En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Çete izleyicisi





Bilinen çetelerimiz vardı: Susurluk Çetesi, Yüksekova Çetesi... Bunlara yakınlarda Sauna Çetesi ile Küre Çetesi de eklenmişti... Son bir hafta içinde dallı budaklı bir başka çeteyle tanıştık; buna, 'Evlerini Teflonlayanlar Çetesi' diyebilir miyiz, bilmem...

'Çete' sözcüğünü ne zaman duysam, aklıma hemen Salman Yüksel ve yıllardır tek başına verdiği mücadele gelir... Ben yaşlarda bir emekli öğretmendir Salman Yüksel; o gün bugündür memleketi Sivas'ta fenni arıcılık yapmaktadır. Ancak, esas özelliği, bitmek tükenmek bilmez merakıdır. Benden fazla gazete okur Salman Yüksel, ilgisini çeken haber ve yazıları arşivinde saklar. En büyük merakı da çetelerdir...

Artırdığı paralarla Ankara/Batıkent'te konut sahibi olmak istemesi, Sivaslı öğretmeni bir çeteyle burun buruna getirmiştir. Başkası olsa, "Allah'tan bulsunlar" deyip yapılanı sineye çekerdi, nitekim onbinlerce kooperatifzede öyle yapmamış mıdır? Salman Yüksel ise, birikiminde gözü olan tiplerin kimliğini merak eder ve böylece 'çeteler gerçeği' ile karşılaşır. Kime başvursa, şikâyet ettiği kişiler karşısında çaresizlik ifade ettiklerini görür. Yerel yöneticiler, emniyet müdürleri, vali yardımcıları, valiler, komutanlar... İşini yasalara uygun yapmaya çalışanları korkutmaktadır çete.

Küçük tasarrufuna göz koyanları ve irtibat noktalarını bir bir tespit eden Salman Yüksel kendisini ve muhataplarını çok aşan bir garip durumla karşı karşıya olduğunu neden sonra anlar: Türkiye içiçe geçmiş ilişkileriyle tam bir çeteler ülkesi görünümünü kazanmıştır...

Çeteler konusunda bilgisi olması gerekenler her şeyi bilmektedir; bilinenler devletin resmî raporlarına da geçmiştir... 1988 yılında yayımlanan ünlü 'MİT Raporu' sözgelimi; Salman Yüksel o raporu didik didik ederek okumuş ve neredeyse bütünüyle doğru olduğu kanaatine varmıştır. Kendi önüne 'kooperatif çetesi' olarak çıkan grubun uyuşturucuyla başlayıp bilumum yasal olmayan başka işlere de bulaştığını tespit etmiştir.

Salman Yüksel başka bir gerçekten daha haberdardır: Dar gelirlinin küçük tasarrufuna göz diken, uyuşturucu kaçakçılığına bulaşan çete siyasetle de ilgilenmektedir. Kendisiyle uğraşmaya başlayan çetecilerin parmağını kitle eylemlerinde ve siyasî cinayetlerde de görür. Özel uğraş alanı seçtiği 'Ankara Çetesi', ellerini Sivas, Malatya, Nevşehir, Kars, Gaziantep, Erzurum, Kırklareli ve Denizli'ye kadar uzatabilmekte, sözgelimi Çankırı Valisi Ayhan Çevik'e suikast düzenleyebilmektedir.

Eşref Bitlis, Uğur Mumcu, Özdemir Sabancı ve Ahmet Taner Kışlalı suikastlarında çetelerin parmağını bulmakta hiç zorlanmaz Salman Yüksel...

Bunları, kendi dar imkânlarıyla bastırıp yayımladığı iki kitabından biliyorum. Önce 'Ankara Çetesinin Vatan Kurtarma Operasyonları' ile okur karşısına çıktı Salman Yüksel, sonra da 'Çetenin Kimliği' kitabıyla... Her iki kitabı okuma fırsatı bulanlar, Danıştay'a saldırı ve sonrasında ortalığa dökülen gizemli ayrıntıları daha iyi anlamışlardır.

Ülkemizde güçlülerle uğraşmak hayli risklidir. Salman Yüksel de peşlerine düştüğü çete ve uzantıları tarafından yıllarca tâciz edilmiştir. Evi basılmış, hapse düşmüş, çocukları ile uğraşılmıştır. Aklî dengesinin bozuk olmadığını ispat etme zorunda bırakılması da cabası... O ise, yılmadan, üşenmeden, izlerini her gördüğünde, bulunduğu yerin mülkî yöneticisine fark ettiği çeteyi şikâyet dilekçesi vermiş, mahkemelere düştüğünde sıkı savunmalar hazırlamıştır.

Sivas gibi bir yerde yaşayıp kitap yazmak ve yayımlamak zaten zordur, esas zor olan ise onları ilgi duyabileceklere ulaştırmaktır. Salman Yüksel'in yazdığı iki kitap da, bu yüzden, okumak isteyeceklerin eline geçmedi. Oysa, dikkatli Kulis okurlarının yararlanacakları kitaplar bunlar. Keşke, yerleşik bir yayınevi, çeteler konusunun merak uyandırdığı şu günlerde, kitaplarla ilgilense...

'Çetenin Kimliği' kitabında yer alan Milliyet'te vaktiyle çıkmış Sarp Kuray mülâkatından bir alıntı sunayım.

"Deniz Gezmiş benim elbisemle yakalandı" diyen 12 Mart öncesi çok faal Sarp Kuray'a, "Arkanızda kim vardı, Deniz Gezmiş'in saklanmasına nasıl yardım ediyorlardı?" diye soruluyor. Cevap: "Deniz Gezmiş'i saklandığı bir evden diğerine Orman Bakanı (AP'li) Turhan Şahin'in makam arabası taşıyordu. Turhan Şahin Nar Limited Şirketinde (27 Mayısçı) İrfan Solmazer'le ortaktı ve hazırlanıp düşük doğan 9 Mart olayının içindeydiler. Darbe hazırlığında olanlar bizimle ittifaka giriştiler. Silâhlı iktidarı alamayınca biz gençler silâhlı, külâhlı olduk, arkadaşlar da demokratik taraf oldular." (s. 257)

İyi bir çete izleyicisidir Salman Yüksel...

Bu yazı 850 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,711 µs