En Sıcak Konular
Hayati Sır
Allah’ım ne olur şeytan’ın bizi bu dünyada yakmasına izin verme!
Acının da bir hazzı olduğunu inkâr edemem… Ama acıya sarılarak yaşamak, bir acı sever gibi bunu alışkanlık haline getirmek, seni bu acıdan kurtarmak isteyenleri ise elinin tersiyle itmek, acı içindeki yaşamından kurtulmanın önünde kendi ön yargılarını bir engel olarak tutmak, bu önyargılarını, ilkyaz kokusuyla gelen, seni mutlu edecek yeni fikirlere hep tercih etmek… Bunu anlamıyorum… Belki anlıyorum ama şeytan’ın bu başarısını kabullenmek istemiyorum…
“İnsan güçsüzdür, nefsinin kölesidir, hayatını güzelleştirmek için hiçbir şey yapamaz, tek bir şey yapar, içindeki şeytan’a itaat eder”… Şuuraltımıza hiç durmadan bunu fısıldayan, aileleri parçalayan, çocukların sıcacık ellerini, annelerinin o şefkatli avuçlarından çekip koparan, ona kendi “miki maus”unu tutturan, sonra çocuklar o “maus”la oynadıkça, hazdan çıldıran bu sinsi şeytana şimdi kendi isteğiyle bağlanıyor herkes…
Dünya’da yaşanan bunca şiddetin müsebbibinin o’nun olduğunu açıklayan istatistikî bilgilere de inanmıyor kimse… Çocuk istismarları ile ilgili olaylarda belki tarihteki en büyük artış yaşanıyor… Okullarda öğrenci çeteleri sözlü sınavlara, artık kendi yerlerine, bıçak tehdidi ile öğretmenlerini kaldırıyorlar… Çocukların işledikleri suçlar inanılmaz boyutlara geldi, öldürücü madde kullanım yaşı ise ilkokula kadar indi, çocukların kullandıkları ilaç miktarı ebeveynlerinin teknolojiye tapmaları yüzünden rekor sayıda arttı…
Acılar denizinde çırpınan bir toplum… Ama onları bu acı denizinden çekip çıkarmaya çalışan insanlar neler anlatıyorlarsa, onlar, acı severler, o söylenenler yerine, yanarak, acılar içinde yüzmeyi tercih ediyorlar… Sonra da birbirleriyle acı içinde yaşamaya nasıl mahkûm edildiklerinin sıcak sohbetlerini yapıyorlar… Bu insanların kendi acılarını her fırsatta inatçı bir devamlılık içinde konuşma hazzı, onlardan topluma en bulaşıcı hastalık gibi yayılıyor… Herkes acılarını birbirleriyle yarıştırıyor sanki…
Haydi, gelin, bahçeye ilkyaz gelmiş, tabiat coşmuş, her yanımızı çiçeklerin o muhteşem kokuları sarmış, bizi çağırıyor tabiat diyorsunuz, onlar karanlık odalarda, televizyon başlarında, havasız stüdyolardaki insanların acı dolu feryatlarıyla yaptıkları histerik kavgalarını seyrediyorlar…
Allah’ım ne olur bize yardım et… O kadar kolay ki şeytana teslim olmak… Eşsiz bir mağlubiyet hazzıyla kendini acılar denizine bırakıp, yenilgiyi kabul etmek… Allah’ım ne olur yardım et… Tabiatımızı şeytana bırakmayalım… Nar-la her cephede savaşmaya devam edelim… Bizi yolumuzdan döndürmek isteyenlerin tuzağına düşmeyelim… Allah’ım senin yardımın olmasa buraya kadar da gelemezdik… Ne olur bize yine yardım et…
Teknolojiyle, kara bilimle baş etmekte zorlanıyoruz… Senin yolunun nur-u ile tam yoğunlaşıyoruz, birdenbire aramıza insanın günlük hayatını kolaylaştırıyor gibi gözüken, o çok başlı teknoloji ejderhasının, baz istasyonlarından, cep telefonlarından, mikro dalga fırınlardan, bilgisayarlardan, telsis telefonlardan yayılan ışın bombardımanı giriyor…
Allah’ım yardım et… Senin yardımın olmasa şeytanın dumansız ateşi bizi de saracak… O gün gelmeden Hz. İbrahim’in alevler arasından yanmadan çıkmasını sağlayan o iman gücünü bize de nasip et…
İnşaAllah…
Bu yazı 1,619 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar- 8 Eylül 2014 Ey kâfirler! Okunabiliyor artık alınlarınızdan kimliğiniz!
- 3 Eylül 2014 Ey dünyadaki dayanılmaz acılar karşısında sırıtan sırtlanlar!
- 29 Ağustos 2014 Şeytan bilemez ki kimdir o! Şimdilik bir meçhuldür!
- 25 Ağustos 2014 Yeni Atlantis! Yeni Kudüs! ‘Oku’yun! Korunun!
- 20 Ağustos 2014 İstanbulun alnı şu an secdededir!
- 13 Ağustos 2014 Manevi başkent İstanbul’dur! Yakındır!
- 8 Ağustos 2014 Ey sır dolu Bir kalbin Hiç bilinmeyen yolcuları!
- 4 Ağustos 2014 Yakındır! Ey müminler! ‘Bir’ ferahlık gelecek!
- 28 Temmuz 2014 Gazze’de sustunuz! Mescid-i Aksa yıkılırken de susacak mısınız?
- 23 Temmuz 2014 Ey tuğrul kuşu! Ey hakikatin kılıcı! Zaman bu zamandır!
- 17 Temmuz 2014 Allah bize yeter ey müminler!
- 12 Temmuz 2014 Rabbimizin huzurundayken Peygamber Efendimizi incitmeyin!
- 7 Temmuz 2014 Şeytan için zorlu günler başlıyor! Elhamdülillah
- 1 Temmuz 2014 Dünyada şu an ne yaşanıyorsa yaşansın! Hakikat budur!
- 27 Haziran 2014 Hadi! Kurtulun bu Ramazan! Şeytana olan bağımlılığınızdan!
- 23 Haziran 2014 Ey mazlumlar birleşin! Bitsin bu zulüm artık!
- 19 Haziran 2014 “Hak geldi, bâtıl zail oldu.”
- 14 Haziran 2014 Cin tasallutundan kurtulun! Huzur bulun!
- 9 Haziran 2014 İnsanın halifelik sırrı Cennettedir!
- 5 Haziran 2014 Rabbimizin emanetini iyi koruyun ey müminler!
Yorumlar
+ Yorum Ekle