Taha Akyol
0 0 0000
CHP ve 'Sivil Cumhuriyet'
CHP lideri Deniz Baykal, laikliği korumak için merkez sağa çıkardığı çağrının CHP tarihinde "yeni bir aşama" olduğunu söylüyor. Radikal'de Murat Yetkin'e yaptığı açıklamalarda Baykal, haklı olarak, 1960'ların ortasında başlatılan "Ortanın Solu" hareketini "CHP'nin bürokratik köklerinden kopup halka açılması" olarak niteliyor.
Baykal bugün merkez sağa yaptığı çağrıyla "aynı doğrultuda yeni bir adım attığını" söyleyerek diyor ki:
"Yeni çizgimizle siyaseti, Cumhuriyet'i sivilleştirmeyi, toplumsallaştırmayı amaçlıyoruz. CHP'nin bu yeni aşaması Ortanın Solu kadar önemli!"
Baykal'ın bu sözleri ciddidir; "CHP'nin bürokratik köklerinden kopup halka açılması" terimi de "siyaseti, Cumhuriyet'i sivilleştirmek" terimi de son derece önemlidir.
Teori ve program?
Fakat Baykal'ın bu açılımında önemli noksanlar da var. Felsefesi yapılmamış. Laikliğin nasıl kurtarılacağı ve Cumhuriyet'in nasıl sivilleşeceği konusunda bir program da gözükmüyor.
Halbuki Ortanın Solu hareketi, "CHP'nin genleri" ile hesaplaşmak için yeni bir tarih yorumu getirmişti; Mustafa Akdağ, Halil İnalcık gibi tarihçilerin, İdris Küçükömer ve Kemal Tahir gibi düşünürlerin eserlerinden yararlanılıyordu.
Halkın "gerici" görülmesinin yanlış olduğunu vurguluyor, Kemalist devrimlerin "üst yapı"ya yöneldiği için halka ekonomik yarar getirmediğini, şimdi ise "alt yapı" yani ekonomi alanında devrim yapmak gerektiğini söyleyerek bir siyasi felsefe ortaya koyuyordu. (Ecevit, Atatürk, Devrimcilik, sf. 70, vd.)
"Ak Günlere" programının amacı buydu.
Ortanın Solu, bu uzun soluklu çalışmalar sayesinde inandırıcı oldu, yüzde 41 oy aldı! Baykal'ın bugün seslendirdiği "yeni çizgi"de ise teorik çalışma da program da gözükmüyor. Bu yüzden "yeni çizgi"nin toplumda "laikliği tehlikede göstererek oy istemek" basitliğiyle algılanması ve inandırıcı bulunmaması ihtimali vardır. Seçimlerde göreceğiz.
Sivil Cumhuriyet?
Baykal "Cumhuriyet'in sivilleşmesi"nden bahsediyor. Peki CHP bunun için ne yapacak?
Baykal'ın "Cumhuriyet'in savunmasını kurumlara terk etmek demokrasiye zarar veriyor" tespiti de çok önemlidir. Gerçekten, Türkiye'de özgürlüklerin içeriğini parlamentodan ziyade, koydukları kurallarla ve çıkardıkları içtihatlarla "kurumlar" tespit ediyor! Bu tablo "Sivil Cumhuriyet" kavramına ne kadar uyuyor?
CHP "yeni çizgi"si ile bu sorunları çözmek için mi, bu konularda "kurumlar"ın anlayışına siyasi destek vermek için mi merkez sağdan oy istiyor?! Temel mesele budur.
Sosyal demokrat siyaset bilimci Fuat Keyman'ın tespiti şöyle:
"CHP kendisinden beklenenin tam tersini yapıyor, AKP-kurumlar karşıtlığını körüklemek, bu karşıtlıktan siyasi rant elde etmeye çabalamak ve bunu yaparken de bir kere daha toplumla bağ kurmayı unutmak, reform sürecini göz ardı etmek ve laiklik ilkesini vurgularken 'sosyal, demokratik hukuk devleti' ilkesi üzerinde sessiz kalmak..."
Sanıyorum CHP'nin asıl ihtiyacı ikinci bir Ortanın Solu hareketi, yani gerçek bir sosyal demokrat parti haline dönüşebilmektir. Böyle bir alternatife Türkiye'nin de ihtiyacı var ama o dinamik henüz gözükmüyor.
Bu yazı 753 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
7 Kasım 2011
KCK ve hukuk
-
30 Temmuz 2011
Afrika kampanyası
-
29 Temmuz 2011
Stalinist milliyetçilik!
-
22 Temmuz 2011
AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
-
20 Temmuz 2011
‘Makas açılıyor’
-
18 Temmuz 2011
Totalitarizmi eleştirmek
-
12 Temmuz 2011
Anayasa da böyle yapılır
-
7 Temmuz 2011
‘Usta’ kabine
-
1 Temmuz 2011
CHP Meclis’e
-
27 Haziran 2011
Anayasa yapmak
-
7 Haziran 2011
AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
-
30 Mayıs 2011
Kürt meselesi nereye?
-
27 Mayıs 2011
Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
-
26 Mayıs 2011
Proje savaşı
-
19 Mayıs 2011
Ergenekon ve PKK
-
12 Mayıs 2011
Demirel ve CHP
-
11 Mayıs 2011
MHP
-
18 Nisan 2011
2023 Vizyonu
-
2 Nisan 2011
‘Bizden yana adalet!’
-
25 Mart 2011
Türkiye’nin rolü?
Yorumlar
+ Yorum Ekle