En Sıcak Konular

Serdar Turgut


Serdar Turgut
0 0 0000

Darbe stili 



Türkiye’de her şeyde olduğu gibi ‘Diyalektik materyalizm’in işleyişinde bir tuhaflık, bir abukluk var. 28 Şubat post-modern darbeydi.

Şimdi henüz daha darbe yok ama açıklamanın kendisi son derece modern bir şekilde yapıldı.

‘Online darbe’ye gider gibi bir durum var ortada.

Benim gibi radyodan muhtıra dinlemeye alışmış ve hatta nostaljik duygularla bunları bile özleyebilen bir insan açısından, muhtıra benzeri bir açıklamanın internette yapılabilmesi, benim tahammülümün ötesinde modern bir davranıştır.

Benim favori darbe stilim şöyledir: Radyoda Türk Sanat Müziği dinlerken, program anında kesilecek. Sonra aniden Hasan Mutlucan’ın söylediği bir türkü başlayacak. En sonunda da bildiri okunacak.

Bunu duyar duymaz benim klasikleşmiş davranışlarım vardır.

Hemen her darbede kendimin de tutuklanmam gerektiğini düşündüğümden evdeki veya bürodaki sakıncalı kitapları yakmaya başlarım. (Eskiden sobalar vardı, onları da özlüyorum. Kitap yakma kolaylıkları açısından...).

Uyarılarını internetten yapmayı düşünecek kadar modernleşen bir kurumun artık kitap toplayacağını düşünmememe rağmen önceki gece de yakılacak kitap listesini gayrıihtiyari yaptım.

Elimde fazla miktarda direkt sakıncalı olabilecek kitap da yoktu. Ben de ‘bunlar mutlaka bir şekilde zararlı olmalılar’ diyerek elimdeki Slavoj Zizek kitaplarını torbalara doldurmaya başladım, daha sonra uygun bir ateş bulursam yakacağım onları.

Zizek’in kitapları arasında ‘Interrogating The Real’, ‘Tarrying With The Negative’ başlıklı kitaplar da var.

Eğer bir gün onları okuyup da anlayan bir insan bulunabilirse bunların zararlı yayın kategorisine girip girmeyeceklerini de anlayacağız inşallah.

Bildirinin yayınlandığı gecenin öğle saatlerinde Yalçın Küçük ile birlikte yemekteydim. Acaba o ne hissetti açıklama hakkında onu da merak ediyorum...

Bir de ne komik olurdu biliyor musunuz; Yalçın Küçük bir kanalda konuşma yapmaktayken program yarıda kesilip bildiri okunsaydı...

Komik olmaz mıydı? Bence olağanüstü olurdu bu. Hoca sinirlenirse kimbilir neler yapardı, neler söylerdi; bunu düşünmek bile hoş geliyor insana.

Bu da ayrı bir style konusu tabii ki...

Eğer darbe tarihinden bir darbe stilleri tarihi çıkaracaksak, Kenan Evren’in de darbe biçimini tamamen ayrı bir kategori çerçevesinde değerlendirmek gerekecek.

O, televizyonu yoğun kullanırdı ve stand-up yapan şovcu kadar espri de yapardı bence.

Daha sonra birçok insan onların aslında espri değil ciddi fikirler olduğunu da söyledi ama olsun, ben onlara yine de çok gülmüştüm.

Komedi şovlu darbe stiliydi o. Şimdiki askerlerde o kadar fazla espri nosyonu maalesef yok.

Askerlerde espri nosyonunun neden az olduğunu ve neden durmadan daha da azaldığını da ayrı bir stil konusu olarak ele alıp incelemek gerekiyor.


akşam



Bu yazı 904 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2009 Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
    • 22 Aralık 2008 Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
    • 11 Aralık 2008 Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
    • 11 Kasım 2008 Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
    • 3 Kasım 2008 Acımasız düzen
    • 31 Ekim 2008 Medya Faşizmi nedir?
    • 28 Ekim 2008 THY’nin devrimci kararı
    • 24 Ekim 2008 Krizi fırsata çevirmek
    • 22 Ekim 2008 Kriz komplo olabilir mi?
    • 2 Ekim 2008 New York şehrinin kapanması
    • 16 Eylül 2008 Doğan’ın büyük kötülüğü
    • 17 Ağustos 2008 Medya da temizlenecek
    • 7 Ağustos 2008 Taşlar yerine böyle oturur
    • 27 Temmuz 2008 Faili meçhul hayatım
    • 17 Haziran 2008 Derin devlet gurusu
    • 23 Mayıs 2008 S-muhtıra
    • 1 Mart 2008 ABD’ye nanik yapılmaz
    • 29 Şubat 2008 Bölgenin ‘Büyük Abi’si
    • 9 Şubat 2008 Fakirlik ebedi oldu
    • 15 Ocak 2008 Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,492 µs