En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

Tüketen Türklerin EP’si üzerine



“Londra’nın en işlek sokaklarındaki mağazalar birbirlerine sokulur ve görmeyen cam gözlerinin arkasında Hint şalları, Amerikan tabancaları, Paris korseleri, Rus kürkleri tropik baharatlar gibi evrenin tüm zenginlikleri kendini gösterir; bunca ülke gören bu mallar önlerinde, rakamlar ve onları izleyen lakonik harflerin –sterling, shilling, pence- yazılı olduğu soluk ölümcül etiketler taşır. İşte metanın dolaşıma girdiğinde sunduğu imge budur.”
Marx

“İhtiyaçlar ve tatminler, nesneler ve mallar zinciri gibi öncelikle toplumsal olarak seçicidir. ihtiyaçlar ve tatminler mesafenin ve farklılaşmanın göstergeler yoluyla sürdürülmesi olan bir mutlak ilke, bir tür kategorik toplumsal buyruk gereğince aşağıya doğru süzülür. toplumsal bakımdan ayırt edici şeyler olarak tüm nesne yenilikleirni koşullandıran bu yasadır. tüketim evreninin tümünü kat eden bu ayırt edici şeylerin ‘yukarıdan aşağıya’ doğru yönelmesi yasasıdır, hiç de gelirlerin yükselmesi değil.”
      Baudrillard

EP, ekonomi politik simgesidir.

Türkiye’de faşizmin gelişmemesi için hiçbir neden yok. Sokak, bir deneyim alanıdır. Sokak’ta faşizm var.

Bir ortalığı karıştırma makinesi yükseliyor. Bastırma kuvvetlerini kullanıyor. Makine toplumu en içinden tehdit ediyor. Toplum arzusuna ve arzusunun sorumluluğuna sahip çıkmaktan korkuyor. Bastırma kuvvetleri devrede.

Hedef, toplumdan gizlendi. Toplum, çıkar kuşatması altında. Hedefin gizlendiğinin farkında değil. Arzu, çıkar kuşatmasını besliyor. Arzu, çıkar kuşatması nedeniyle yok oluyor. Arzu, devrim imkanı vermiyor. Arzu, toplumu kuşattırıyor.

Ezilenler, ezilmeyi kaçınılmaz olarak algılıyor. Kapitalist sistemin kendisi tartışma dışıdır. Türklerde almaşık aramak, kapitalizm içidir. Kapitalist sistem meşru ve doğal sayılıyor.

Tüketim toplumu yaratıldı. Tam, bir kuşaklık zaman diliminde. Türkiye’de tarih motoru hızlandırıldı. Durmadan gaza basılıyor. Tüketenler tükettiklerinden dolayı memnundurlar. Tüketemeyenler tüketmeyi kutsal eylem olarak benimsediler. İlk Roma, paganisttir.  

Türkler, nelere inanır? Herşey, mutluluka indirgeniyor. Tüketim ve bolluk gerçeklikine inanmak ne anlama gelir?

Tezler
1.Türkler’de ihtiyaçların neler olduğu bilinmiyor.
2.Tüketim, Türkler’de iletişim kananllarını ve ahlak yapılarını yıkıyor.
3.Tüketimin arzu ile bir bağlantısı yoktur.
4.Şimdi al, sonra öde prensibi Türkler’de politikasızlık yarattı.
5.Türkler, kullandıkları Tüketim Toplumu modeli ile Batı toplumunun karikatürü oldular.
6.Türkler, bütün hayatlarını göstergelerin iktidarına terk ettiler. Tüketim çoşkusu bundandır.
7.Tüketimin yükseliği, magazin hakimiyeti ile eşanlıdır.
8.Tüketim kargaşası karşısında Türklerin bulduğu kolay çözüm, faşizm olmalıdır.
9.Tüketim maniasının sonu, disiplinle biter. Faşizm, disiplindir.
10.Toplumda insanın yerini nesne alıyor. İnsanın insanla ilişkisi yok oluyor, insan nesne ilişkisi ortaya çıkıyor.

Kıtlık
Türkler, tüketim toplumuna karşı hiç direnmedi. Direnmek bir yana, kendilerine sunulan herşeyi tükettiler. Arzu, tüketmek miydi?

Arzu, kendin olmak tekniğidir. Türkler, Marx’ın Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’ta belirttiği gibi, 19.yüzyılın Londra sokaklarında dolaşan Türkler, arzuyu unuttular. Piyasada arzın müşterisi oldular.

Para, iktidar ve üretim hakkında kurumları ve geleneği olmayan kavim, kavm-i türk, lordlara daha bağımlı hale geldi. Özgürlük imkanı daraldı.

Lordlar dışardadır. İçeride olanlar Moğollar’dır. Türkilinde adaletsizlik Moğolların sanatıdır.

