En Sıcak Konular

Umur Talu


Umur Talu
0 0 0000

Her senaryo aktörünü bulur



Demek ki;
Bir çocuk "Babalar Günü" nde şehit babasının tabutuna el salladığında, resmine boğazı düğüm düğüm, gözleri yaş yaş kaldığında;
"Hangi senaryonun kurbanı?" diye de düşünmeliyiz.
"Canlı bomba terörist", bir durak insanı paramparça ettiğinde de.
Ulus'tan Diyarbakır'a, her ölümde, her patlamada "Hangi senaryo?" diye bakmalıyız demek ki.
"Terörist mayın" dan "Kuvvacı Reina müdafii" nin "kışla çöplüğü" nde "bulup" depoladığı bombalara kadar;
"Nerede, kimlerin yazdığı, üstünde akıl, fikir, hinlik, cinlik yürüttüğü senaryoya uygun?" diye merak etmeliyiz.

11 Eylül 2001'den sonra, çok yazıyı "İsrail sağı Likud'a yakın ABD'li şahin yenimuhafazakarlar ve arzuladıkları Ortadoğu düzeni; işgaller ve savaşlar ile işbirlikçileri" ne ayırmışım.
O yazılarla ödül de aldım, okur takdiri de; benim gibi "ırkçı, dini, etnik, milli, ulusal" şovenliklerden, insanları aidiyetleriyle yüceltmek yahut aşağılamaktan çok uzak bir zihniyete sahip olana dahi sallanan "Anti-semit, ABD düşmanı" yaftalarından da nasiplendim.
ABD'nin eski elçisi Edelman, "şebeke" merkezinde biri olarak, "savaş ve işgal karşıtı" yaygın havadan çok rahatsız olmuş; sağın, solun yaftalanmasına epey katkıda bulunmuştu.
Israrla yazıyorum:
Uzun süredir memlekete çöken kasvetin bir yerinde de, o havanın dağıtılması, toplumun tekrar keskin ve kör cephelerle birbirine girmesi, devletin ve milletin terör, iç savaş, savaş menzilinde "aklını yitirmesi" ile "militerleşmesi" için yürütülen çok ciddi "kökü dışarıda" çalışmaların da rolü var.
"Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti" olarak, yüzü demokrasiye, barışa, insanlığa dönük bir Türkiye değil; "Demokrasisi kağıt üstünde, laikliği üniformalı, sosyalliği iptal, hukuku güdümlü, vahşi piyasa ile Ortadoğu çamurunun militarizmine batmış, kendi içinde de bölge halklarıyla da kavgalı, çatışmalı, düşman" bir Türkiye'yi daha "kıymetli" buluyorlar.
Ve bu Türkiye, "İran'la muhtemel hesaplaşma" ya "itirazsız" sürüklenmek, "bir kısım ABD'li ile bir kısım İsrailli" nin Ortadoğu korku ve hayallerinin fedaisi kılınmak isteniyor.
Ciddi akıl, ciddi para harcanıyor; ciddi bağlantılar kuruluyor.

"Hudson Enstitüsü" nde, bizden sivil ve askerlerin de katıldığı "senaryo" tartışmasını okudunuz.
Beyoğlu'nda büyük PKK saldırısı; Anayasa Mahkemesi Başkanı'na suikast ve Kuzey Irak'taki PKK liderleri teslim edilirse bunun hükümete yarayacağı!
Küresel sermayenin, "Büyük şirketlerin ekonomik; ABD'nin askeri, kültürel ve zihinsel hegemonyası"; "İsrail sağının fikir, eylem ve özlemlerinin takibi" için finanse ettiği "senaryo kurumu" bu.
Başkanı Herbert London' ın, Bush' u "hemen İran'a saldırı" ya çağırdığı;
Çok sayıda mensubunun "İsrail - Likud" bağlarıyla öne çıktığı;
Nükleer savaş stratejisti kurucusu Herman Kahn' ın, Kubrick' in Peter Sellers' li, "Dr. Strangelove: Endişeden vazgeçip bombayı sevmeyi nasıl öğrendim" filmindeki karaktere ilham verdiği "senaryocu".

5 Haziran'da Prag'da "Demokrasi ve Güvenlik Konferansı" toplandı.
"Organizasyon" yine bu şebekenindi.
American Enterprise Institute" ile temsilcileri, "Karanlıklar Prensi" Richard Perle, Michael Rubin, "Şah" Pehlevi gibi isimler; "Hudson" Başkanı London, önemli ismi "İsrail sağının aşırı yanlısı" Anne Bayefsky...
Ortadoğu'da barışı reddeden Likudcu Sharansky, eski ABD Ankara Büyükelçisi Edelman' ın pek yakını ve Irak medyasını mamalayan gruba danışmanlık yapmış Devon Cross, İsrail "Shalem Merkezi" mensupları, İngiliz gizli servisi eski şeflerinden Dearlove.
Israrla, İran'a saldırıyı konuştular.

İnsanı hayrete düşüren şu:
O Michael Rubin kısa süre önce, Genelkurmay'ın Harp Akademileri'ndeki "Güvenlik" konferansının da konuşmacısıydı. (Niye?)
Hudson' daki toplantıya katılanlar, nasıl bir "senaryo merkezi" nde bulunduklarını bilmiyor muydu? (Nasıl olur?)
Uzun süre AKP'lilerin yapışıp "yalak bir icazet" aradığı, hiddetinden korktuğu; askerlerin pek itibar gösterdiği bu şebekenin "kıymet" ve "hikmet" i nedir? Nasıl bir "alamet" e bindirip bölgeyi ve ülkeyi nasıl bir "kıyamet" e sürüklemek istiyorlar?
Binmemiz şart mıdır!
Alet olmayın e mi; Dimyat'a pirince gittiğinizi sanıp aletlerin de aleti olmayın.
Senaryolara aktör, aktörlere figüran hiç olmayın!
Ülkenizi, babalarınızı, annelerinizi, tüm evlatlarınızı, tüm kardeşlerinizi, insanları akıl ve vicdanla sevin.

sabah



Bu yazı 924 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ocak 2009 Kravatın vicdanı
    • 15 Ocak 2009 Yeraltı ordusu!
    • 26 Aralık 2008 Hakikatin içyüzü
    • 15 Aralık 2008 Onların oğulları kızları...
    • 11 Aralık 2008 Bak şu bakana!
    • 23 Kasım 2008 Üç ana...
    • 17 Kasım 2008 Taş ile bomba... Kanun ile adalet
    • 13 Kasım 2008 Ya öyle değil de böyle ise...
    • 19 Ağustos 2008 Kırk tilki kırk ayak
    • 28 Temmuz 2008 Kahpelik!
    • 28 Ekim 2007 Kasrı Şirin mi şirin!
    • 10 Ekim 2007 Düşünmeye davet
    • 26 Ağustos 2007 Biat kültürü imiş!
    • 21 Haziran 2007 Büyük lokma... Büyük konuşma
    • 20 Haziran 2007 Susurluk, Ankara Sauna, Atabey Kaldırım, Danıştay Trabzon, İstanbul bomba Cumhuriyet
    • 17 Haziran 2007 Her senaryo aktörünü bulur
    • 11 Haziran 2007 Şimdi incir zamanı
    • 3 Haziran 2007 Bana her şey seni hatırlatıyor!
    • 29 Mayıs 2007 Bunu da gördük!
    • 28 Mayıs 2007 Kanmayın kıymayın!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,931 µs