En Sıcak Konular

Hasan Pulur


Hasan Pulur
0 0 0000

Başbakanlar ve oğulları...



RAHMETLİ Başbakan Adnan Menderes'in üç oğlu vardı: Yüksel, Mutlu ve Aydın...
En büyük ile ortanca öldüler, en küçük Aydın Menderes ise talihsiz bir trafik kazası sonucu sakat kaldı. Eğer bu kaza başına gelmeseydi, bugün siyaset meydanında yetenekli, bilgili, güçlü, hatip bir siyasetçi olacaktı.
* * *
EN büyük Yüksel Menderes 1950'li yıllarda Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, hem yabancı dil öğrenmek hem de siyasal bilgiler okumak için Cenevre'ye gitti.
Hayır, babasının bir arkadaşının bursuyla değil, babasının parasıyla...
Adnan Menderes oğlunu yurtdışında okutacak kadar varlıklıydı, ne oğlunu dışarıda okutmak için tüccar bir arkadaşının parasına ihtiyacı vardı ne de sanırız ki ihtiyacı olsaydı bile, böyle bir şey yapardı. Servetinin hesabını da "Oğlumun sünnetine gelen takılar!" diye vermeye de tenezzül etmezdi, onlar bir başka insanlardı...
* * *
İSVİÇRE'de öğrenimini tamamlayan Yüksel Menderes, Ankara'ya döndü, bir akşam evde misafir vardı, misafirler gittikten sonra, aile baş başa kaldı, baba, ana ve üç oğul...
Baba, büyük oğlunu yanına çağırdı:
"Yüksel, gel biraz konuşalım!"
Ve sordu:
"Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun? Bu ana kadar, bir evlat olarak hep yüzümüzü ağarttın, şimdi söyle bakalım, ne düşünüyorsun?"
* * *
OĞUL, mutlaka çekine çekine ne yapmak istediğini söyledi:
"Babacığım, ben her ne kadar hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerini bitirerek öğrenimimi bu noktaya getirdim ama, benim öğrenime başladığımdan daha farklı imkânlar ortaya çıktı. İzin verirseniz, serbest hayata atılayım."
* * *
ACABA Yüksel Menderes "farklı imkânlar" derken neyi kastediyordu? Serbest hayata atılırken, mesela ortaklarıyla bir gemi almayı düşünüyor muydu?
Niye düşünmesin, o tarihe kadar cumhuriyet döneminin hiçbir başbakanının oğlu gemi alıp işletmemişti, Yüksel Menderes de belki bu ilki gerçekleştirirdi...
Tabii bu bizim yakıştırmamız, yoksa Yüksel Menderes'in "serbest hayata atılmak" isteğinin içinde gemi sahibi olmak mutlaka yoktu...
* * *
ADNAN Menderes'in cevabı şu oldu:
"Oğlum, ben siyasette ve devlet hizmetinde bulunduğum sürece senin serbest hayat diye bir düşüncen olmasın; ticaret yapamazsın... Orada ne alıp ne satacaksın? Benim senden beklediğim, devlet memuriyetine girmendir. Eğer bir ihtiyacın, bir eksiğin olduğu takdirde, bir baba olarak sana vermeyi elbetteki düşünürüm ve bunu da yapacağım. Ama ben devlet hizmetinde ve siyasette bulunduğum takdirde sen serbest mesleği, ticareti veyahut benzer şeyleri kesinlikle düşünme!"
* * *
O dönemlerin böyle başbakanları da vardı ve o başbakanların, "Emredersiniz, izin verirseniz Dışişleri Bakanlığı sınavlarına katılmak için müracaat edeyim" diyen oğulları da...
* * *
VE bu oğullardan biri, Aydın Menderes, kendilerini şöyle anlatır:
"Gerek tahsil hayatımızda, gerek bunun dışında bir meseleyle yüz yüze geldiğimizde bilirdik ki kendimiz ne yapacaksak onu yapacağız, babamızın başbakanlığının hiçbir konuda bize faydası olmayacak. Bu bizim her vakit bildiğimiz, aklımızdan hiç çıkarmadığımız bir husustu. Allah da şahittir, yaşadığımız cemiyet de bunun tanığıdır ki bizler en azından bir gaile, bir meşgale olmamak için, kendisine yük olmamak için üç kardeş elimizden gelen gayreti göstermişizdir. Kendisinin her vesileyle görüp şahit olduğumuz, bizlere karşı şefkatini ve muhabbetini bu tür meselelere karıştırmamaya gayret sarf ettik ve bu gayretimizde de netice aldık." (x)
O dönemlerin böyle başbakan çocukları da vardı.
—————————-
(x) Acılı Günler, Muammer Yaşar, Tekin Yayınevi.


milliyet



Bu yazı 660 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Ekim 2007 Mülkiye Cuntası'ndan "sarı" muhalefete...
    • 4 Nisan 2007 Başbakanlar ve oğulları...
    • 1 Nisan 2007 Darbe denince "O" gelir akla...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,536 µs