0 0 0000

Gül, Kürt liderlerle hafta sonu görüştü mü?! 

Önce şahsımı ilgilendiren, alıntı-çalıntı bir duruma dair düzeltme yapmak istiyorum efendim... Hayır, Dışişleri Bakanı GÜL’ün, Irak Kuzeyi Bölgesel Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani ile skandal görüşme planını sizlere ilk olarak kendilerinin iddia ettikleri gibi Hürriyet ve SABAH duyurmadı. O buluşmaya dair ‘ ÖZEL haberi’ ilk olarak Güler KÖMÜRCÜ bu köşede, 30 Ocak’taki ‘çok özel bilgiler’ başlıklı yazısında duyurdu.

Söz konusu görüşme bazı kapalı kapılar ardında netleştiğinde, yani tam 20 gün önce AKŞAM’da duyumlarımı yazdım. Hatırlayalım (30 Ocak 2007 AKŞAM); ‘Şimdi de, iç-dış gelişmelere farklı açı yapalım, çook iddialı bir not daha; Dışişleri Bakanı Sayın GÜL, Washington’a uçuyor (GÜL bu yazı çıktığında Washington’a gitmeye hazırlanıyordu) , ABD’den dönüşte Bakan GÜL’ün ‘bir önemli platformda’ Irak Kuzeyi Başbakanı NEÇİRVAN BARZANİ ile bir araya geleceği öne sürülüyor, GÜL ve Neçirvan BARZANİ görüşmesi böyle sıcak bir dönemde hangi açılımları getirir, yorum sizin...’

Hangi açılımları getirdiğini- getireceğini 2 hafta sonra çıkan tartışmalarla görmeye başladık, görüş açımız giderek de genişliyor. Evet, erken uyarı sisteminiz olmak çok güzel, sizlerin takdirlerine daima layık olmaya çalışıyorum, bazı meslekdaşlarımın emeğimi umursamaz hallerini de genellikle sineye çekiyorum ama ara sıra had fazla aşılınca.... Size şikayet ediyorum ey takipçim okur. Tamam, bu kadar yeter, özelden genele dönelim ve GÜL-BARZANİ görüşme planlarına ‘şeytanın dans ettiği noktadan’ bir iddiayla bakalım, hayati önem taşıyan-gündemi altüst edecek bir iddia bu;

Geçtiğimiz haftaya dönelim, öncelikle yazımın girişinde de belirttiğim gibi GÜL-Barzani görüşme planı aslında 20 gün önceden ana hatlarıyla belirlenmişti. Konu geçtiğimiz hafta patladı, Kuzey Irak’taki Kürt liderlerle bir araya gelme konusunda içeride görüş ayrılığı-kriz yaşandı. Genelkurmay Başkanımız Sayın Büyükanıt Washington’dan yaptığı açıklamada, “Neçirvan Barzani hasmane konuşmalar yapıyor. Bu haliyle görüşmek mümkün mü? Olamaz. Biz onlarla görüşmeyiz, kim görüşürse görüşsün” sözleriyle askerin tavrını net biçimde ortaya koydu...

Derken Başbakan Erdoğan, ‘ne var bunda, görüşülebilir’ şeklinde Barzani ve GÜL’ün üçüncü bir ülkede, özel bir platformda buluşmalarına adeta yeşil ışık yaktı... Erdoğan, “Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt hükümeti ile ilişkileri geliştirecek adımlar atılabilir. Neden olmasın? Yeter ki; bu yakınlaşma huzur getirsin, barış getirsin, olumlu gelişmelere yol açsın. Eğer atacağımız her adım bizim için huzur getirecekse, onlar için huzur getirecekse biz buna her zaman varız” diye konuştu...

Ve... Cumartesi günü... Dışişleri Bakanı GÜL, Suudi Arabistan ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan’ın Kuzey Irak Kürt yönetimi ile ilgili açıklamalarının ardından hükümetle asker arasında bir sorun olup olmadığı sorusuna yanıt verdi. Gül, “Şüphesiz ki siyasi konular vardır, diplomatik konular vardır, askeri konular vardır, bunlar farklı farklı şeylerdir. Askerin konuşacağı konular vardır. Askerin konuşması gereken yerler vardır. Asker silahıyla zaten konuşur ama ondan önce tabii siyasetin yapacağı şeyler vardır” dedi, ardından da Suudi Arabistan’a gitti... Dikkat; Bakan GÜL’ün Suudi Arabistan gezisi de Washington gezisi öncesinde belirlenen bir programdı. GÜL, Suudi Arabistan’a, “Ortadoğu’da barış süreci”nin ele alındığı temaslarda bulunmak üzere uçtu.

Şimdi, gelelim gündemi karıştıracak soruya; ‘Sayın GÜL acaba , hafta sonu, Necirvan BARZANİ ya da Kuzey Irak Kürt yönetiminden tepesindeki başka önemli isimlerle-X heyetle, Suudi Arabistan’da bir araya geldi mi? Kriz yaratan görüşme nihayet gerçekleşti mi?! ABD’nin de özellikle desteklediği, aslında çook önceden belirlenen bu stratejik görüşme, erken medyaya sızdığı için mi malum kriz çıktı yoksa, ne?! Şayet bana ulaşan bu iddia doğru ise yani Sayın GÜL, Genelkurmay Başkanımızın açık-kesin tavrına rağmen hafta sonu bu görüşmeyi gerçekleştirdi ise bu durum Ankara’da kuvvet dengeleri arasındaki senkronizasyonda nasıl bir bozukluk yaratabilir ya da yaratır mı dersiniz?’ Bu kritik sorularımızın cevabını çok yakında öğreneceğiz efendim.

Kİ yukarıdaki bu genel yorumda asıl önemli, çekirdek konu şudur; GÜL-Barzani ve diğer Kürt lider arasında söz edilen tek bir görüşme değildir. (Dolayısıyla da Suudi Arabistan’daki görüşmenin olup olmadığı da aslında pek önemli değil) Çünkü kast edilen bir diyalog sürecidir. Aslında-özel-görüşmeler zaten bir süreden bu yana, kapalı kapılar arkasında, kimi üçüncü ülkelerde hatta Kuzey Irak’ta, Ankara’daki bazı X kurumlarımızın yetkililerinin katılımıyla zaten yapılagelmekte. Ancak artık daha fazlası isteniliyor yani-diyalog sürecinin resmen başlatılması-hedefleniyor. Bu da ABD’den kaynaklanan bir istek. ABD, bir diyalog süreci başlatıp-aynen Ralston-Başer süreci gibi-bir sonuç elde etmek önemli olmadan, PKK konusunun halledilmesi için bir şeyler yapıyor görünerek muhtemel bir sınır ötesi harekatın önünü kesmeyi planlıyor. ABD bu konuda ısrarlı çünkü K.Irak’taki -kendince- istikrarın bozulmasını istememekte. Bu nedenle de istikrarı bozacak her şeye bu arada da sınır ötesi harekata karşı. Mesele özetle bu; Kürt liderlerle resmi diyalog sürecine geçilmesi, sınır ötesini engellemek ve de Türk kamuoyununun psikolojik olarak hazırlanması...
 
akşam

Bu yazı 755 defa okundu.