En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

İsrail komutasındaki peşmergeler sınırda!



Amerika'ya göre felaket senaryosu şöyle: Irak'ta yenilmek bölgesel felakete savaşa açacak. İran ve Türkiye Irak'a girecek. Kürtler bağımsızlık ilan edecek. Türkiye ile Kürtler arasında savaş çıkacak. İran da Güney Irak'ı kontrol edecek.

İran ABD'nin düşmanı. İran, Suriye, Hizbullah eksenine karşı acımasız bir savaş yürüten ABD, İngiltere ve İsrail, şimdi sadece Irak içinde bir çok cephede savaşla yüz yüze. Öncelikle İran'a karşı. Tahran'ın bu ülkedeki özellikle Şii gruplar üzerindeki etkisini kırmaya çalışıyor. Son Irak Planı'ndan da açıkça Suriye ve İran'ı hedef gösterdi ve bu ülkelere karşı askeri tedbirler uygulanacağını açıkladı. Ardından Erbil'deki İran Konsolosluğu basıldı. İran sınırına askeri yığınak başlatıldı. Basra Körfezi'ne savaş gemileri gönderildi. Irak'ta İran'la birlikte hareket eden Şii gruplara karşı hazırlıklara başlandı.

İkinci savaş Sünni direnişçilere karşı. Zaten işgalden bu yana devam eden bir savaş bu. Şimdi yeni bir aşamaya giriyor. Bir yandan İran nüfuzunu kırmaya çalışan ABD, diğer yandan İran etkisindeki Şii gruplarla öteden beri yaptığı işbirliğini daha da geliştirerek, Sünni direnişçileri temizlemeye hazırlanıyor.

Üçüncü savaş mezhep çatışmaları. 2007'de bölgesel etkilerini hep birlikte yaşayacağımız mezhep çatışması, bizzat ABD ve müttefiklerinin yönlendirmeleriyle devam ediyor.

Dördüncüsü Türkiye'nin Kuzey Irak'a ilişkin kaygılarına karşı verilen savaş. Burası önemli. ABD'nin “stratejik müttefiki” olduğu iddia edilen Türkiye, nasıl oluyor da ABD için tehdit oluşturuyor!

Condoleezza Rice ve Robert Gates'in açıklamalarını dikkatle incelemek gerekiyor. Her ikisi de, Irak için en büyük tehdidin iki ülkeden geldiğini, Türkiye ve İran'ın Irak'ın bütünlüğünü tehdit ettiğini ima eden cümleler kullandı. İran ve Suriye ABD'nin hedef listesinde. Terör örgütleri dahil, her türlü yöntemle bu iki ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Peki Türkiye nasıl tehdit oluyor? PKK, Kuzey Irak ve Kerkük nedeniyle. Sonuç itibariyle Irak'ı kendisinin kabul eden ABD, İran'la Türkiye'yi aynı kategoride görüyor. Bu tespit aklımızı başımıza getirmeli. ABD, Türkiye ile beraber çalışacağını söylerken diğer yandan Ankara'nın endişelerini umursamıyor bile. Bununla da kalmayıp Türkiye'yi tıpkı İran gibi tehdit olarak algılıyor. O zaman bir şeyler ciddi olarak değişiyor demektir. ABD Türkiye'nin endişelerini bir şartla dikkate alacak; İran'a yönelik müdahaleye destek verirse. Bu da bölgesel savaş demek, Türkiye'nin parçalanması demek, hatta bölgesel düzeyde nükleer çatışmalar demek.

Güney Irak sadece ABD ile İran arasında bir sorun. Ama Kuzey Irak bölgesel çatışmaların merkezi olacak. Güçlerini Kuzey Irak'a yığmaya hazırlanan ABD, İran ve Türkiye'nin bölgeye müdahalesini önlemek için agresif bir politika izleyecek. İki ülke sınırlarına yığınak yapacak. Bu da Türkiye ile İran'ı aynı tehdide karşı yakınlaştırma ihtimalini içeriyor. Buna izin verecekler mi? Hayır! Türkiye'yi Ilımlı Sünni Blok içine çekmek ve İran'la gerilimli bir sürece itmek için ellerinden geleni yapacaklar.

Düğüm Kuzey Irak'ta çözülecek. Bölge, ABD ve müttefikleri ile Türkiye, İran ve Suriye'yi çok yakından ilgilendiriyor ve buradaki krizde bütün bu ülkeler yerini alacak. ABD-İran savaşının da, ABD ile bölge ülkeleri arasındaki gerilimlerin de hareket noktası Kuzey Irak olacak. Türkiye ile Kürtler arasında bir yakınlaşma tesis edilebilirse, Ankara'nın İran'la arasına mesafe koymasına zemin hazırlanabilir. Bunun yolu da Türkiye'nin Kerkük'le ilgili taleplerini karşılamadan geçiyor. Dolayısıyla savaşın yönü ve şekli Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrine göre kendini gösterecek. Her halde Kuzey Irak bölgesel savaşın patlak verdiği alan olacak. Şimdiki sükunet kimseyi aldatmasın.

Türkiye'nin sınır bölgelerine yaptığı büyük yığınak Kuzey Irak için mi yoksa İran için mi? Sorunun cevabını bu ilişkiler netleştiği zaman bulacağız. Ankara ile ABD'nin ve Kuzey Irak yönetiminin son günlerdeki sert atışması yeterli işaret vermiyor. Ancak bölge ile ilgili bazı önemli bilgiler aktarıp ortak konuyu ortak düşünmeye çalışalım.

Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığı'ndan özel harekat timleri Kuzey Irak'a girmek için son hazırlıklarını yapıyor. Peşmergeler, son günlerde yoğun olarak Türkiye sınırına yakın bölgelere yerleştiriliyor. 6 bin peşmerge Kerkük'e, 2 bin tanesi Musul'a, 3 bin peşmerge de Türkiye sınırına yerleştirildi. Türk özel harekat timleri de aynı bölgede hazırlık içinde. İşin ilginç yanı, buradaki Kürt birliklerini ABD ve İsrailli komutanlar yönetiyor. Bölgeye askeri teçhizat nakli yapılıyor, yakın muharebe silahları naklediliyor. Yakın zamanda Bağdat'tan da peşmergelerin Türkiye sınırına nakledileceği ifade ediliyor. Kürtler hem Irak iç savaşına, hem İran'a karşı hem de Türkiye'ye karşı ateşe sürülüyor.

Soru şu: Türkiye Kuzey Irak'a mı yöneliyor yoksa birileri tarafından İran'a mı hazırlanıyor? Peşmergelerle Türk askeri savaşacak mı yoksa başka düşmanlara karşı ABD için müttefik mi olacak? Verdiğim bilgiler bu soruların cevabı için yeterli değil. Neden? Türk özel birliklerinden bazı kişiler bugünlerde yeniden İsrail'e gidiyor da ondan. Neden? İsrail'den Kuzey Irak'a nakledilen füzelerin ve silahların güvenliğini Türk askerleri sağlıyor da ondan. Neden? İsrail'in ve peşmergelerin füze stokları bilinmesine rağmen hiçbir şey yapılmıyor da ondan. PKK'ya odaklandırılarak gözleri kör edilen Türkiye'nin hangi safta yer alacağı netleşmedi de ondan.

Bölgesel savaş Kuzey Irak'ta başlayacak. Ama kimler kimlerle savaşacak büyük ihtimalle bahara kadar göreceğiz. Muhtemelen Nisan'a kadar!

Yenişafak




Bu yazı 688 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,287 µs