En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Çekilemezler çünkü...



Başbakan ne diyor: Tek başıma iktidar olamazsam siyaseti bırakırım... Sonra muhalefete soruyor: Siz de iktidar olamazsanız siyasetten çekilecek misiniz ? Cevap ne? Kem küm...

Baykal seçimi kaybedip gitmedi mi? Sonra ne oldu? Pişkince geri döndü.

Bahçeli ise...

Gideceğini söyleyip gitmeyenlerden.

***

İnsanı rahatsız eden...

Siyasetin bir yalan dolan...

Sığ ve ucuz senaryo dolabı...

İnanmadığını işkembeden atma pişkinliği haline getirilmesi.

Baykal hangi başarıyı sağladı da geri döndü?

Ya da Bahçeli neden ‘gideceğim’ dedi de gitmedi.

***

Şimdi söylenenleri dinliyoruz...

Muhalefet ne diyor?

‘Cumhuriyet çöküyor...

Laiklik elden gidiyor...

Vatan satıldı...

Ülke bölündü...

Şeriat geliyor...

Ekonomi perişan...

Her şey korkunç.’

Bu tabloya inanıyorlarsa...

Bu tablo doğruysa...

Tek başlarına iktidar olacaklarına da gönülden inanmaları gerekmez mi?

Ama dün Erdoğan’ın resti karşısındaki cevaplarına baktım:

Lafı dolandırıp duruyorlar.

İnsan merak ediyor:

Siyaset, sahtekarlığın ikiz kardeşi mi?

***

Özlenen ne?

Seviye...

Ciddiyet...

Sorun çözme kabiliyeti...

İnsan odaklı bir anlayış.

***

Muhalefet ne yapacak?

İktidarın artılarını da söyleyecek...

Eksilerini de.

Ayrıca...

Eksileri giderecek daha nitelikli bir çözümü nasıl üreteceğini de açıklayacak.

Nerde?

Bizdeki hayasız bir yalan yarışı.

***

Dürüst olmayan inandırıcı da olamaz.

AK Parti ekonomide çok önemli bir başarı sağladı.

AB sürecinde çok önemli reformlar yaptı.

Dünyalaşma sürecine yakın durdu.

Ana yol haritası bu oldu.

Zaten bu yoldan sapmaya...

Bu yolda yavaşlamaya...

Kurnazlığa... Zaafiyete yer verdiği oranda da yanlış yaptı... Hem kendi başını hem Türkiye’nin başını derde soktu.

Beni şaşırtan, muhalefetin, Ak Parti’nin hiç bir gerçek ve ciddi hatasını eleştirmemesi.

Bu konularda ağızlarını bile açmamaları.

Nasıl bir muhalefet bu?

***

Bu seçim...

Ak Parti icraatından da öte...

Demokrasi ile askeri vesayet arasında yapılıyor.

Devlet eliyle siyaset dizayn etme çabalarına...

Gencecik çocuklarımızın cansız bedenleri üzerinden oy avcılığına rağmen...

Ak Parti’nin oyu bu nedenden artıyor.

Çünkü:

Muhtıra var ise demokrasi yok...

Demokrasi yok ise siyaset de yok.

Askeri muhtıraya değinmeyen...

Hatta onu canla başla destekleyen bir siyasetçi...

Ya da siyasal parti olabilir mi?

Bizde oluyor.

***

Oluyor da ne oluyor?

‘Başarısız olursan siyaseti bırakır mısın?’ sorusu karşısında...

Projektör görmüş tavşana dönüyorlar.

Çünkü başarısız oldular ama gitmediler.

Neden?

Çünkü onların amacı siyaset değil, devlet senaryolarında rol kapmak.

***

Başarısız olanın siyaseti bıraktığı bir ülke olsaydık...

Siyaset diye bize yutturulan bu rezilliği de yaşamazdık zaten.

Geceyarısı muhtıraları nedeniyle bütün toplum olarak utanmak zorunda kalmaz...

‘Saygıdeğer ülkeler’ liginin dışına savrulmazdık.
 
star



Bu yazı 837 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,026 µs