En Sıcak Konular

Uğur Dolgun



Uğur Dolgun
0 0 0000

Belediyeler eliyle sadaka ekonomisi demişken…



Son döneme damgasını vuran başlıca konulardan biri…

Özellikle, bazı gazetelerin seçmenin nabzını tutmak üzere köşe yazarlarını sokağa çıkartıp halk ile buluşturmaları sonrasında gündeme geldi. Ardından, başta köşe yazarları ve muhalefet olmak üzere bilen bilmeyen birçok kişi görüş bildirdi.

Ancak söz konusu açıklamalarda bulunulmadan önce birazcık araştırma yapılsaydı, bunun sadece bizim ülkemize has bir durum olmadığı ortaya çıkacaktı. Benzer uygulamalara birçok Avrupa Birliği ülkesinde de rastlanmakta...

Kamuoyuna sadaka ekonomisi ya da belediyeler eliyle sadaka kültürü şeklinde yansıyan yardımlardan bahsediyorum!

 ***     ***     ***

 Büyükşehirler başta olmak üzere birçok şehrimizde seçmenlerle sohbet eden ve kime oy vereceksiniz sorusuna -özellikle varoşlar ile yoksul kesimlerden- AKP cevabını alan köşe yazarları, bu cevabın nedenini belediyelerin erzak ve kömür yardımı ile açıklama yolunu seçmekteler.

Tabii hal böyle olunca da, ortaya hemen seçim rüşveti imaları geliyor!

Birçok belediye, yılda dört defa erzak torbası vermekte. Bu torbalar peynirden zeytine, çaydan şekere, kuru fasulyeden nohuta, makarnadan bulgura kadar oldukça zengin…

Varoşlarda yaşayan yoksul kesimler için bir nevi can simidi vazifesi görmekteler…

Belediyelerin çoğu AKP’de olunca da, seçim üzeri imalar ve suçlamalar ardı ardına gelmekte.

***     ***     ***

Ancak biraz araştırılsa, dünya üzerindeki birçok ülkede söz konusu yardımların yerel yönetimler ve dini örgütler tarafından yapıldığı görülür.

Bu, aynı zamanda azgelişmişliğin, acizliğin ve sosyal devlet olamamanın itirafıdır da! Durumu okuyabilene tabii...

AB içinde, Akdeniz Ülkeleri olarak kabul edilen Yunanistan, İspanya, Portekiz ve İtalya’da yoğun şekilde görülmekteler…

Bu ülkelerin hepsi, belli ortak özelliklere sahipler:

Diğer AB üyesi ülkelere nazaran, kuşaklar arası yakın ilişkilere dayanan aile kurumunun çok daha sağlam ve çözülmemiş olması…

Demokrasinin bir türlü tam işlerlik kazanamaması ve geçmişlerinde askeri darbeler ile faşist rejimlerin öne çıkması…

Sanayinin, gelişimini gerçek anlamda tamamlamamış bulunması ve kırsal üretimin hala önemini koruması…

Yolsuzluk ve yoksulluğun, bir türlü çözüme ulaştırılamamış sorunlar olarak sırıtmaları…
Bilmem bu tablo size de tanıdık geldi mi…

***     ***     ***

 Bu koşullarda da, sosyal devlet anlayışının gerçek anlamda oturmadığı bu tip ülkelerde ciddi ve planlı sosyal politikaların yerini günlük çözümler ile popülizm alınca, farklı bir tablo ile karşılaşmayı beklemek hayal oluyor…

Ancakkk…

Bunun bir diğer sonucu da, söz konusu yardımların belli dönemlerde suiistimale açık olması. Yoksa, sıcaklığın neredeyse 50 dereceye vardığı cehennemi temmuz sıcağında kömür yardımını başka nasıl açıklayacaksınız…

Kaldı ki, AKP de bunu reddetmiyor. Bu tip yardımların toplumumuzun inanç sistemi ile geleneklerinde bulunduğunu belirten Cemil Çiçek, “yaptığımız her hizmetin oya dönmesini isteriz. Burada da tabiatıyla oy talep etme var” demekte mahsur görmüyor…

Ne güzel! Düşünüyorum da, o zaman kısa bir süre önce kamuoyunda tartışmalara yol açan Binbir Gece dizisini bazılarımız neden ahlaksızlıkla suçlayıp yerden yere vurdu ki? Hem mantıken hem de ahlaken, ihtiyaç-para ve ihtiyaç-oy ikilemleri arasında fazla bir fark yok!

Yok canım, burada sözüm sadece AKP’lere değil…



Bu yazı 1,850 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2008 Asabı bozuk bir adamın portresi…
    • 18 Eylül 2008 Basını bekleyen tehlike?
    • 11 Eylül 2008 Yetenek önemli tabii!
    • 8 Eylül 2008 Başbakan tarihi gerçekleri de göz önüne almalı
    • 2 Eylül 2008 Biri hepimizi gözetliyor…
    • 25 Ağustos 2008 Büyükşehirlerdeki aşiretler ve terör!
    • 16 Ağustos 2008 Kontrolsüz güç!
    • 7 Ağustos 2008 Alın size Ergenekon yazısı…
    • 28 Temmuz 2008 32 kısım tekmili birden…
    • 11 Temmuz 2008 Gündemi tatil sonrasında okumak (ya da okuyamamak…)
    • 23 Haziran 2008 Tatil düşleri…
    • 16 Haziran 2008 Önümüzdeki yerel ve genel seçimlerin sonucu zaten belli…
    • 11 Haziran 2008 Giderek DP’leşen AKP’yi kim kurtaracak?
    • 6 Haziran 2008 Ya istiklal ya…
    • 3 Haziran 2008 Peki, ya sonuç?
    • 27 Mayıs 2008 Aileden Sorumlu Devlet Bakanı nerede?
    • 19 Mayıs 2008 19 Mayıs’ta İngiltere Kraliçe’sinin ziyaretini değerlendirmek
    • 15 Mayıs 2008 Magandalardan lahmacun cinayeti…
    • 10 Mayıs 2008 “Dindar” değil “dinci” olunca…
    • 6 Mayıs 2008 Siyasi istikrar…

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,724 µs