22 Temmuz seçimlerinde sahil şeridine, özellikle Mavişehir, yani Bostanlı gibi yerlerde sonuç alamadıklarını itiraf eden Kalkan, "Yerel seçimlerde kadınlarımızın yardımıyla buralara da gireceğiz" diyor.
Ah, unutuyorduk; bu fotoğraf nerede mi çekildi? Mavişehir'de! Yani CHP'nin "Son kalesi"ne de girmeye başladılar bile.
CHP sözcüleri ise hâlâ "Dimdik ayaktayız" diye avunuyor...

Sabah



Bu yazı 1,057 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Temmuz 2012 Körfez'e büyüteç
    • 22 Temmuz 2012 Tarih yolları kesiştirince...
    • 4 Nisan 2012 Demokrasiyi taçlandırmak
    • 1 Nisan 2012 Suriye aktörleri
    • 4 Mart 2012 Fıkra gibi
    • 1 Şubat 2012 Konsey'i beklerken
    • 16 Ekim 2011 1961 Ekim'i
    • 26 Eylül 2011 New York'tan dönüş gündemi
    • 20 Ağustos 2011 Şam'la satranç
    • 12 Ocak 2011 Aslında biz bize yeteriz
    • 8 Ocak 2011 Referandum
    • 26 Aralık 2010 Krizin öbür yüzü
    • 27 Kasım 2010 Senede bir gün
    • 18 Kasım 2010 Savaş Lordu
    • 16 Kasım 2010 Beşik sallanıyor
    • 9 Ekim 2010 Sri Lanka modeli
    • 26 Eylül 2010 Dolmabahçe'de medyatik kahvaltı
    • 28 Ağustos 2010 BDP'lilerin söylemleri
    • 30 Haziran 2010 Ortaklık
    • 15 Mayıs 2010 Atina'dan

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,622 µs