En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Rodos Şövalyeleri saldırıyor…



"Seçime hile karıştı" diyenler kervanına Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi de katıldı. YSK 'Hile yok' diyor, ama belli mi olur, bakarsınız hile karıştırılmıştır; sandık sonuçları yayınlanmalı" görüşünde Oktay Bey...

Teknolojiden anlamadıkları için sonucundan korkuyorlar; centilmence yenilmeyi de bilmiyorlar...

Oktay Bey'in 'seçimde hile' konulu yazısının çıktığı gün, Hürriyet okurları 'büyük sürpriz' ile karşılaştılar. 'Sürpriz' tanımlaması bana ait değil, Hürriyet "Büyük yazar, büyük gazetede" duyurusunun üstüne yazmış 'sürpriz' sözcüğünü... Hürriyet okurlarını bilmem, ama Yılmaz Özdil'in Hürriyet'ten tarafından yardıma çağrılması benim için hiç sürpriz olmadı.

Nedenini sizler de biliyorsunuz: 'Rodos Protokolü'...

Ortaçağlarda 'Tapınak Şövalyeleri' için önemli sığınaklardan biriydi Rodos adası; şimdilerde Doğan Medya Grubu'nun hemen uygulamaya konulacak kritik kararlar aldığı bir mekâna dönüştü. 2002 yılında mevcut koalisyon hükümetini MHP'den arındırıp DYP'yi içine katma kararını orada vermişti Doğancılar; plan deşifre olunca, MHP lideri Devlet Bahçeli, "Derhal seçim" ısrarıyla ülkeyi sandığa götürmüştü.

Bu yılın Rodos seferinde ne protokol kararları alındığını az çok sezebiliyoruz. Aydın Doğan, Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz ve Taylan Bilgel bayramda Rodos adasına çıkartma yapıp İbrahim Paşa Camii'nde namaz kılacaklar... Bu önemli. Hatırlayacaksınız, tek parti döneminin hayatı intiharla sona eren Ankara valisi Nevzat Tandoğan, "Bu ülkeye komünizm lâzımsa, onu da biz getiririz" demişti. Doğancılar'ın sloganı da belli: "Bu ülkeye gerektiği kadar Müslümanlığı biz uygularız..."

Daha önemli 'protokol' ise siyasî: Ak Parti'ye iktidarı haram edip onu paylaşmaya zorlamak; bunun için de kenarda köşede ne kadar ağır topçu varsa derhal devreye sokmak... Yılmaz Özdil'e Hürriyet'te köşe verilmesi o protokol gereği... Gazetenin orta sayfasında, Mehmet Y. Yılmaz ile karşı karşıya... Aslında Özdil'e yakışan üçüncü sayfa, ama orada Bekir Coşkun var; bir gazetede iki tane Bekir Coşkun olabiliyor, ama üçüncü sayfada iki Bekir Coşkun'a birden yer olmuyor...

Sabah'a seçim günü yayımlanan kısa bir yazı ile veda etmişti Yılmaz Özdil: "Çok muhabbet... / Tez ayrılık. / Vatandaşlık görevi olduğunu düşündüğüm için, nefesim yettiğince yazdım; namusumla. / Vakit tamam. / Büyüklerin ellerinden... / Küçüklerin gözlerinden... / Hakkınızı helal edin. Eyvallah."

'Vatandaşlık görevi' yazıların cinsini bilen biliyor. Özdil'in veda yazısının çıktığı 22 Temmuz günlü Sabah'ın internet sitesi şu manşeti taşıyordu: "Ak Parti ezdi geçti."

Gerçekten yenilgiyi centilmence kabullenmeyi bilmiyor bu takım; 'Tapınak şövalyeleri' de centilmence yenilmeyi bilmezlerdi...

'Rodos Protokolleri'nin amaç ve yöntemi ne olabilir?

Kısa vâdedeki amaç belli: Sandıktan güçlü çıkmış Ak Parti iktidarını etkisiz kılmak...Yöntemin ne olduğunu ise Hakkari'deki çoban bile fark ediyor: İktidar kadrosunu birbirine düşürmek... Öyle gizli saklı, iz bırakmamaya çalışarak değil, açık seçik ve göstere göstere yapıyorlar yapmak istediklerini...

Kimse kendilerine "Size bu haber ve yazıları kim yazdırıyor?" diye sordu mu? Bildiğim kadarıyla hayır. Ancak, fol yok yumurta yokken, ana tezi "Bana bu yazıları Akif Beki yazdırmıyor" olan bir yazı çıktı Hürriyet'te... Hürriyet'teki bazı yazıların kim(ler)den esinlendiğine dair Akif Beki'nin bana da mâkul gelen başka bir tespiti var oysa...

En Rodos'a yakışanı Ertuğrul Özkök'ün yaptığı... Dün çıkan "Dikkat et, manipüle ediyorlar" başlıklı yazısında, "AKP'de adını sıkça duyduğumuz bir milletvekili" dediği bir kişinin, kendisini, "Başbakan'ın çevresindeki bir ekip, onun niyeti konusunda etrafa yanlış mesajlar veriyordu." Aldırmamış. "Çünkü" diyor Hürriyet yönetmeni, "Ortada ne beni manipüle etmeye çalışan birileri vardı, ne de benim niyetim Hürriyet'in gücünü arkama alıp cumhurbaşkanlığı seçimine ağırlık koymaktı. / Sadece görüşlerimi anlatan bir yazı yazıyordum."

Bu satırlardan siz ne çıkarırsınız: Kimsenin kendisine 'tüyo' vermediğini, değil mi? Oysa, aynı yazının ilerleyen satırlarında şunu da yazan yine aynı kişi; Ertuğrul Özkök: "Etrafa, onun (Başbakanın, TK) sıkıntısını anlatan insanlara bakıyorum. / Hepsi 'çok yakın çevrede' yer almış, bugüne kadar manipülasyon defosunu görmediğimiz insanlardı. / Şimdi bütün bu imajlarını yıkıp bizi manipüle etmeye çalışmalarının bir manası olabilir miydi?"

Geçmişte Rodos'ta yığınak yapan Tapınak Şövalyeleri, aynı adayı 'iktidar mücadelesi' stratejisi belirlemek için mekân edinmiş bugünün Rodos Şövalyeleri kadar kıvrak değillerdi.

Yenilgiyi centilmence kabullenmeyi hiçbiri bilmiyor...

yenişafak



Bu yazı 1,300 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,140 µs