En Sıcak Konular

Ahmet Hakan


Ahmet Hakan
0 0 0000

Bir döneğin manifestosu



TANDOĞAN Mitingi hakkında...

Kalabalığa uyup "Bu ne yaman şahlanış! İşte halk bu! Harika! Şahane" falan diye yazmak yerine...

"Bir endişenin yazısı"nı kaleme aldım ya...

Bazı okurlarım bu yazım için mesaj göndermişler.

Diyorlar ki:

"Biz de senin döndüğünü sanmıştık Ahmet Hakan... Demek ki imam hatip eğitimi alan birinin dönmesi öyle kolay olmuyormuş."

Güzel...

O zaman hadi gelin sizinle biraz "Döneklik" üzerine konuşalım...

* * *

Hiçbir zaman inkar etmedim:

Evet, ben bir "dönüş" yaşadım...

Şöyle bir dönüş:

Eskiden her olaya ait olduğum kampın gözünden bakardım.

Yani...

Bir "kamp adamı"na özgü muhteşem anlayışsızlıklarım söz konusu olurdu...

Kendi duyarlılığımı "biricik" kabul eder, başka duyarlılıkları hesaba katmak zahmetine zerre kadar katlanamazdım.

Kendi yaşam tarzımı ve inançlarımı sonuna kadar haklı, başka yaşam tarzlarını ve inançları ise sonuna kadar haksız bulurdum.

Ve derken...

Bir süreç içerisinde...

Uyandım...

Yüreğim aydınlandı...

Dedim ki:

"Ey ağalar... Ey beyler! Ben artık bir kamp adamı olmak istemiyorum."

Kampsızlık, efendisizlik ve cemaatsizlik rüzgarının, adamın ruhuna işleyen serazat çağrısına tutuldum.

Özgürleştim.

Prangalarımdan kurtuldum.

* * *

Fakat ne yazık ki...

Bendeki bu dönüşüm için hemen "dönek" yaftası yapıştırıldı.

Benim eski kamp, "Bu herif bizi sattı" dedi...

Karşı kamp ise "Bu adam bizim tarafa geçti" yorumunu yaptı.

Böylece...

Bu memlekette bütün zihinlerin, kamplara ayarlı çalıştığını dehşetle fark ettim.

"Dönek" derken...

"Bir kamptan bir başka kampa geçen adam" kastediliyordu.

Çünkü kafalarda sadece iki seçenek vardı:

"Ya bizim kamptasın, ya da karşı kampta."

Oysa benim muradım...

"Kampların insanlara yaptığı fenalıklar" konusuna dikkat çekmek idi...

Ben döndüysem, "Bir kamp adamı olmak" fikrinden dönmüştüm.

Ama sanıldı ki...

"Bir cepheyi bırakan adam, gidip kendini başka bir cephenin kollarına atar."

İşte böyle sananlar...

Şimdi benim bir başka cephenin düdüğünü çalmadığımı görünce, "Sen nasıl döneksin be birader" diye laf sokuyorlar.

* * *

Evet, döndüm...

Karşı tarafı anlamamakta direnmekten döndüm.

"Biz halkız" diyerek, "Çoğunluk bizde" diyerek, karşı tarafı "halk" yerine koymamak fikrinden döndüm.

Başka insanların meramını dinlemeye bile katlanamayan bir adam olmaktan döndüm...

Bir anlayışsızlık abidesi olmaktan döndüm.

Fikir ayrılıklarımızı derinleştirelim, uzlaşma zeminini baltalayalım, birbirimize meydan okuyalım demekten döndüm...

Kısacası...

"Yahu bu nasıl döneklik? Bak işte gerçek yüzün ortaya çıktı" diye bana mesaj atan dostlar...

Döneğim dönek olmasına da...

Bu döneklik, bir cephenin düdüğünü bırakıp, başka bir cephenin düdüğünü çalmak şeklinde tezahür etmedi...

Çünkü...

Ben aslında düdük çalma fikrinden döndüm...


hürriyet



Bu yazı 1,067 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Temmuz 2010 Yeter ki Tayyip gitsin duygusu
    • 3 Eylül 2009 Umreden mahrem notlar
    • 26 Şubat 2009 28 Şubat bitti mi?
    • 22 Şubat 2009 Aydın Doğan’la bir fasıl gecesi
    • 9 Şubat 2009 Hastasıyım bu istismarın
    • 18 Ocak 2009 Benim gözümle Kemal Gürüz
    • 24 Kasım 2008 CHP’nin Tayyip’i
    • 6 Ağustos 2008 Ahmedinejad’ın Anıtkabir’de ne işi var
    • 23 Temmuz 2008 Kandıra’dan mesaj var
    • 9 Temmuz 2008 Gaza gelme Latif Abi
    • 4 Haziran 2008 Önder Sav’a açık mektup
    • 25 Mayıs 2008 Kısa Türkiye tarihi
    • 19 Mayıs 2008 Ağustosta rapsodi
    • 7 Mayıs 2008 Asılmışların paylaşımı
    • 5 Mayıs 2008 Biri Tayyip’e fısıldadı: Parti kapatılmayacak
    • 10 Nisan 2008 Organize’de iki saat
    • 13 Mart 2008 Bayan Çölaşan yalan söylüyor
    • 7 Mart 2008 Da Vinci Baykal’ın şifresini çözdüm
    • 2 Mart 2008 Yaşar Paşa’ya da bir şey söylenir mi?
    • 17 Şubat 2008 Artık şu İranlılara yüz vermesek diyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,989 µs