En Sıcak Konular

Cüneyt Ülsever


Cüneyt Ülsever
0 0 0000

Danıştay cinayetinin anatomisi



DÜN yazdım. Devletler zaman zaman kendi bünyelerinde hukuk dışı tedbirler almak zorunda kalıyorlar. Devlet zaman zaman kendi eli ile bünyesinde kanserojen hücreler yaratıyor, dış tehdit algılamaları veya gayri nizami saldırılara (terör) karşı kullanıyor.

Batı’da ihtiyaç bittiğinde bu kanserojen hücreleri yok ediyorlar. Ancak, bizim gibi çağdaşlaşma sürecini tamamlamamış ülkelerde yaşanan tecrübe gösteriyor ki; devletin kendi eliyle ürettiği kanserler giderek metastaz yapıp tüm vücuda tümörler halinde yayılıyorlar.

Devletten özerklik kazanan bu tümörler de zaman zaman dış veya iç unsurlar tarafından kullanılıyorlar.

Dış veya iç unsurlar (çoğu kez ortaklaşa) tarafından yönlendirilen tümörler tarafından ortaya konan eylemler genellikle iki ana amaca hizmet ediyorlar:

1) Kamuoyuna yönelik yönlendirme/hatırlatma yapmak, alınacak tedbire yönelik meşruiyet oluşturmak.

2) Esas hedefe göz dağı/mesaj vermek.

* * *

Benim Danıştay cinayetinde gözlediklerim şunlardır:

1) Katil veya onu yönlendirenler hedef aldığı yargıçlar ve ortada bıraktıkları Vakit Gazetesi’nin üç aylık nüshası türü ipuçları ile kamuoyunu AKP Hükümeti’nin "şeriat emellerinin azdığı" konusunda uyarma/yönlendirme görevi yapmışlardır.

2) Bu noktadan hareketle eylem, hükümete gereğinde müdahale etmek için, kamuoyunda meşruiyet yaratmayı da amaçlamıştır.

3) Katilin arabasında devletle irtibatlı olduğu intibaı taşıyan kuruluşlarla ilgili kimlik kartlarının bulunması ise Hükümet’e açık bir mesajdır:

- Bak biz nelere kadiriz!

4) Sonradan ortaya çıkan fotoğraflar cinayet ile ilgili irtibat kurmak için yeterli delilleri vermemiş, hatta Başbakan’ı bu fotoğraflara dayanarak yaptığı açıklamalarda çok zor duruma düşürmüş olabilir ama irtibat zihinlerde kurulmuştur.

5) Sanırım, cinayetin en zayıf halkası katilin yakalanmasıdır. Saldırı planında, içinde yönlendirme yapmak için gerekli malzemeler bulunan arabanın yakalanması vardı ama katilin yakalanması plan dışı idi. Oyun bu safhada bozuldu ve karıştı.

* * *

Peki, katil dışında cinayetin ardında kim(ler) var?

Bence, hiçbir zaman bunu öğrenemeyeceğiz. Belki, katil yakalandığı için iki üç kişi daha cinayetle irtibatlandırılacak ama esas oyun kuranları hiçbir zaman bulamayacağız. Muhtemelen, katil de onları tanımıyor.

Katilin, kendi ifadesi çerçevesinde, cinayeti tek başına işlemiş olma ihtimali de var ama saldırı kurgusuna bütünsel bakıldığında bu ihtimal yarın sabah güneşin doğmaması ihtimali ile eşit seviyede.

Öte yanda, bu menfur saldırıda iç unsurlar kadar dış unsurların da bulunma ihtimali çok yüksek. Zira, bu çapta bir saldırıda dış unsurlar tamamen bağımsız hareket edecek iç unsurları rahat bırakmazlardı.

Cinayetin temel mesajı AKP’ye ve Başbakan’adır:

- Cumhurbaşkanı olmayı veya cumhurbaşkanını tek başına seçmeyi asla düşünme!

Bu temel mesaj dış unsurları rahatsız etse idi, ilgili iç unsurları hemen deşifre etmeye kalkarlardı. Sanki verilen temel mesajda ortak bir hedef var!

* * *

Türkiye Cumhuriyeti kendi eliyle ürettiği tümörleri ağır bir kemoterapi ile yok edemezse, metastaz sürer gider ve bu tür oyunların ustaları tümörleri istedikleri zaman ve istedikleri gibi kullanırlar.

Bu yazı 806 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Aralık 2007 ’367 Hüsamettin!’
    • 2 Aralık 2007 Yetki neden bu kadar gecikti?
    • 4 Temmuz 2007 DTP ile yaşama alışalım!
    • 29 Nisan 2007 27 Nisan Muhtırası millete hayırlı olsun!
    • 4 Nisan 2007  Irak meselesi
    • 7 Mart 2007 DTP, TBMM'ye girince ne olacak?
    • 7 Ocak 2007 Bizi nasıl bölüyorlar?
    • 4 Ocak 2007 İran’a dikkat! Yetkin bir uyarı yazısı
    • 20 Aralık 2006 Baker-Hamilton planında bazı ayrıntılar
    • 31 Ekim 2006 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ortadoğu
    • 26 Ekim 2006 ABD seçimleri
    • 19 Ekim 2006 Mehmet Ağar!
    • 15 Ekim 2006 Tutarlılık herkese lazım değil midir?
    • 1 Ekim 2006 Hükümete karşı olmak demokrat olmaya engel midir?
    • 28 Eylül 2006 Büyükanıt konuşacak televizyonlar yayınlayacak!
    • 24 Eylül 2006 Henry Kissinger teklif ediyor: ABD ile İran anlaşsın
    • 6 Eylül 2006 AKP, tabanı ile ilk defa ters düşüyor
    • 27 Temmuz 2006 Başbakan, PKK konusunda netice mi alıyor?
    • 19 Temmuz 2006 Sınır ötesi operasyon şart!
    • 6 Temmuz 2006 Stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,042 µs