En Sıcak Konular

Yalçın Doğan


Yalçın Doğan
0 0 0000

Aksu ve uzaydaki cinayetler



HER cinayet, her saldırı, toplumu her geren olaydan sonra, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu kürsüye çıkıyor, aynı anlama gelen ve hiçbiri hiçbir anlam ifade etmeyen beylik sözlerle durumu idare ediyor.

İlginç olan, yüzündeki ifade, öyle değil elbette, sanki gülüyor gibi.

Malatya’daki vahşet sonrasında TV’deki açıklaması, yine sade suya tirit, "yanlarına kalmayacak, bunlarla bir yere varamazlar". Yoo, varıyorlar, artık insanların boğazını keserek, varıyorlar.

KARNESİ ÇOK ZAYIF

İçişleri Bakanı olarak Aksu’nun karnesi kırık notlarla dolu.

Üç parti değiştiriyor, ama nedense hep el üstünde, hazret hep değişmez İçişleri Bakanı.

ANAP dönemindeki bakanlığında, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Hiram Abbas, Bahriye Üçok, emekli generaller Hulusi Sayın, Memduh Ünlütürk, İsmail Selen, Temel Cingöz gibi Türkiye’yi sarsan cinayetler.

Anlı şanlı insanlar ölüyor, cinayetlerdeki sır perdesi ya aralanıyor ya tozlu raflara kalkıyor.

AKP döneminde 2002’den bu yana, Necip Hablemitoğlu, Danıştay’da Mustafa Yücel Özbilgin, HSBC ve Sinagog saldırıları, Rahip Santoro, Hrant Dink ve son Malatya cinayetleri.

Bunun yanında yüzlerce cinayet, onbinlerce kapkaç, adi suçlarla yaşayan bir ülke. Şiddetin kol gezdiği ve önlenemediği bir ülke. Etnik terör cabası.

Aksu’nun hangi fazileti, ona o koltukta hálá oturma gücü veriyor? Bir bakanın istifa etmesi için, daha hangi neden aranıyor? Bir bakan, ne zaman istifa eder, bilen var mı?

ŞİDDET TOPLUMU

Cinayeti işleyenler bir yurtta kalıyor. Bilmek için kahin olmaya gerek yok, o vahşetin planı acaba sadece o üç-dört kişi arasında mı kalıyor?

Vahşeti önlemek için, polis istihbarat nerede? Yurt o kadar mı başıboş?

Birileri o çocukların kafasını vahşetle yıkarken, polis nerede? Nasıl bir kişisel bozukluk ki, hemen vahşete ayarlı hale geliyor bu insanlar? Nerede, nasıl yetiştiriliyor bunlar? Kimler yetiştiriyor? Nerede bunların izahı? Kişisel ve toplumsal analiz nerede? Nerede bunların köküne inmek?

Sadece bir vahşetten ötekine gidinceye kadar, önce genel bir tepki, hiç bir anlam ifade etmeyen sözler, ve geriye kalan şiddet toplumu, tam saatli bomba.

Sanki sonu gelmez bu cinayetler, bu vahşet zinciri uzayda bir yerlerde yaşanıyor, Aksu orada oturmaya devam ediyor.

Türkiye’yi yönettikleri zannedenler, "Türkiye’de neler oluyor, neden oluyor" diye, araştırma zahmetine hiç mi katlanmıyor?

AKP’de herkes kendi siperinde

CUMHURBAŞKANLIĞI seçiminde AKP’nin kendi içinde en belirleyeci toplantısı önceki gün. Partinin Merkez Karar ve Yürütme Kurulu toplanıyor.

Tayyip Erdoğan’a destek verererek, "yukarı çıkın" diyenler ile "hayır çıkmayın" diyenler. Bu toplantıdan sonra, başta AKP’liler, herkesin kafası karışıyor. Haftalardır, hatta aylardır, "mutlaka çıkacak", diyen AKP’liler bile, şimdi kararsız. Hatta, Abdullah Gül diyenlerin sayısı şimdi artıyor.

Bunun ötesinde, AKP içindeki hesaplar çoktan başlamış bile. Kimin Çankaya’ya çıkacağına paralel olarak, sıkı partililer, şimdi kendi siperlerine çekilmiş durumda.

"Çıkmayın" diyenlerin önemli bölümü, başka gerekçeler ileri sürseler bile, Erdoğan’la birlikte parti içindeki konumlarını sürdürmek isteyenler.

Buna karşılık, "çıkın" diyenlerin önemli bölümü, Gül taraftarları. Erdoğan yukarı çıkarsa, Gül ile birlikte, parti içindeki konumlarının güçleneceğine inananlar.

Cumhurbaşkanlığı, AKP’de şimdiden çatlak yaratıyor.


hürriyet



Bu yazı 807 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Ekim 2008 Şehitlerin yüzde 26.8’i Kürt
    • 23 Ekim 2007 Sınır ötesi değil resmen savaş
    • 25 Temmuz 2007 Seksen yıldır süren inşaat
    • 20 Temmuz 2007 Ya devlet başa ya kuzgun leşe
    • 17 Temmuz 2007 Rüzgara göre yangın ayarlaması
    • 20 Nisan 2007 Aksu ve uzaydaki cinayetler
    • 6 Mart 2007 Banka deterjan değil
    • 2 Mart 2007 Sekiz bölgenin hikayesi
    • 9 Ocak 2007 Asıl gerçek 22’nci sayfadaki son cümlede
    • 3 Ocak 2007 Uzaktaki o savaşı izlememiz gerek
    • 30 Aralık 2006 Kanadoğlu, Emekli Subaylar Derneği onur üyesi
    • 26 Aralık 2006 Sezer bizi ne zaman temsil edecek
    • 15 Haziran 2006 Rahşan Ecevit’in partilerle dansı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,952 µs