0 0 0000

‘İngiliz’lerin petrol belgesi’ni çalan Türk kim?

Kendim şahit olmuş gibi anlatayım…

Çünkü o kadar gerçek…

1990’ı yılların “tam” ortası!

Başkan Clinton, Ulusal Güvenlik Danışmanı Sandy Berger’i arıyor ve “Türk Başbakanı şimdi beni aradı. İngiltere’de Azeri petrolü ile ilgili görüşmelerde gariplikler oluyormuş. Bizimkileri biraz sıkıştıralım” diyor.

(Hep konuşulan isim Sandy Berger’dır ama İngiltere’yi arayan bir başkası aslında. Zamanı gelince onu da yazarız.)

Londra’da Türk delegasyonunun da katıldığı toplantının konusu şu…

Azerbaycan’dan çıkacak petrol nasıl ve hangi yolla Avrupa’ya akacak?

Bizimkilerin tezi belli. Yıllar sonra Bakü-Tiflis-Ceyhan adını alacak bir yolun kullanılmasını istiyorlar.

Karşı taraf (İngiltere-BP ve Amerikalılar-Amacco) ise Rusya üzerinden gelsin derdinde. Özellikle BP çok sıkı hazırlanmış.. Ekonomik ve hızlı olduğunu söylüyor.

Hatta buna ilişkin ortak bir metin taslağı, o toplantının başında bulunan “Terry Adams” tarafından hazırlanmış bile.

Yani gözleri Türkiye’yi görmüyor bile. Rusya’ya odaklanmışlar.

Tabii Türk delegasyonu hop oturup hop kalkıyor.

Söz konusu olan “erken petrol”.. Rusya’ya gitti mi gider, telafisi yok.

Hatta bizim delegasyondan konuya son derece vakıf bir enerji uzmanı öyle öfkeli ki bıraksalar kavga çıkması içten değil.

İsmi saklı kalsın. Arzu ederse veya bu bilgilere itiraz eden olursa yazarım.

Görüşme kilitleniyor.

Dışişleri Bakanı Emre Gönensay aranıyor..

O da Başbakan’a (Çiller) iletiyor.. “Bu iş iyice sıkıştı, çözse çözse Başkan Clinton çözer” deniyor.

Beyaz Saray’ı aranıp durum iletiliyor. Clinton’un yukarıdaki sözleri böyle çıkıyor ortaya.

Başkan’ın “bizimkiler” dediği, İngilizlerin efsanevi petrol şirketi “British Petroleum-BP” ile Amerika’nın efsane petrol şirketi Amacco. (Zaten daha sonra birleştiler.)

Toplantının başkanlığını yürüten Terry Adams da zaten BP’nin adamı.

Washington’dan fırça yiyince geri adım atıyorlar ve enerji ve petrol konusunda savundukları “Russia First” (Önce Rusya) bakışından feragat ediyorlar.

Bu arada toplantıya bir mutabakat metni getirmişler. Çok gizli tutuluyor. Öyle ki hepsinin numarası var ve sayılı.

Kaybolduğu an belli olur ve hatta kimin aldığı da ortaya çıkar. Bu belgenin bilinmesini istemiyorlar.

İşte bu gizli belgeyi toplantıya katılan Türklerden biri, meslektaşlarının “aman yapma etme” ikazlarına kulak asmadan, “ülkemden önemli mi” diyerek çalıyor.

Gün gelir yaptıklarına kanıt lazım olur diye… Çünkü o belge bu şirketlerin bakışını yansıtıyor.

Toplantı orada bitiyor ama 3-4 gün sonra Bakü’de-aynı ekiple-yenisi var.

İngiliz ve Amerikan firmaları sanki Londra’da kulakları çekilmemiş gibi yeniden Rusya tezini ortaya atınca ipler bir daha kopuyor.

Türk delegasyonu ile Başkan Adams birbirine giriyor.

Yine Ankara aranıyor.

Bu sefer Süleyman Demirel araya girip Haydar Aliyev’i arıyor. 

İngiliz ve Amerikalılar bu sefer daha sert fırça yiyorlar.

Hatta Adams öyle bozuluyor ki, tezini geri çektikten sonra, “herhalde Türk heyeti çok memnun olmuştur” diye laf çarpıyor.

Bizimkiler altta kalır mı?. “Sayın Başkan’a teşekkür ediyoruz. Ama sizin başkanlığınıza değil Aliyev’in başkanlığına” diye lafı yapıştırıyorlar.

Bu toplantılarla ilgili daha detay ve şaşırtıcı bilgilerim var ama konumuz onlar değil. Meraklısı çıkarsa veya itiraz eden olursa yazarız..

Gelelim sadede…

10 yıldan fazla geçmişi olan bu olayın özel notlarını neden yansıttık?

Biliyorsunuz.. Rusya “Güney hattı” ismini verdiği yeni bir proje ile Türkiye’yi by-pass ederek yine çok önem verdiğimiz Nabucco Projesi’ni işlevsiz kılma hamlesi yaptı.

Yunanistan ve İtalya eliyle bu hattı Avrupa’ya ulaştıracak.

Ankara da bu hamleye, İran’la yaptığı son derece kritik ve sadece “enerjik” değil, ağır siyasi mesajları olan bir anlaşmayla karşılık verdi.

Böylece Nabucco’nun ihtiyacı olan doğalgazın buradan karşılanması ihtimali belirdi.

Bu adım o denli sertti ki “iki süper güç”, ABD ve Rusya beraberce itiraz ettiler.

İşte tam bunlardan sonra (iyibilgi de detaylı biçimde okuduğunuz) Kerkük-Hayfa hattı projesi patladı.

Bunları öyle, “bakın enerji hatları yapılıyormuş” saflığı ile okursanız, “küresel dayak” yersiniz.

Bunların hepsi birer global ve politik kart! Size mesaj veriyorlar!

Kerkük-Hayfa yapılsa ne olur, yapılmasa ne olur?

Mesaj o değil.

ABD ve İsrail diyor ki, “bölgesel enerji merkezi” olma iddiasındasınız.. İran’la falan yakınlaşıyorsunuz, Güney hattınızı çökertiriz!”

Rusya da diyor ki, “bu sene bizden ek doğalgaz falan istemeyin. Soğuklar geldiği zaman görüşürüz!”

Biz de diyoruz ki; “gün ola harman ola. Düne kadar ‘önce Rusya’ diyordunuz. Sonra Putin hepinize tekmeyi bastı. Ne Shell kaldı ne BP kaldı ne de Amacco! Şimdi de Avrupa yüzünden bizim Nabucco hattımızı Rusya ile birlikte tehdit ediyorsunuz. Biz de kendi başımızın çaresine bakarız!”

Sonra? Sonrasını izleyip göreceğiz…

Çünkü bu masada kartlar daha çok karılır!

Mühim olan tezgahı hem iyi okumak hem de iyi dokumak.

Şimdi, "e peki belgeyi çalan Türk kimmiş" diye sorduğunuzu duyar gibiyim?

Ben derim ki, "yazmayalım"!.. Biraz da biz "adam"larımıza sahip çıkalım!

Yine de karar sizin! Çünkü kendisi "siz karar verin" dedi.

www.iyibilgi.com

 

 

 

Bu yazı 4,346 defa okundu.