0 0 0000

Banka deterjan değil

İLGİSİZ görünen, stratejik değeri olmayan alanlarda yabancıların artan bir ilgisi var.

Ama, buna karşılık, yabancı sermayenin artış gösterdiği stratejik bir alan var, bankalar.

Ben yabancı sermayeye karşı değilim. Ama, dört koşulum var. 1-Yabancı sermaye istihdam yaratmalı. 2-Büyümeye katkıda bulunmalı. 3-Yeni teknoloji getirmeli. 4-İhracata katkıda bulunmalı.

AKP döneminde Türkiye’ye gelen yabancı sermaye bu koşulları yerine getirmiyor. Hele de, bankacılık ve borsadaki artan payı, aklı başında tüm iktisatçıları düşündürüyor.

İLGİSİZ ALANLAR

Yabancı sermayenin son yıllarda geldiği alanlar şunlar.

İlaç kutularında yüzde 44, ilaç fiyatlarında yüzde 66. Sigarada yüzde 85. Deterjanda yüzde 90. Cep telefonlarında yüzde 80. Ayrıca, gıda ve tekstil sektöründe de, hızlı bir giriş var.

Haberleşme de belki stratejik alan olabilir, ama, yine ikinci planda. Her ne kadar, cep telefonları günümüzde çok yaygın olsa bile, devletin güvenliği ve temel politikaları açısından, ikinci önem derecesinde.

YÜZDE 30’LARDA

Dünyada çok para var. Bunlar daha çok hizmet sektörlerine geliyor. Özellikle, bankacılık alanına.

Bunu dikkate alan, aynı zamanda yabancı sermaye ihraç eden ülkeler, örneğin Fransa, Almanya ve İngiltere kendi ulusal bankacılık sisteminde yabancı sermaye oranının sınırlıyor, yüzde 3-4 arasında. Türkiye’de, AKP böyle bir sınır tanımıyor, gelsin de, nasıl gelirse gelsin, mantığı.

Türkiye’deki bankacılık sistemine yabancılar iki yolla giriyor. Bir doğrudan, iki borsa yoluyla. Her ikisinin toplamında, Türk bankacılık sistemindeki yabancı sermaye payı yüzde 30’lar dolayında.

Bu oran, Türk iktisatçılarının önemli bir bölümünü kaygılandırıyor. Onlara göre, yabancıların mali sistem aracılığıyla, siyasal sistemi denetler hale gelme tehlikesi doğuyor.

İMALATTA ÇOK DÜŞÜK

Tayyip Erdoğan sık sık AKP döneminde gelen yabancı sermaye artışıyla övünüyor. Doğru, ama asıl can alıcı sektörlere gelmiyor.

Örneğin, imalat sanayi. 2004’te 214 milyon, 2005’te 789 milyon, 2006’da 625 milyon dolar yabancı sermaye imalat sanayinde yatırım yapıyor. Aynı yıllarda, imalat sanayine gelen yabancı sermaye, oran olarak, yüzde 16.6, yüzde 9.4 ve yüzde 5.9. İstihdam ve ihracat sağlayan, ekonomik büyümeye katkıda bulunan yabancı sermaye değil bu, çok az.

Gelmesi iyi, ama nereye geldiği önemli. Erdoğan bunu ne kadar düşünüyor, emin değilim.

Bir açıklama

TBMM Sağlık Komisyonu’nda bir milletvekili Emekli Sandığı İnşaat Dairesi’ne yapılan bir atamayı eleştiriyor. Ben de, geçen hafta tutanaktan aynen aktarıyorum. İsim de yazmıyorum.

Buna rağmen, o dairenin başkanı Zafer Cengiz açıklama gönderiyor:

"O kişi ben değilim. Ben 20 Mayıs 2005’te buraya asaleten atandım, bu tarihten sonra, kurumu büyük ölçüde taahhüde sokan sözleşmelerin adli ve idari yollara başvurarak sonlandırılması, ödemelerin durdurulması, harcamaların tahsili, kurumun uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin ibrasını sağlayan çalışmalar yaptım. Hakkımda açılmış ne bir kamu davası, ne de disiplin soruşturması vardır".

Zafer Cengiz’in tutanakta adı geçmiyor, zaten ben de yazmıyorum. Neden alınıyor, anlamış değilim. Aslında, cevap hakkını, ilgili milletvekiline anlatarak kullanması daha doğru. Ben yine de cevap hakkına saygı duyarak, yayınlıyorum.

hürriyet

Bu yazı 828 defa okundu.