En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

MİT Müsteşarı'na cevap gecikmedi!



MİT Müsteşarı Emre Taner; “Türkiye'nin savunmada kalma lüksü olmadığını” söylemişti. Bu açıklamanın üzerinden kaç gün geçti? Ve bakın Türkiye nasıl savunma pozisyonuna sokuldu?

PKK konusunun çözümünü Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi ile görüşeceksiniz! Kerkük meselesinin çözümünü Kuzey Irak yönetimi ile çözeceksiniz. Petrol konusunu Kuzey Irak yönetimi ile çözeceksiniz. PKK konusunda işbirliği yapılmaz. Kerkük konusunda Türkiye'nin hassasiyetleri umursanmaz. Türkiye'nin Irak'la ilgili genel hassasiyetleri dikkate alınmaz. Bu nasıl ittifak ilişkisi? Bu nasıl sözümona “stratejik ortak”lık ilişkisi? Türkiye, Irak işgali ve sonrasında ABD'ye her türlü desteği verdi. İşgalden bu yana İskenderun limanından, Mersin serbest bölgesinden ve mümkün olan her yerden her türlü lojistik destek sağlanıyor. Peki ABD Türkiye'nin hangi hassasiyetini dikkate aldı?

PKK Koordinatörü gelir, Ankara'nın önünde bir teklifler dosyası atar, aylarca meşgul edilir. Türkiye'nin hassasiyetleri tırmandığında yine gelinir, bir teklif dosyası daha getirilir Türkiye'nin havası yine alınır.

Şimdi aynı koordinatör yine geldi. Neden? Birkaç haftadır Türkiye ile ABD, Türkiye ile Irak, Türkiye ile Kuzey Irak yönetimi arasında gerginlikler tırmandı diye. Hükümet ve güvenlik çevreleriyle görüşmeler yapacak. Ne yapacak? Tahmin ettiğiniz şeyi. Ankara'yı sakinleştirecek, oyalayacak birkaç söz edip gidecek. Eğer yeni bir silah komisyonu işi yoksa tabi.

Sadece PKK ve Kerkük meselesi değil, Irak'la ilgili bütün alanlarda Washington ile Ankara arasındaki mesafe açılıyor. ABD Lübnan'a çağırıyor, Türkiye gidiyor. ABD Afganistan'a çağırıyor, Türkiye gidiyor. Yakında Somali'ye çağırır Türkiye yine gider. Bütün bunların Türkiye'nin dış politik açılımlarıyla elbette ilgisi var ama temelde ABD'nin açtığı cephelere koşmuyor muyuz? Peki o zaman, Türkiye'nin en hassas olduğu konularda neden adım atılmaz? Neden aba altından sopa gösterir? Neden Irak için İran'ı tehdit gördüğü kadar Türkiye'yi de tehdit görür?

Bir aydır Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın, MİT Müsteşarı'nın açıklamaları, kamuoyunun ve medyanın Irak'la ilgili hassasiyetleri nasıl susturuldu? Şimdi karşı saldırı mı başlatılıyor? “Kesin sesinizi ve başınızı önünüze eğin” mi deniyor? Kırmızı çizgileri silinen Türkiye'ye karşı kırmızı çizgiler mi oluşturuluyor? Kuzey Irak'a müdahil olacağı tartışılan Türkiye, tam aksine Kuzey Irak'tan bir müdahale ile mi karşı karşıya?

Habur'u kapatırız dendi, onlar kapattı. Kerkük kırmızı çizgi dendi, referandumda ısrar ediyorlar. PKK ile mücadele dendi PKK daha da silahlandırıldı? Kuzey Irak'a gireriz, dendi bölgedeki Barzani birlikleri silahlandırıldı.

Kime karşı? Türkiye'ye karşı. Sınır boyunca yerleştirilen füze sistemleri, ağır silahlar ve peşmergeler kime karşı? Bırakın bölgeye müdahale etmeyi, bölgeden Türkiye topraklarına müdahale başlarsa kimse şaşırmasın!

Kuzey Irak tarafına yoğun yığınak başladı. Türkiye sınırına yabancı birlikler indirilip mevzileniyor. Hatta birkaç gün önce Şırnak'ın Altıntepe bölgesine tam sınıra yabancı birlikler indirildi. Tam sınıra değil, sınırın Türkiye tarafına. Yani Türkiye topraklarına. Diyelim ABD ve İsrail'le Türkiye ortak hareket ediyor. O zaman bu yığınağın sebebi ne?

Etnik ve mezhep savaşlarıyla yanan bölge için yeni bir kriz istiyor değiliz. Ama birileri bunu istiyor ve hazırlık yapıyor. O birileri Lübnan'da İran yanlısı Hizbullah'la savaşırken Irak'ta İran yanlısı gruplarla ittifak yapıyor. O birileri, Afganistan ve Irak'ta İran'ın önünü açarken bütün bölgede İran'a karşı Sünni Blok oluşturuyor. O birileri, Irak'ta Sünnileri ezerken Sünni ülkelerden destek istiyor ve alıyor? Ve o birileri mezhep ve etnik savaşları planlıyor ve uyguluyor. Bizler de kafalarımızı önümüze eğip her isteneni yapıyor, kurulan tuzaklara düşüyoruz.

Türkiye'nin kartı Türkiye'ye karşı kullanılıyor. Kimler tarafından? ABD tarafından ama Kürt yönetimi üzerinden. Bu, Türkiye'ye bir uyarı değil de nedir? Ankara'nın Irak için zamana yaydığı stratejik hesaplarının nasıl boşa çıkarıldığını, savunma pozisyonuna geriletildiğini görüyoruz. Ankara'nın kozları elinden alınıyor. PKK için alındı, Kerkük için alındı, şimdi sınır ticareti için alınıyor. Habur'dan Irak'a akaryakıt nakline izin verilmiyor ama ABD için yakıt ikmali devam ediyor.

Kuzey Irak uluslararası pazarlıkların taraflarından biri olurken, Türkiye'nin siyasi gücü, Kuzey Irak yönetimi ile aynı düzeye indiriliyor. Türkiye tehlikeyi Irak topraklarında durduracaktı. Öyle görünüyor ki, tehlike Türkiye topraklarına yönelmiş!

yenişafak



Bu yazı 685 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,237 µs