Murat Yetkin
0 0 0000
Sıcak siyaset Antalya'da
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın üç günlük AK Parti kampını açmak üzere Antalya'da bulunduğu bugün CHP lideri Deniz Baykal neden Antalya'ya gidiyor dersiniz?
Baykal, Antalya'ya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun davetiyle, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantısı'na katılmak üzere gidiyor. Orada, artık bir ciddiyeti kalmayan 'Yılın Siyasetçisi' ödüllerinden birini almak ya da seçim bölgesini boş bırakmamak amacıyla da bulunmayacak. TOBB'dan verilen bilgiye göre, Baykal ve Hisarcıklıoğlu
'Türkiye'nin ekonomik ve güncel sorunları hakkında görüş alışverişinde bulunacaklar.'
Baykal, Antalya'ya TOBB tarafından kiralanan özel uçak ile, Hisarcıklıoğlu'nun konuğu olarak uçuyor. Antalya'ya inince, Erdoğan, IC Otel'de AK Parti milletvekilleriyle ekonomik ve güncel konuları konuşurken, Baykal da Antalyalı sanayici ve tüccarlarla aynı konuları konuşuyor olacak.
Hisarcıklıoğlu ve Baykal daha sonra Antalya Ticaret Borsası'nın 82'nci kuruluş yıldönümüne katılacaklar.
Ardından Baykal, TOBB uçağı kendisine tahsis edilmiş halde, Isparta'ya geçecek. Isparta stadyumunda, Süleyman Demirel Üniversitesi'nin mezuniyet törenine katılacak. Tören stadyumda, çünkü 9 bin öğrenci toplanacak. Törenin onur konuğu, üniversiteye adı verilmiş olan Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Baykal o törene katılıp, TOBB uçağı ile önce İstanbul'a gidecek orada CHP İl Başkanı Şinasi Öktem'in oğlunun nikâh davetine katılıp, Ankara'ya dönecek.
Hisarcıklıoğlu, geçenlerde, 14 Haziran'da da, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın daveti üzerine, İstanbul'da DYP tarafından düzenlenen 'Avrupa Birliği sürecinde sivil toplum örgütlerinin önemi' konulu sempozyuma katılmıştı.
Bugün Antalya'da yoğunlaşan, ama süregiden siyasi trafikte TOBB unsurunun dahil olduğu bir yoğunlaşma mı?
Bu tablodan hükümete karşı bir ittifak tablosu çıkar mı?
Bu tablo, AK Parti hükümetine karşı merkez sağda ve solda, sivil
toplumun da içinde olduğu bir yoğunlaşmayı gösteriyor mu?
O zaman, AK Parti hükümetinden yana kesimler bu tabloyu iyi değerlendirip, hazır anketler yükseliş gösteriyorken saflarda dağılmaya, birlik ve beraberliklerini bozmamaya her zamankinden daha çok mu önem vermeli?
İddialı tezler. Öyleyse biraz daha yakından bakmakta fayda var.
Örneğin, bugün yapılacak Antalya Ticaret Borsası toplantısına, yapılan
davet üzerine hükümet kanadından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sanayi Bakanı Ali Coşkun ve Tarım Bakanı Mehdi Eker ile, muhalefet kanadından DSP
Genel Başkanı Zeki Sezer'in de katılacağı bilgisi var. (Niyetinize göre, 'Baykal ve Sezer, TOBB toplantısında bir araya geldi' haberi de okuyabilirsiniz yani.)
Isparta'daki toplantıya gelince, Demirel'e sormak lazım. Demirel, bütün nüktedanlığıyla şöyle dedi telefonda: "Evet kardeşim. Biz Deniz beyle konuşmak için Isparta'yı tercih ettik. Orada bir Isparta Paktı imzalayacağız. İttifak kuruyoruz. Böylelikle de birlikte Türkiye'yi kurtaracağız. Şimdi buna da inanacak mısınız? Bir mezuniyet törenine katılıyoruz, başka davetlilerle birlikte Deniz bey de var. herhalde el sıkışır, hal hatır sorarız. Orası bu konuları konuşmaya müsait bir yer değil ki. Yarın gelir, kendiniz görürsünüz."
Hisarcıklıoğlu ise, bu bir araya gelişlerin, dirsek temaslarının
olduğundan farklı ve fazla yorumlanıyor olmasına değişik bir bakış getirdi.
Yine telefonda: "DYP toplantısının konusu AB ve sivil toplum. Biz TOBB olarak hem AB hedefini destekliyoruz, hem de Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüyüz. Bizim davet edilmemiz ve katılmamızdan doğal ne olabilir? Antalya Sanayi ve Ticaret Odası ise, Türkiye'nin önde gelen siyasi liderlerinden biri olan, bölge milletvekili Baykal'ı dinlemek istemiş. Bu da doğal değil mi?
TOBB olarak biz öteden beri iktidar ya da muhalefet, bütün partilere eşit mesafedeyiz diyoruz.
Eskiden de bu temasları yapıyorduk.
Ancak eskiden toplumdaki siyasi hassasiyet bu kadar yüksek olmadığı için, dikkat çekmiyordu. Şimdi hassasiyet yüksek, siyasete merak yükseldi. O nedenle her temas dikkat çeker oldu."
İlginç bir saptama. Toplumda siyasi merak yükseliyor, arayış yükseliyor. Ama her şey Hisarcıklıoğlu'nun anlattığı kadar basit, Demirel'in tarif ettiğince şeffaf mı?
Yarın Antalya ve Isparta gözlemlerini sizlerle paylaşalım.
Bu yazı 1,141 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
22 Mart 2012
İki önemli mesele
-
15 Mart 2012
Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
-
23 Aralık 2010
Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
-
11 Aralık 2010
Üniversitelerde ikinci 68 mi?
-
5 Aralık 2010
Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
-
21 Kasım 2010
'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
-
19 Kasım 2010
'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
-
15 Kasım 2010
2010 model Ecevit çıkışı
-
7 Kasım 2010
Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
-
23 Ekim 2010
Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
-
18 Ekim 2010
Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
-
3 Ekim 2010
Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
-
30 Eylül 2010
ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
-
26 Eylül 2010
Bilim dünyasına biraz daha ilgi
-
16 Eylül 2010
CHP'nin hatası ve faturası
-
11 Eylül 2010
Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
-
30 Temmuz 2010
Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
-
25 Temmuz 2010
Orduda değişim
-
22 Temmuz 2010
Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
-
20 Temmuz 2010
AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz
Yorumlar
+ Yorum Ekle