En Sıcak Konular

Ceyda Karan


Ceyda Karan
0 0 0000

Carter, Yahudi lobisi ve bir Amerikan komedisi



İsrail'in insan hakları ödüllü eski Eğitim Bakanı Şulamit Aloni, otoyolda giderken bir Filistinlinin aracına el konulduğunu görünce askerlere sorar, "Neden" diye. İsrail askerlerinden biri, "Bu bir emir, burası sadece Yahudiler için" cevabını yapıştırır. Aloni, yolda sürücüleri ikaz eden tabela olmadığını söyleyince aldığı cevap şu olur: "Bunu bilmek o sürücünün sorumluluğu. Ayrıca ne yapalım yani, tabela koyup da anti-Semitik bir muhabirin fotoğraf çekerek dünyaya 'burada Apartheid var' diye göstermesine meydan mı verelim?"

Aloni, bu olayı eski Demokrat Amerikan Başkanı Jimmy Carter'ı savunmak maksadıyla bu ay başında kaleme aldığı 'Evet, İsrail'de Apartheid var' başlıklı yazısında aktarıyor. Zira, İsrail'i Mısır'la barıştırarak tarihe geçmiş Carter'ın hakikaten yardıma ihtiyacı var. Kasımda piyasaya çıkan 'Filistin: Apartheid değil, Barış' adlı kitabı yüzünden Amerika'daki güçlü İsrail lobisi tarafından 'anti-Semitik' ilan edildi. Hararetli tartışmalar, eski başkanın geçen salı Amerikalı Yahudilerin Boston'daki Brandeis Üniversitesi'nde kitabına binbir izahat getirme çabasına kadar vardı. Hikâyenin ironisi de burada! Düşünün ki, Carter 1978'de İsrail Başbakanı Menahem Begin ile Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ı barıştırıp Nobel Barış Ödülü almakla kalmamış, Amerikan çıkarlarının Ortadoğu'da kökleşmesi için en mühim adımı atmış, Amerikan hegemonyasının İsrail lehine ağırlığını koymasının yolunu açmış bir başkan. Ve 82 yaşında ayarak Siyonist politikaları eleştirmeye kalkışınca, başına gelenler haliyle insanı şaşırtıyor.
Carter kitabıyla İsrail politikalarını cesaretle eleştiren ilk eski ABD başkanı olarak tarihe geçse de Ortadoğu'yu dert edinmiş insanlar için yeni bir şey söylemiyor. İsrail'in 40 yıldan fazladır işgal ettiği topraklarda ayrımcılık uyguladığı, Batı Şeria'daki duvarın Filistinlileri kıskaca aldığını anlatıyor. 'Yol haritasını' İsrail'in oyalama taktiği, Bush yönetiminin de 'olumlu rolü varmış' izlenimi yaratmak için kullandığını vurguluyor. "Barış reddedilir, baskı ve apartheid sistemiyle şiddetin sürmesine izin verilirse, İsrailliler, Filistinliler ve dünya için
trajedi olacak" uyarısı eşliğinde...
Dolayısıyla kitabın ehemmiyeti, Yahudilerin propaganda makinesinin başını tuttuğu Amerika'da bir tabuya dokunmasında. Tabu 'apartheid'. Yani Güney Afrika'nın eski ırkçı beyaz rejiminin politikalarını ifade eden kavram. İsrailli pek çok akademisyen, gazeteci ve B'tselem gibi insan hakları örgütleri 'apartheid' kavramını yıllardır kullanıyor. Hatta İsrailli araştırmacı Gerşom Gorenberg, Şaron'un bile 2003'te Batı Şeria için planını 'büyük apartheid'a benzetip, "Bantustan modeli
çatışmaya en münasip çözümdür" dediğini aktarıyor.
