En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Ergun’a destek...



Körler sağırlar diyaloğuna benzemesin de, Ergun Babahan kardeşimi destekliyorum. Basın Konseyi’yle başım derde girdiğinde o da bana destek atmıştı.
Dikkat: ‘Çıkmıştı’ demiyorum, ‘atmıştı...’
Buradaki nüansı, yazılarında ‘belirtmemezlik edemeyen’, Sabetay Sevi’yle Sabetay Levi’nin aynı kişi olduğunu zanneden şair-entelektüel-külhan yazarın dikkatine sunuyorum.
Efendim, Basın Konseyi diye bir kuruluş var...
Niçin kurulduğu, neye yaradığı belli olmayan, varlığını büyük ölçüde 12 Eylül’ün dar koşullarına borçlu illegal bir kuruluş.
İllegal, çünkü para harcama yetkisi dahi bulunmuyor.
Bu nedenle, akçalı ilişkilerini ‘Basın Konseyi bilmem ne vakfı’ diye paralel bir kuruluş üzerinden yürütüyor.
Bu kuruluş kendi kendine mahkemecilik oynuyor.
Müşteki, dilekçesini yazıyor, ‘Ben falanca gazetecinin yazdıklarından dolayı mağdur oldum, şuna haddini bildirin’ diyor; bunlar da oturup kafalarına yargılama yapıyor; kınama, tektir gibi cezalar veriyor.
Davacı olma şartlarından biri, normal yargı yollarına başvurmamak.
Faydalı bir kural...
Fakat, başkalarına ‘konsey’ talkınında bulunan değerli başkan Oktay Ekşi, kendi öz nefsi sözkonusu olduğunda bu kurala pek uymuyor.
Bir defasında bu satırların yazarından 10 milyar Türk lirası tazminat istemişti.
Neden mi Basın Konseyi’ne başvurmamıştı. Üstelik kendi kuruluşu... Kazanmaması diye bir şey sözkonusu değilken...
Başvurmamıştı. Çünkü Basın Konseyi’nde görülen davalar para getirmiyordu.
Haa, önce ‘davalı’dan savunma istiyorlar.
Söylemesi ayıptır, bu satırların yazarından da bir-iki kez savunma istemişlerdi.
Bir defasında şöyle bir cevap vermiştim: ‘Siz kendinizi ne sanıyorsunuz da mahkeme kurmaya yelteniyorsunuz. Yaptığınız işin adlı adınca suç olduğunun farkında değil misiniz? Bana bir daha ‘savunmanızı’ şeklinde kağıtlar gönderirseniz, sizi mahkemeye veririm, ona göre...’
Ergun zamanında böyle demediği, diyemediği için, zımnen bu kuruluşu tanımış oldu. Şimdi bunun cezasını çekiyor.
Biz (yine söylemesi ayıptır), ‘28 Şubat yaptırımları’na destek çıkan kuruluşlarla ve bu arada Basın Konseyi’yle cebelleşirken, Ergun’un gazetesi olup bitenleri izliyordu. İzlemekle kalsa iyi, ‘Andıç’ metinlerine yer vererek ufak tefek destekler atıyordu... Neyse...
Bu ‘Basın Konseyi’ ilginç bir kuruluş.
Mahkemede, gazetelerden ‘yargıçlar’ bulunduruyorlar.
İki adet de ‘okur temsilcisi...’
Bunlar oturup karar veriyor kime ne ceza kesileceğine.
Bir defasında merak edip araştırmıştım, ‘okur temsilcisi’ dedikleri kişiler kimlerden oluşuyor diye...
Çıka çıka karşıma kim çıktı dersiniz?
Eski İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve Gencay Gürün.
Hangi okur karar verdi, referandumla mı belirlendi bu isimler, yoksa düpedüz Oktay Ekşi Bey tarafından mı atandılar, bilmiyorum ama, anılan isimler ‘okur’dan çok, ‘devlet temsilcisi’ gibi duruyorlar.
Böyle de hoşlukları var işte bu kuruluşun.

Hulasası şu: Ergun haklı.

Hangi yasaya istinad ettiğini bilmediğimiz Basın Konseyi, gerçekten basın yararına bir iş yapmak istiyorsa (ki, bugüne kadar ‘basın yararına’ herhangi bir icraatları saptanmış değildir), bir an önce kendini feshetmeli, bizi de, emekliliğin keyfini sürmesi gereken Oktay Bey’i de kurtarmalıdır.

star



Bu yazı 745 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,933 µs