Tanım: Soygun ve gasp ekonomi politiki yapan herkes Moğol olmalıdır. Moğollar varlıklarını lordların imkanlarına borçludurlar.  Aile bağlarından beslenen Moğollar, Türkilinde Türk varlığını tehdit ediyor. Lordların yazdığı her senaryo Moğollar tarafından uygulanıyor. Türk, Türkilindeki etkisiz olanlardır.  Soygun ve gasp iktisadını sessiz karşılamak, etkisizleşmektir.

Türkler, kıtlık gördüler mi?

1937 doğumlular, evet. 1937’liler tüketmezlerdi. Tüketeni, Türk görmezlerdi.

Sahlins, kıtlık kavramını yazdı. Makalenin adı, İlk Bolluk Toplumu. Sahlins’e göre, mutlak yoksulluklarına rağmen hakiki bolluğu tanıyanlar, avcı toplayıcılardır. Biriktirmek amaçları değildi, kıtlık yaşamadılar. Kapitalizm, biriktirmektir. Biriktirmek, kıtlık yaratır. Avcı toplayıcı, doğanın zenginliğini bilir. Kapitalizmin yarattığı insan, aç kalmak korkusu tarafından idare edilir.

Kitsch
Kıtlıktan çıkmış gibi tüketim devresine geçildi. Doğallık yerini taklite bıraktı.

Taklit olan herşey, ktisch sayılır. Gerçeğini alamayan için kitsch ilaçtır. Kitsch, yeni bir kültürdür. Almaşık kültür. Parası az olanların oyuna dahil olmak tekniki. Esas olan geleneğine bir ucuz bir başkaldırıdır. Gelenekten kopma, uydurma yeniye uyumdur. Hayatın ödünç alınamasına ilişkin bir tekliftir. 

Sanatın ortaya çıkmaması, kitsch işgali ile irtibatlı olmalı. Yemekten müzike kadar, Türkilinde tüketilen herşey kitschleşiyor. Kurulan şehirler, çıkartılan dergiler, kurulan ilişkiler, heryerde ama heryerde müthiş bir kitschleşme görülüyor.

Türkilinde cinselliğin patlaması sözkonusu. Herşey cinsel bir görünüş ve içerik kazandı. Gençlik, kendini gösterme tekniki olarak cinselliki seçti. Ekonomi politik, malları ne yaptıysa, değiş tokuş konusu ve yeniden üretim, cinsellik alanında da yapılan aynıdır. Malların dolaşıma girmesi ile insanların nesneleşmesi ve değişim değeri olarak algılanması aynılık gösterdi. 

Tüketilen, gövdedir.

Politika
Politik alan, bir tüketim alanı. İnsanlar politika makinasında yok ediliyor. Başka?

İslamcılık, bir birlikte hareket etmek doktrini olarak ortaya çıktı. Yok edildiği zaman devresi, İslamcı akımın hükümet kurduğu zaman dilimidir. İslamcılık, İslamcılar tarafından yok edildi. Yok etmek, bir tüketim biçimidir.

3 Mayıs, Türkçüler bayramıdır. Bayramın tasfiyesi, Türkçülerin hükümette oldukları devrededir. Bir başka tüketim biçimi olarak sayılmalıdır.

Gerçeklik
Cumhurbaşkanlığı seçimi neden önemlidir? Yabancı sermaye Türklerin refahını artırmak için mi Türkili’ne geliyor? Türkiye hazinesi neden açık veriyor? Türkiye’de özel kesiminin bu değerde borçlanmasına neden izin veriliyor? Karadeniz sahil yoluna bu kadar para harcanması iktisadi midir? Türkili’nde faizlerin yüksek olması kimlerin çıkarınadır? Türkilinde kamu kesimi neden verimli çalıştırılmamaktadır? Türkilinde konut fiyatlarının yüksek olması nedeniyle iktisadi kaynaklara kimler el koymaktadır? Türkili’nde parlamenter sistem neden çalıştırılmamaktadır? Türkilinde Avrupa Birliği sürecinden kimler kazanmaktadırlar ve kimler yitirmektedirler? Türkilinde devlet bütçesini neden Imf yapmaktadır? Türkili’ndeki devlet bütçesinden neden her yıl 30 milyar dolar faiz ödenmektedir? Türkili’nde üniversite neden tasfiye edildi? Türkili’nde matbuatın tekelleşmesi ne anlama geliyor? Türkili’nde hukuk neden bağımsız değildir? Türkili’nde piyasa neden topluma ve devlete saldırıyor?

Sorular, sorulmayan sorulardır. Soruların sorulmamasının anlamı, gerçeklikin tüketilmesidir.

Almaşık
Kapitalizmin tüketim tuzağına düşen Türkler, Moğolların yönetimindedir. Türk, hayatını yitiriyor. Moğollar yağmalıyor.

Tüketim, ilerlemek değil. Tüketim, nereye doğru ilerlediği belirsiz Batı’nın iktidar alanına dahil olmaktır. Türkler için gerçek almaşık, ilerlemek, teknik, büyümek gazından kurtulmaktır



Bu yazı 1,640 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    13,260 µs