Lakin bu kavramı Amerika'da kullanmak hayli provokatif bir girişim. Nitekim, iki aydır Alan Dershowitz, Abe Foxman, David Makovsky ve David Horowitz gibi Yahudi lobisinin önde gelenleri Carter'a demediklerini bırakmadı. Onu anti-Semitik, soykırım inkârcısı, kaçık Hıristiyan ve en son Rupert Murdoch'un New York Post'unun baş yazısında, 'İsrailli Yahudilerin toplu katline düpedüz göz yuman Arap piyonu' diye nitelediler. Barış çalışmaları için kurulmuş Carter Merkezi'nin bazı üyeleri istifa etti. Dershowitz'in 2003 tarihli 'İsrail'in Davası' adlı kitabı New York Times'ın kitap ekinde övgülere mazhar edilmişken, gazeteler Carter'ın kitabına eleştirilerle dolduruldu, 'çok satan' etiketi de koyulmadı. Ama Amazon'da çok satanlar listesinin dört numarasına (halen 9. sırada) çıkması önlenemedi. Carter'ın yardımına koşan Noam Chomsky, Alexander Cockburn, Norman Finkelstein gibi ünlü akademisyen ve yazarlar da yaylım ateşinden payını aldı. Finkelstein'ın 'Chutzpah'ın Ötesi: Anti-Semitizmin suistimali ve tarihe tecavüz etmek' adlı kitabının Kaliforniya Üniversitesi yayınlarından çıkmasını önlemek için Dershowitz'in vali Arnold Schwarzenegger'den ricacı olduğu bile ortaya çıktı. Hatta, Dershowitz, Finkelstein'ın iki toplama kampından kurtulup ABD'de Nazilere açılan davanın kilit tanıklarından olan annesinin 'kapo' (Nazi işbirlikçisi) olduğu iddiasını Harvard Hukuk Okulu'nun resmi web sitesine sokmaya bile çalıştı.
Brandeis'te Carter'ın karşısına Dershowitz'in çıkarılması için de çok uğraşıldı. Lakin eski başkan, Amerikan akademik çevrelerinde 'tarih tahrifatından eser hırsızlığına' pek çok ithamla karşı karşıya olan Dershowitz'le tartışma teklifini, "Kendisiyle konuşmak bile istemem. Fikirlerimi Filistin hakkında hiçbir şey bilmeyen biriyle tartışmaya ihtiyacım yok" diye reddetti.
Gel gör ki, Carter, geçen salı Brandeis'te boy gösterdiğinde, 'apartheid' kavramını 'sadece işgal toprakları için, onu da bir tartışmayı kışkırtmak amacıyla kullandığı' özrünü getirdi. Kitaptaki 'Filistinlilerin İsrail çekilmeden intihar saldırıları ve teröre başvurmaktan vazgeçmek zorunda olmadıkları' cümlesinin ise uygunsuz ve aptalca formüle edildiği için değiştirileceğini ekledi. Yahudilerin medyayı kontrol ettiğine hiç inanmadığını söylemekle kalmayıp, İsrail'e en fazla desteğin kendisi gibi Hıristiyanlardan geldiğini vurguladı. Tek arkasında durduğu, işgal bitmeden İsrail'in barışı bulamayacağı oldu. Dershowitz ise, Carter'la tartışamasa da, hemen arkasından kürsüye çıkıp, "İki Jimmy Carter var.
Bugün Brandeis Carter'ını işittiniz ve olağanüstüydü. Söylediği hemen her şeyi destekliyorum. Ama El Cezire Carter'ını dinlerseniz çok farklı bir perspektif duyacaksınız" sözleriyle dalgasını geçti.
Carter 1976-1980'deki görev süresince İsrail'i eleştirdiği için Dışişleri Bakanı atayamadığı George Ball dışında Yahudi lobisiyle kafa kafaya gelmemişti. Hatta kabinesindeki pek çok bakan ve yetkili Yahudi lobisinin bağrından kopup gelmişti. Talihin cilvesi!
Not: Aloni'den öğreniyoruz ki, işgal topraklarında 19 Ocak'tan itibaren yeni bir uygulama başlamış. Artık otomobillerde Filistinli taşımak izne tabi kılınmış.

Radikal



Bu yazı 692 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 9 Nisan 2007 Savaş komploları savaşa yeğ
    • 29 Ocak 2007 Carter, Yahudi lobisi ve bir Amerikan komedisi
    • 17 Ocak 2007 Kara Şahin'in intikamından da öte...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,296 µs