En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Dağılmayalım



Bir eylem hepimizi bir noktaya kilitledi ve tüm konuları bir yana bırakıp bu cinayeti tartışır olduk. Eylemi hiçbir biçimde küçümsemiyorum ama içinden geçtiğimiz sürecin hem karşılaşacağımız olaylar açısından hem de bölgemizde yaşanacak değişmeler yönünden daha büyük zorluklara gebe olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle daha zora hazır olmalıyız ve mutlaka gelişmeleri akılcı bir biçimde analiz etmeliyiz.

Bunun yolu bölgede rol alan aktörlerin projelerini doğru tahmin etmeli ve gelişmeleri etkileyecek, doğru bulduğumuz yöne çevirecek hamleler yapmalıyız. Bunun ilk adımı kendi gücümüzü ve bunu nasıl kullanabileceğimizi doğru hesaplamaktır. Mesela ‘Kuzey Irak’ta varlığımızı göstermeliyiz ve oraya askeri müdahalede bulunmalıyız’ sözünün anlam kazanabilmesi için böyle bir müdahalenin sonuçlarının ne olacağı da hesaplanmalı ve diğer bütün alternatiflerden daha doğru sonuçlar yaratacağının hesaplanması gerekir. Yani sırf güçlü olduğunu göstermek adına bir tavır takınmak yerine doğru politikalar izlediğimizi, rasyonel ve öngörülebilir davranışlar sergileyeceğimizi göstermeliyiz.

Kuzey Irak’taki Kürt yapılanmasının en önemli zaafı işgalci bir gücün en yakın müttefiki ve bölge halklarının hasmı sayılan İsrail’le işbirliği içinde olmasıdır. Böyle bir konum bölgede denge sağlandıktan sonra çok büyük bir risk haline dönüşecek ve tüm husumet ABD’den bu yapılanmaya çevrilecektir. Bu zaafın giderilmesinin tek yolu onu bir bölge gücüyle çatıştırmak ve işbirlikçi konumundan mağdur ve mazlum konumuna getirmektir.

Bu rol için ülkemizin seçildiğini ve yapacağımız bir müdahale ve oluşacak çatışmalarda ülkemiz işgalci, diğer taraf mazlum ve belki de kahraman haline getirilecek, uluslararası bir destekle ayakta kalması sağlanacaktır.

Böyle bir rolü oynamak yerine Kuzey Irak’ı kendi haline bırakmak ve diğer bölge güçlerinin tavrının oluşmasını beklemek gerekir. Bu bekle-gör politikası değildir sadece zamanlama sorunudur. Ayrıca Kuzey Irak’taki oluşumun ülkemiz için bir tehdit oluşturacağı, Güneydoğu için bir cazibe merkezi olacağı iddiası gözden geçirilmelidir. Bir ülkenin zengin kaynaklarının bulunması bütün sorunlarının çözüleceği anlamına gelmez. Aksine sanayileşmemiş ve tüm gelirleri dar bir kadronun elinde olan bir toplumda ciddi farklılaşma ve çatışmalar kaçınılmazdır.

Ayrıca aynı soydan gelme ya da ortak inançları paylaşmanın bütünleşme için yeterli olduğu biçimindeki inanç sorgulanmalıdır. Ülkemizdeki İslamcı sayılan grupların birbirlerine karşı tavırları bu yargıyı çürütmeye yeterli bir örnek olabilir.

Demokrasilerde farklı fikirler olacağı, bu nedenle çözümlerde uzlaşma sağlanamamasının doğal olduğu düşüncesi yanlıştır. Bir ülkede devlet tektir ve siyasi partilerin en önemli görevi farklı düşünenleri devlet politikaları etrafında bütünleştirmektir. Yani bir çok dereyi tek denize akıtmak.
star



Bu yazı 896 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,752 µs