En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Yepyeni bir sürece hazır olalım …



Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeni bir sayfa daha açılıyor. Uzun yıllardır alışageldiğimiz laik sisteme inanmış kişiler tarafından yönetilen Türkiye’nin kaptan köşküne, artık farklı bir kesim yerleşiyor. Cumhurbaşkanlığı, iktidar ve TBMM’nin tümü Ak Parti’ye geçiyor. Bu süreç ya Türkiye’nin önünü açacak veya tümüyle kapatacak.


Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yepyeni bir sayfa açılıyor.

Şimdiye kadar katıksız laik kesimler tarafından yönetilen ülkemizin kaptan köşkünü, bundan böyle tümüyle Ak Parti ekibi kontrol altına alıyor.

Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı Ak Parti’nin elindeydi. Bundan böyle, laiklik kalesinin simgesi olarak algılanan Çankaya Köşkü de AKP’ye geçiyor.

Köşk’ün AKP’lileşmesi, aslına bakacak olursanız, pratikte çok bir şeyi değiştirmez.  Cumhurbaşkanlığı’nın yetkileri kısıtlıdır. Cumhurbaşkanı, TBMM’den gelen yasaları veto edip geri gönderse dahi, AKP Meclis’teki çoğunluğuyla, aynı yasayı tekrar oylayıp Köşk vetosunu bertaraf edebiliyordu.

Buna karşın, Cumhurbaşkanı’nın en etkin yetkisi, Anayasa Mahkemesi ve YÖK gibi önemli kurumlara yapılacak atamalarda ortaya çıkıyor. Laikliğin kalesi olarak nitelenen Çankaya Köşkü’ne bir AKP’linin geçmesi,  mutlaka bazı yaklaşımları değiştirecektir.

           

Çankaya, artık laik sistemin kalesi olmayacaktır.

İster eşi türbanlı bir erkek, ister başı açık bir kadın çıksın, Türkiye artık bambaşka bir sürece girmektedir.

           

İktidar Ak Parti elinde…

           

Meclisi de Ak Parti kontrol ediyor…

           

Şimdi de Cumhurbaşkanlığı Ak Parti’ye geçiyor…

 

Büyük olasılıkla, bir süre sonra, Anayasa değiştirilecek ve yarı başkanlık sistemine geçilecek. Böylece, Ak Parti’nin ülke yönetimindeki kontrolü daha da artacaktır.

 

Şimdi, özellikle laik kesimlerin sordukları en önemli soru “kaptan köşküne de hakim olacak Ak Parti Türkiye’nin dümenini ne tarafa çevirecek” şeklinde. Bu şekilde, Türkiye’nin giderek kabuk değiştireceğine inanılıyor. Hele TSK’nın devre dışına çıkmasıyla birlikte, Atatürk’ün yarattığı Türkiye’nin zaman içinde yok olacağından korkuluyor.

           

Acaba, bu varsayım gerçekten ciddiye alınmalı mı?

           

Hem, evet alınmalı… Hem de hayır, fazla abartılmamalı.

           

Kendi kendimizi aldatmayalım, Türkiye önümüzdeki dönemde daha muhafazakar bir ortama girecektir. Toplum, eski yıllara oranla din konusunda daha fazla duyarlık gösterecek, bu ülke daha dindarlaşacaktır.

           

Ancak, bu manzaraya bakarak, Türkiye’nin elden gideceği ve laik sistemin yok olacağı da söylenemez. Bu dev değişimi Ak Parti gerçekleştiremez. Ne gücü, ne de vizyonu böylesine büyük bir değişimi kaldırabilir.

           

Ayrıca, asıl Türk kamuoyu böyle bir değişime izin vermez. Laiklik bu ülkenin derisine artık öylesine girmiştir ki, kim ne kadar zorlarsa zorlasın, bu elbisenin üstümüzden çıkarılabilmesi imkansızdır.

            

Bakın, yaşayıp göreceğiz.

 

Korkularımızdan kurtulduğumuz oranda da önümüz açılacak. Önümüzdeki dönem, Türkiye’nin önünü kapatmayacak. Ancak bunun için, hepimizin sorumluluklarımızı iyi yüklenmemiz, laik- demokratik rejime sahip çıkmamız gerekiyor.

 

                                   *                                 *                                 *

 

FRANSA’DAKİ SEÇİM, TÜRKİYE İÇİN İYİ DEĞİL

Sarkozy, Fransa’nın başına geçmesin de ne olursa olsun. Türkiye için kötü haber Sarkozy’nin Devlet Başkanı olmasıdır.

Ancak ilk turun sonucu beni hiç memnun etmedi. Sarkozy beklenenden daha iyi sonuç aldı: %30… Royal %25.85,  Bayrou %18 ve Lepen %11.

İkinci tur seçimde, büyük olasılıkla aşırı sağcı Lepen’in %11’inin bir bölümü Sarkozy’e gidecek, sosyal demokrat Bayrou’un %18’inin bir bölümü de Royal’i tercih edecek.

Tabii hesaplar bu kadar net değil, ancak ne olursa olsun, ikinci tur seçim birkaç bin, hatta birkaç yüz oyla değişebilecek.

Fransa’da seçimlere katılım, şimdiye kadar görülmedik derecede (yüzde 85) büyük oldu. İkinci turda da aynı sonuç alınacak. Katılım büyük olacak. Bu olasılığın kime yarayacağı belli değil. Her şey olabilir. Royal veya Sarkozy çok küçük bir farkla seçimi kazanacak.

Ben, ne yazık ki Sarkozy’e daha fazla şans veriyorum. Fransızlar’ı biraz biliyorsam, sağcı adayı tercih edecekler. Fransız kamuoyunun nabzı şu sıralarda sol değil, sağ atıyor. Fransızlar Royal’ı seçerlerse, bir yol kazası olacak gibi görünüyor.

İnşallah yanılıyorumdur. Eğer benim tahminlerimin aksi çıkarsa, büyük bir keyifle sizlerden özür dileyeceğim...
 

posta



Bu yazı 828 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,008 µs