En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Atatürk'ten Baykal'a CHP



Hatırlarsınız: Başkan Deniz Baykal'ın bazı demeçleri, " CHP sağa açılıyor " diye yorumlanmıştı. Hatta eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel eksiklerine karşın bu açılımı olumlu bulduğunu söylemişti.

Hoş Baykal partiyi sağa açma çabası içinde olduğunu reddediyor ama laf bir kere üstünde kaldı işte! Siyaset üstüne kafa yoranlar bu konuyu tartışırken, ben Fethi Okyar'ın anılarını okuyordum ve daha önce bilmediğim, çok ilginç bir noktayla karşılaştım.

Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı dönemde okuyan Fethi Bey önemli bir kişidir. Başbakanlık, meclis başkanlığı ve savunma bakanlığı gibi görevlerde bulunur. 1930'da Paris'te elçidir. Tatil için Türkiye'ye geldiğinde Atatürk ona bir muhalefet partisi kurma görevini verir. Partinin adı ' Serbest Cumhuriyet Fırkası' ( SCF ) olacaktır. SCF'nin laiklik ve cumhuriyetçilik konusunda Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan (CHF) bir farkı olmayacaktır. Buna karşılık SCF liberal bir ekonomi için çalışacaktır.

Gelelim ilginç noktaya: Yeni partinin çizgisi tartışılırken Atatürk şöyle der: "Memlekette birçok adam sizin arkanızdan gelebilir, hatta Kazım Karabekir Paşa, Refet Paşa gibi zevat da sizinle teşriki mesai ederlerse bunda hiçbir mahzur görmüyorum. Yalnız bugünkü fırkanın sağında hiçbir teşekküle müsaade edemem. Yeni teşekkül ancak Halk Fırkası'nın solunda olmalıdır. Fırkayı teşkil edecek olursanız siyasi renginiz ne olur?"

Fethi Bey şöyle cevap verir: "Ben öteden beri hürriyet taraftarıyım, binaenaleyh benim teşkil edeceğim fırka liberal bir fırka olur, dedim. Halk Fırkası'nın hürriyet taraftarı olmadığını düşünerek, ' Tabiatiyle böyle bir fırka Halk Fırkası'nın solunda bir mevki alır' diye ilave ettim." Bitmedi. Akşam'ın sahibi, gazeteci Necmettin Sadık (Sadak) Bey, Fethi Bey'e yeni partiye ilişkin sorular verir. Fethi Bey tam cevapları yazarken Atatürk müdahale eder ve fikirlerini Necmettin Sadık'a dikte ettirir.

Atatürk'ün (Fethi Bey'in ağzından) bizzat yazdırdığı cevaplarda şöyle bir cümle ile karşılaşıyoruz: "İsminden de anlaşılacağı veçhile fırkamız, Halk Fırkası'nın sol cenahında, liberal, laik, cumhuriyetçi bir fırka olacaktır." İlginç değil mi? O dönemde, CHP'den en temel farkı liberallik olan bir parti 'solda' kabul ediliyor. Yani CHP 'sağ' bir partidir. Bugün ise CHP, sol bir parti olarak görülüyor.

Bu noktada, gel de rahmetli iktisat profesörü İdris Küçükömer'i hatırlama! Marksist İdris Küçükömer, olaya üretim güçlerinin gelişmesi açısından bakıyordu... Cumhuriyet döneminde üretim güçlerini ' sağ' denilen partilerin geliştirdiğini... Buna karşılık, ' sol' denilen partilerin bunu engellediğini belirtiyordu...

İdris Hoca, " Aslında bizdeki sağ, soldur... Sol ise sağ! " diyerek genel kanıyı tersine çevirmişti. Küçükömer'in bu tezini birçok kişi alaya aldı. Ancak Fethi Okyar'ın anıları (İş Bankası Yay.) bize, cumhuriyeti kuran kadronun da böyle düşündüğünü göstermiyor mu?

Sormak gerek: Bugün genel seçim isteyen ama laiklikten başka hiçbir konuda politika üretmeyen... Ekonomik gelişmeyi sağlamak için neler yapacağını söylemeyen günümüz CHP'sini 'solda' görmek ne kadar doğru? Beğenin ya da beğenmeyin, Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri hep 'sağ' denilen partiler gerçekleştirdi. Pastayı büyütme açısından onlar ' ilerici' oldu. ' Peki ya pastanın bölüşülmesi' derseniz...

Hiç sormayın; berbat durumda.

Bu yazı 880 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,465 µs