En Sıcak Konular

Oktay Gönensin


Oktay Gönensin
0 0 0000

Kürdistan’a alışmak



Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin başındaki aşiret reislerinden Barzani, NTV televizyonuna verdiği demeçte “Türkler, İranlılar ve Arapların yakın ya da uzak gelecekte bağımsız Kürdistan fikrine alışmaları gerektiğini” söyledi.

ABD’nin koruması altında ve onun müttefiki, üstelik de Irak petrolünün bölüşümünde ayrıcalıklı olacağı için Arapların, bağımsız bir Kürdistan fikrine alışmaları kolay değil. En azından önlemek için, bugün Irak’ta varolan çatışma ortamını sürdürmek isteyeceklerdir.

İranlılar için bağımsız Kürdistan fikrinin ne anlama geldiği bilinmiyor.

Ama bizim açımızdan bunun anlamı biliniyor. Bu fikir biz Türklere hiç de kabul edilebilir gelmiyor. Çünkü en azından üç kuşaktır “Kürt yoktur, dağda yürürken kırt kırt sesi çıkaran Türkler vardır” masalıyla büyütüldük. “Kürt” kavramı 70’li yıllara kadar çok uzakta ve belirsiz bir kavram olarak vardı. Kürt meselesi 1960’lı yılların sonlarında biraz biraz konuşulmaya başlandığı sırada da “Kürt” sözcüğü telaffuz edilmezdi.

Oysa Barzani’nin söylediği gibi, çeşitli tarihi koşullar dolayısıyla dört ülkeye dağılmış bulunan yaklaşık 40 milyon insan kendisini Kürt olarak niteliyor.

Bu insanların kendilerine ait bağımsız bir ülke ve devlete sahip olmak istemeleri en doğal durumdur. Ama... İşte burada “ama”lar başlıyor.

Amerikan askeri müdahalesi sonrasında Irak’ta yaratılmış olan bölünme durumu ülkenin kuzeyinde Kürtlerin yaşadığı bölgede bağımsız bir oluşum için bütün koşulları hazırlamıştır. Daha önce birçok kez birbiriyle çatışmış olan Kürt aşiret liderleri Barzani ve Talabani de belki ilk kez bu kadar yakın işbirliği içinde çalışıyor.

Türkiye’nin ya da Arapların Kuzey Irak’ta bağımsız Kürdistan’ın ortaya çıkmasını engellemeleri güçtür.

Dolayısıyla biz, Barzani’nin söylediği gibi “Bağımsız Kürdistan” fikrine “alışmak” durumundayız. Çünkü bölgedeki Kürt nüfusun yaklaşık yarısı da Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde yaşayan Türk vatandaşlarıdır. Bunların arasında da Türkiye’nin güneydoğusunu da içine alacak “Büyük Kürdistan” hayali içinde olanlar bulunabilir.

Ama onlar da şunu bilmek zorundadır: Türkiye’nin topraklarının bir bölümünü koparmak kimse için şu andaki koşullarda mümkün değildir.

Aklın ve mantığın gösterdiği tek yol, bir arada, barış ve dayanışma içinde yaşamanın koşullarını sağlamaktır. Bunun için de kuşkusuz, doğrudan konuşabilmek ve karşılıklı korkuların yersizliğini anlatabilmek gerekir.

***

not:

Yanak okşamaya katkı
Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas’ın Başbakan Erdoğan’ın yanağını okşamasıyla ilgili çok şey söylendi, yazıldı. Bunların çok büyük bölümü siyasetçi ile gazetecinin ilişkisinin her zaman belli mesafe taşıması gerektiği yolundaydı.

Barlas’a “anlayışla yaklaşan” bir gazeteci ise Hürriyet Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök oldu. Özkök konuyla ilgili yazısında siyasilerle gazetecilerin yakın, samimi dost, arkadaş olabileceklerini savundu. Verdiği örnek, Amerikan Washington Post Gazetesi’nin uzun yıllar yayın yönetmenliğini yapmış ve “efsanevi gazeteciler” arasında yerini almış olan Ben Bradlee’nin ABD başkanlarından Kennedy ile olan dostluğuydu.

Bradlee “A Good Life” (İyi Bir Hayat) adlı anı kitabında bu dostluktan söz ediyor. Kitaptaki fotoğraflardan birinde karı koca Kennedy’ler ile karı koca Bradlee’ler Beyaz Saray’da bir kanepenin üzerinde dörtlü poz vermiş. Bradlee’nin eli yanındaki Jackie Kennedy’nin sırtında, ama kanapenin arkalığında ve başkanın eşine dokunmuyor. Bu fotoğraf ilk kez 1995 tarihli bu kitapta yer alıyor. Kennedy’nin ölümünün üzerinden 30 yıl geçmiş, Bradlee emekli olalı 3 yıl olmuş. Yani Bradlee açısından bir “iktidar gösterisi” niteliği de taşımıyor.
 
vatan



Bu yazı 625 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Şubat 2007 Kürdistan’a alışmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,472 µs