En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

Filistin'e Türk askeri gidecek!



Gazze'de yaşananlar Filistin iç iktidar mücadelesiyle sınırlı değil. Hamas'la el Fetih arasındaki mücadele İslamcı-ulusalcı çatışması da değil. Avrupalı gözlemcilerin denetiminde yapılan Ortadoğu tarihinin en demokratik seçimi sonrası bir demokrasi sınavı da değil. Elbette iktidarın paylaşılamaması var. El Fetih'le Hamas arasındaki ideolojik farklılık var. Demokratik seçimlerin İsrail, ABD ve Arap komşular tarafından reddedilmesi var. Ama bunlar, çok daha kapsamlı ve derin bir krizin birer unsuru. Gazze örneğinde yaşanan Türkiye'nin bugünlerde güvenlik/iç çatışma süreciyle birebir bağlantılı. Çünkü hem Gazze'de yaşananlar hem Türkiye'deki iç siyasi kriz ve kamplaşma birilerinin yeni Ortadoğu dizaynının uzantılarından başka bir şey değil.

Hamas'ın Gazze'de ezici bir üstünlük sağlamasından, Batı Şeria'da etkin bir güç olduğunu göstermesinden sonraki sürece bakalım: Filistin halkının seçimine karşı ABD, İsrail, “Filistin'in Karzaisi” olarak tayin edilen Mahmud Abbas'ın El Fetih grubu ve bazı Arap ülkeleri aynı safta buluştu. Önce ağır ambargo başlatıldı. Filistinliler açlıkla terbiye edilecek, Hamas çaresiz bırakılacak, diz çöktürülecekti. Başarısız oldu. Sonra iç çatışmalar başlatıldı. Tıpkı Irak'taki Şii-Sünni çatışması gibi. Sayısız ateşkes ilan edildi, Mekke Anlaşması yapıldı ve Ulusal Birlik Hükümeti kuruldu. Ambargo da, iç çatışma da, Mekke Anlaşması da Hamas'ı tasfiye etmek için bir süreç olarak uygulandı.

El Fetih, İsrail ve ABD omuz omuza Filistin'in bir kesimine savaş ilan etti. Mısır'dan, İsrail'den El Fetih'e silah yağdırıldı. Halk ambargo altında kıvranırken Abbas'ın kadrosuna milyonlarca dolar dağıtıldı. Ne de olsa o, Afganistan'da, Irak'ta, Lübnan'da oluşturulan yeni iktidar elitlerinden, kukla liderlerden biriydi. Çatışmalar yaşanırken İsrail Abbas'a her an yardıma hazır olduğunu açıklıyor, bu yardımı da yapıyordu. Çatışmalar sırasında İsrail kontrol noktalaları El Fetih militanlarına tamamen açıldı. Sonunda olan oldu, Hamas El Fetih'i Gazze'den çıkarttı.

Abbas, eline tutuşturulan programı harfiyen uyguluyordu. Hamas'ı yasadışı, seçimle işbaşına gelen temsilcileri hain ilan etti. Batı Şeria'da Hamas yanlılarına karşı İsrail ile birlikte operasyonlar başlattı. Olağanüstü hal kararı aldı. Ardından IMF ve Dünya Bankasın'dan, ABD ve İsrail'le işi ilişkileri olan Selam Feyyad'a hükümeti kurma görevi verdi. Tabi ABD'nin talimatıyla.

ABD, AB ve İsrail, Abbas yönetimine mali yardımlar başlatırken Gazze'yi ölüme mahkum etti. Demokratik seçimleri kimse hatırlamıyordu. Söz konusu olan direniş kanadının tasfiyesiydi. Direnişi de Hamas temsil ediyordu.

Lübnan'da aynı senaryo uygulanmadı mı? O zaman da Hizbullah İsrail'in ateş gücüyle tasfiye edilecekti, ABD, İsrail, Lübnan yönetimi ve bazı Arap ülkeleri tarafından. Büyük bir sürpriz yaşandı. İsrail rezil bir yenilgiyle geri çekilmek zorunda kaldı. Ardından ABD ve İsrail'in planladığı gibi Lübnan'a uluslararası güç yerleştirildi. Türkiye de asker gönderdi. Bu gücün amacı Hizbullah'ı silahsızlandırmaktı. Şu ana kadar başarılamadı. Ama Lübnan'da Şii Hizbullah'tan sonra Sünni Filistinliler de ayakta, çatışmalar sürüyor.

Lübnan senaryosu Filistin'de uygulanıyor şimdi. Hamas'ın Gazze'yi ele geçirmesinden sonra İsrail ve El Fetih, BM ile görüşmeye başladı. Amaç bölgeye uluslararası güç yerleştirmek. Tabi bu bir ABD/İsrail planı. Ama bu hemen olmayacak. Önce Gazze'ye çok ağır bir saldırı yapılacak. Irak'a ve Lübnan'a yapıldığı gibi. Yeni bir insanlık trajedisi izleyeceğiz.

İsrail saldırı hazırlıklarına başladı. Yirmi bin kişilik bir güçle Gazze'ye saldıracak. Bunu ABD'nin tam desteğiyle ve El Fetih'le yapacak. Lübnan'da başaramadıklarını Gazze'de deneyecekler. Yıkımın ardından uluslararası güç devreye girecek. Tıpkı Lübnan'daki gibi. Şimdiye kadar Filistinlileri korumak için bütün girişimleri sabote eden ABD ve İsrail'in bölgeye uluslararası güç istemesi neden sizce?

Buraya kadar olan ABD ve İsrail'in hesabı. Bu hesapların tutmadığını da biliyoruz. Irak'ta tutmadı. Lübnan'da tutmadı. Filistin'de de tutmayacak. Neler olacağını söyleyelim:

İsrail Gazze'ye saldırıya geçtiği anda Hizbullah-İsrail çatışması yeniden başlayacak. Hem Hamas hem Hizbullah İsrail'le savaşmaya başlayacak. Tabi bu savaşın Lübnan'daki Filistinlilere sıçraması (zaten şu an Lübnan ordusuyla çatışıyorlar) ve El Fetih'e bağlı Filistinlileri Hamas'ın yanına itmesi muhtemel. Birkaç hafta içinde böyle bir çatışma bekleniyor.

İşte bu bölgesel bir kaos demektir. İran ve Suriye'yi de içine alacak, Irak'taki dengeleri değiştirecek demektir. İşgal yerine iç savaş formülünü bir kez daha düşünelim. Peki aynı senaryo bugünlerde Türkiye'de de konuşulmuyor mu? Bu bir rastlantı mı?

Yine geçtiğimiz yıl, Lübnan'a asker gönderme sırasında bugünkü kaygıları ortaya koymuştuk. Türkiye, ABD'nin talebi ile Lübnan gibi, Gazze'ye de asker göndermek isteyecek. Tezkere tartışacağız yakında…

İsrail/ABD için gideriz ama Osmanlı'nın şanlı dönüşü olarak sunulur bu!

İbrahim Karagül - yeni şafak

 



Bu yazı 1,020 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,466 µs